Son zamanlarda Aliağa siyasetinde yaşanan bir gelişme, yerel siyasetin dinamiklerini ve meclis üyelerinin sorumluluklarını yeniden sorgulamamıza neden oldu.
CHP Aliağa Belediye Meclis Üyesi Yunus Akın, partisinden istifa etti. Ancak bu istifa, alışılagelmiş siyasi istifalardan farklı bir boyut taşıyor.
Akın, istifasının ardından herhangi bir açıklama yapmaktan kaçındı. Sebebi ise, "örgüte zarar vermemek" olarak ifade edildi.
Peki, bir meclis üyesi neden partisinden istifa eder ve bu istifayı açıklamaktan çekinir? Bu sorunun cevabı, siyasetin perde arkasında yaşanan gerçeklere işaret ediyor olabilir.
Neden istifa ettiğini araştırmandan CHP ilçe örgütü açıklama yaparak Yunus Akını Meclis üyeliğinden istifa etmeye davet ettiler.İçlerinde tedirginlik oluşmuş Acaba Yunus Akın, MHP'ye mi geçecek? Bu soru, CHP içinde bir endişe yarattı. Ancak asıl sorulması gereken soru, bir meclis üyesinin partisinden neden istifa ettiği ve bu istifanın halkın beklentileriyle ne kadar örtüştüğüdür.
Yazımı başlamadan şunu belirtmek isterim ki baba ocağındaki sevgili dostlarıma “İğneyi Kendine Çuvaldızı Başkasına Batırın”
Yunus Akın'ın istifası, sadece Aliağa'daki Ağrılı dostlarım arasında da büyük yankı uyandırdı.
Ağrı, benim için özel bir yere sahip. 4 yıl boyunca bu şehirde yaşadım, sokaklarını adım adım gezdim ve orada yaşayan birçok dost edindim.
Eski HADEP Ağrı Belediye Başkanı Osman Karaca'dan, aşiret reislerine kadar birçok kesimden dostlarım var. Ağrıların nasıl birisi olduğunu bilirim .Eleşkirt’ten tutun Patnos ,Diyadin’e kadar. Kısaca Ağrı insanı, mertliği ve sözünün eri olmasıyla bilinir.
Yunus Akın'ın istifasını Ağrılı dostlarıma sordum.
Onlar da bu istifayı haklı bulduklarını ifade ettiler.
Peki, bir seçmen neden belediye meclis üyesine oy verir? Sadece partisinin çıkarları doğrultusunda el kaldırıp indirsin diye mi?
Elbette hayır.
Belediye meclis üyeleri, kendilerine oy veren seçmenlerin ve şehrin çıkarları için karar almakla yükümlüdür.
Meclis üyeliği, sadece toplantılarda el kaldırıp indirmekten ibaret değildir.
Meclis üyeleri, temsil ettikleri kesimlerin sorunlarını dile getirmek, onların taleplerini yerine getirmek için çaba göstermelidir.
Yunus Akın'ın istifası, bu sorumlulukların partide yerine getirilmediği bir ortamda gerçekleştiği için birçok kişi tarafından haklı bulundu.
Eğer ben Yunus Akın'ın yerinde olsaydım, hiç tereddüt etmeden bende istifa ederdim.
Çünkü bir meclis üyesi, öncelikle halkın çıkarlarını gözetmekle yükümlüdür.
Halkın talepleri ve istekleri, meclis üyelerinin en önemli rehberi olmalıdır.
Eğer bu talepler göz ardı ediliyorsa, meclis üyeliğinin bir anlamı kalmaz.
Ancak unutmamak gerekir ki, halkın desteği ve beklentileri, siyasetin en büyük gücüdür.
Partide eğer bu ses duyulmuyorsa, meclis üyeliğinde istifa etmek değil, bağımsız mücadele etmek gerekiyor. Çünkü siyaset, halkın çıkarları için var olmalıdır. Meclis üyeliği , halkın sesi olmakla anlam kazanır.
"Yol, yalnız yürüyenler için uzun, dostlarıyla yürüyenler için kısadır. Çünkü her adım, paylaşıldıkça hafifler, her engel, birlikte aşıldıkça küçülür."