Türkiye’nin çok ciddi bir hamle ile kendi otomobilini yapma projesi Amerika ve Avrupa ülkelerini rahatsız etmiş..
Özellikle Almanları..
Nitekim de Almanya da çıkan Die Welt ‘de gazetesinde yapılan değerlendirmelerinde bunun bir intihar olduğu, böyle bir proje için en az yarım milyor avro gerektiği, sonuçta bu paranın boşa gideceğini belirtmişler.
Tabii ki ülkemizde bazı kesimdeki insanlar da, ya ne gerek var bu kadar masraf yapıyoruz, bu proje ile dünya ile rekabet edemeyeceğimizi bu projenin havada kalacak şeklinde olduğunu konuşuyorlar..
Marshall Planı, 2.Dünya savaşı’nde yıkıma uğramış Avrupa ülkelerine ekonomik yardım yapılmasını öngören bir plandır.
Marshall Planın’da içlerinde Türkiye’ninde bulunduğu 16 Avrupa Ülkesi için 4 Temmuzundan itibaren çalışmalarına başladı.
Türkiye Bu kanunda faydalanabilmek için 1948’de ABD le ekonomik işbirliği anlaşması imzaladı.
ABD yardım veriyor ancak kaynakların kullanımını da kontr altına alıyor.
1950‟li yıllarda ABD‟nin büyük desteği ile Türkiye‟de ulaştırma sisteminde bir “zihniyet değişikliği”ne gidilerek karayolu ulaştırma alt sistemi geliştirilmiştir.
1950‟li yıllardan sonra özellikle ABD‟nin mali desteği ve politika önerileri ile ulaşım sistemlerinin planlanmasında ve öncelikli tercihin belirlenmesinde ulusal çıkarlarımızla örtüşmeyen ve tümüyle karayolu ağırlıklı bir ulaşım politikasının izlenmesi sonucunda, demiryolu yapımı durma noktasına gelmiştir.
Oysa Cumhuriyet kurulduğunda “Memleketi Demirağlarla örme projesi vardı. Marshall Planı çerçevesinde o da rafa kalkmıştır. 1959 ‘da başlayan İstanbul-Ankara Hızlı tren projesi her nedense yıllar sonra tamamlanmıştır
Ancak 1950‟li yıllarda, özellikle Marshall yardımının başlaması ile birlikte stratejik yol yapım konusu önem kazanmıştır.
Marshall planı çerçevesinde Türkiye‟ye dayatılan ulaşım politikası uyarınca demiryolları bir kenara bırakılarak, karayollarına yatırım yapılması öngörülmüştür.
Başlangıçta demiryollarının Avrupa‟nın en ileri teknolojisine sahip Almanlar tarafından, karayollarının ise zamanın en ileri otomotiv sanayisine sahip Amerikalılar tarafından, Türkiye‟nin öncelikleri göz ardı edilerek kendi öncelikleri ve askeri amaçlarına göre planlanması dikkat çekicidir.
Ulaşımda Demiryolu Gerçeği 2. Dünya savaşından kârlı çıkan otomotiv şirketleri tercihlerinin karayolu ulaşımı olduğunu çok net ifade etmişler ve Amerikan Ford, General Motors ve ABD petrol tekelleri bu politikanın başını çekmişlerdir. Bu isteklerde bulunan ABD’de karayolu taşımacılığı %43 iken Türkiyede %95 tir
Milli otomobil girişimiz boşa çıkacak ve milyarlarımız boşa gidecek !!... Peki böyle olacaksa Almanya,Fransa ve diğer Avrupa Ülkelerini üzer miydi yoksa sevindirir miydi. Şayet Bu yerli otomobil girişimiş gerçekten boş bir çaba içinde olsaydı Avrupa bizi ayakta alkışar tüm yerli yabancı medya kuruluşlarıyla y yerli otomobil çabamıza destek veririlerdi.
Almaya ,Fransa , bizim iyiliğimizi düşünerek boşa para harcamamamızı istediğine mi inanalım yoksa kendi otomobillerinin en kazançlı pazarını kaybetmek istemediklerini mi düşünelim !!!
Ülkemizde bazı kesimdeki insanların düşüncelerine göre hareket edersek o zaman Helikopter yapmayalım, Milli Tüfeğimiz olmasın, Aselsanın kurmayalım, ne gerek var batı iyisini yapıyor onlardan alalım. Zaten elimizde olanları da geçmişte bu mantıkla hareket edip yok etmedik mi evet ettik. Bununda acısını çektik ve çekiyoruz.
Kıbrıs Harekatında verdikleri tankların yolda kalması ve ambargo koymaların yanı sıra günümüzde Piyade tüfeklerinin bile PKK’ya karşı kullanmamız için nota vermediler mi?
Aselsanı Kurduk, Haberleşme teknolojide dünya ile yarışan bir kuruluş oldu Mill Tüfeğimız,Atak Helikopterimiz, Tankımız öyle değil mi.
Kim ne derse desin Milli sanayimize milli üretimiz sahip çıkmalıyız.Ülkemiz üretilecek yerli otomobiller karayollarımızda yer alırken Avrupa da karayolunun fatihleri yerli otomobillerimiz olacaktır.
Yazımızın sonun da Ülkemizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü ile bitirmek istiyorum .
“Endüstrileşmek, en büyük millî davalarımız arasında yer almaktadır. Çalışması ve yaşaması için ekonomik elemanları memleketimizde mevcut olan büyük, küçük her çeşit sanayi kuracağız ve işleteceğiz..” “Sanayi fabrikalarına ve maden sanayine yönelmiş genel ilgi teşebbüsü sağlayacak çare ve tedbirleri bulmak değişmez ve hayati ihtiyaçlarımızdandır.”
Saygılarımla
İSMAİL HAKKI ERGÜN / ALİAĞA
09 KASIM 2017