Mustafa Ciner

Mustafa Ciner

BENDE KALMASIN

BAŞARIDA TESADÜFE YER YOKTUR

23 Şubat 2025 - 21:59

 “Başarı” denilince hakkında yazılmış binlerce hikâyesi olan bir kavramı anlamak mümkün. Kişisel gelişim kitapları başarı öyküleri ile dolu. Her başarılı insanın veya işin arkasında uygulanan ortak yöntemler, kurallar ve değerler var. Bütün başarılmış işlerin arkasında olmazsa olmazlar mevcut. Her başarıda önce hedef tespit etmek, başarılı olmayı istemek, konuya odaklanmak, çok ve uzun uzun çalışmak, acı duyuncaya kadar çalışmak, adanmış olmak, ter akıtmak kavramları mevcuttur.
Son gelinen noktada söylem odur ki hangi branşta olursa olsun kişinin, 10.000 saat süresince çalışmadığı taktirde çok üst düzeyde başarılı olma şansının olmadığıdır. (10.000 saat kuralı)
Başarının tesadüfen gelmediği herkes tarafından bilinir. Başarıda tesadüfe yer yoktur. Başarı planlanabilir. Uygulanabilir.
Başarı bir tercihtir. 
Spor anlamında başarıdan bahsettiğimizde aşağıdaki üst düzey sporcuların başarmak adına uygulamaları konusunda ki örnekler yukarıdaki tezimizi doğrular.
RONALDİNHO
(Brezilyalı Futbolcu)

“ Çocukluğumdan beri, hergün tenis topundan normal futbol topuna varıncaya kadar, değişik büyüklükteki toplarla, sürekli özel antrenman yaparım. Yetenek, insanın futbol topunun dilini anlamasına yardım eder ama o dili öğrenip, anlayabilmek için de çok çalışmak gerekir. Ben günde 5 saat antrenman yaparım. Sabahları 2 saat, öğleden sonraları ise 3 saatlik bu sürenin yarısını takımımla birlikte, diğer yarısını ise kendim  özel olarak çalışırım ve bu çalışmaları iş, görev olarak değil, zevk ve kayif alarak yaparım. Bana ‘sürekli gülüyorsun’ diyorlar ve yanılıyorlar. Ben gülmüyorum. Aldığım keyif yüzüme yansıyor.”(Turgay Renklikurt – Güneş Gazetesi)

ERİC CANTONA
(David Beckham anlatıyor)

“Eric’i özellikle de antrenman yaparken seyretmek bir futbol dersi izlemek gibiydi. Hergün antrenmandan sonra Cliff’teki bir sahada kendi başına çalışırdı. Ama çoğunlukla en basit şeyleri çalışırdı. Topu  olabildiğince yükseğe diker ve sonra kontrol etmeye çalışırdı. Topu önce sağ ayağıyla sonra da sol ayağıyla duvardan sektirirdi. Eric, Avrupa’nın en iyi oyuncularından biriydi ama benim yedi yaşındayken Chase Lane Park’ında babamla yaptığım çalışmaların aynısı yapıyordu. Profesyonel olarak futbol oynuyorsanız zamanızın çoğunu haftada iki maç yapmak için hazırlanmaya ayırmak zorundasınız. Bu çalışmalar  işin temeline , yani topu kontrol etme ve şut çekmeye yeterince zaman ayırmanıza izin vermez… Bu yüzden Uluslararası bir oyuncu olan Eric (Cantona) de bu konuda çalışmaya daima zaman ayırıyordu.(David Beckham-Benim Hikayem’den)

CRİSTOPH  DAUM
(Röportajdan)

“Genç oyuncularımız gelişmek adına çaba harcamadı. Yalnız Selçuk her uyarımızı dinledi ve kendisini geliştirmek için çalıştı. Diğerlerinde bunu sağlayamadık. Ters ayaklarını geliştirmeleri için yarım saat fazla çalışmalarını istiyorduk. Bir gün yaptılar. 2. Gün ben sahadayken yaptılar, içeri girdikten 5 dakika sonra geldiler. İdmanların önemini anlattığımızda ‘bunlar genç takım çalışması, biz niye yapalım’ diyorlardı. Kendilerini yıldız sanıyorlar ama orta yapamıyorlar.”(Cristoph Daum –Fenerbahçe- Röportaj-Foto Maç)

Bazılarının neden başardığını bizim neden başaramadığımızı vurgulamak adına  çarpıcı bir örnek verilebilir.
DİEGO FORLAN
(Uruguaylı Futbolcu)

“Gol vuruşlarına büyük önem veriyorum. Antrenmanlardan sonra duvarın karşısına geçip yarım saat şut çekiyorum. Aynı şeyi, evde de yapıyorum. Ekstra çalışırım ve oldukça disiplinliyimdir.” (Four Four Two – Şubat 2011 sayısı)
Bixente Lizarazu
(Fransız Futbolcu)

“Futboldaki her olgu beynin ve kültürün eseridir. Yani bir nedeni ve köklü bir geçmişi vardır. Mesela, müdafa anlamında dörtlü zincir ve tandem oynamayı tercih etmişseniz, o dörtlünün önündeki orta sahanın ortasında savunma yönü kuvvetli ve oyun önsezisi gelişmiş iki oyuncu bulundurmak gerekir. Böyle iki oyuncuyu önünde gören müdafa oyuncuları hem kendilerini güvence içerisinde hissederler, hem de o güvence doğrultusunda daha geniş açıyla etrafa bakarak az pozisyon ve kademe hatası yaparlar. Böylesine sağlam müdaafası olan takımda, geriye kalan dört kişi, eğer yaratıcı, tekniği yüksek, süratli oyunculardan seçilmişse ve bu takımı oluşturan oyuncular, kendi vücut yapılarını ve organizma fonksiyonlarını bilecek kültüre sahipse, o takımın önünde durmak güçleşir. Ben yaklaşık olarak üç yıl müddetle, sırf organizmamdan nasıl daha iyi verim alabilirim, sorusunun cevabını bulma adına, anatomi ve fizyoloji dersleri aldım, hem de kendi paramla. Aynı tarihlerde aldığım yoga dersleri; teorik bilgilerimin gerçeğe dönüşmesine olağanüstü yardım etti. Bir futbolcu kendi yarattığı kültürle, kaslarının, duygularının efendisi olabilirse, futbol denen vahşi ormanın da efendisi olur. O takdirde de, ne o ormanın cazip renkli zehirli çiçekleri, ne de parçalamaktan başka bir şey düşünmeyen görünmez düşmanları ona bir şey yapabilir. ... eknik, eğer kaslarını en kısa sürede, o tekniğin gerektirdiği açısal değerliklere getirebilirsen mükemmel olur. Esneklik özelliği, reaksiyon sürati, gücü azalmış kaslarla ve bu bilgiden yoksun beyinle istediğiniz kadar antrenman yapın, tekniğinizi ne düzeltebilir ne de geliştirebilirsiniz. Tabii bunlar benim felsefem ve hayatım. Herkesinki de kendine.”(Turgay Renklikurt-Güneş Gazetesi)

Larry BİRD
(Boston’un Efsanevi Oyuncusu)
Larry Bird’e nasıl böyle yüksek yüzdeli faul attığını sormuşlar..
“Haftanın belirli günleri antrenmanlardan sonra 1000 ‘e yakın faul atarım. Son atıştan sonra, belki dünyanın bir köşesinde benden daha çok çalışan vardır diye bir şut daha atarım.” demişti. (Altan Tanrıkulu-Hürriyet)
LABİNOT HARBUZİ
(İsveç’li Futbolcu)
“Boş zamanlarınızda dikkat etmeniz gereken bir çok konu var. Başına buyruk bir hayat yaşamıyoruz. Özel hayatımda futbolun yeri yok Futbolda da özel hayatımın yeri yok. Profesyonel futbolcu olabilmenin şartlarından biri de bu. İkisini birbirinden ayırmazsanız yumak olur, yuvarlanırsınız.” (Four Four Two – Nisan-2011)
VİKTOR KOVALENKO
(23 yaşaltı Ukrayna’lı Milli Futbolcu)
“Kısa bir süre önce seçimlerimi yaptım ve bazı şeyleri tamamen hayatımdan çıkardım. Büyük işler başarmak istiyorsam, bunu yapmak zorunda olduğumu biliyorum. Dayanmak kolay olacak mı? Önceliklerimi bildikten sonra problem yok.” ( Socrates Dergisi – Euro 2016 Ekim) 
Çok çalışmak, farklı çalışmak, kendine yatırım yapmak, ayrıntılara dikkat etmek başarının tüm taleplerini yerine getirmek  gibi başarının ortak paydalarında buluşanlara “başarının profesyonelleri” demek mümkün. Evet onlar ” başarının profesyonelleri”dir.
“Başarı bir  yolculuktur, bir varış noktası değildir.” (Ben Sweetland)