İsmail Hakkı Ergün

İsmail Hakkı Ergün

Aliağa Medya / Genel Yayın Yönetmeni

Göz Hakkı mı, Hırsızlık mı?

13 Ağustos 2024 - 00:52


Günümüzde çiftçilik yapmak, eskisi gibi sadece toprakla uğraşmak değil, aynı zamanda büyük bir mücadele haline geldi. Sabahtan akşama kadar zorlu doğa koşullarında üretim yapan çiftçiler, bir yandan ürünlerini yetiştirmeye çalışırken bir yandan da başkalarının haksız kazanç elde etme girişimleriyle mücadele etmek zorunda kalıyor. Özellikle hasat zamanı, çiftçiler için adeta bir kabusa dönüşüyor.

Yaz mevsimiyle birlikte, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan çiftçilerimiz, ürünlerini korumak için büyük mücadele veriyor. Sabahları gün doğmadan tarlaya çıkıp, akşam yorgun argın eve dönen çiftçilerimiz, bir yandan doğanın zorluklarıyla mücadele ederken, bir yandan da vicdansız insanların saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor.

"Göz hakkı" adı altında, başkalarının emeklerinin sömürülmesi, ne yazık ki günümüzde sıkça yaşanan bir durum. Özellikle yazlık sitelerin yakınındaki tarlalarda, tatilciler tarafından ürünlerin izinsiz toplanması, adeta bir gelenek haline gelmiş durumda. "Biraz alalım, ne olacak ki?" diyen bu kişiler, aslında hem çiftçinin emeğine saygısızlık ediyor hem de hırsızlık suçunu işliyorlar.

Eskilerimiz, "göz hakkı" kavramını çok daha farklı bir anlamda kullanırlardı. Açıkta bırakılan bir ürüne dokunmamak, başkasının hakkına tecavüz etmemek, onların temel prensiplerinden biriydi. Ancak günümüzde bu kavram, maalesef haklı bir gerekçe olarak gösterilerek, hırsızlığın meşrulaştırılmasına hizmet ediyor.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ikramın önemini vurgulayan birçok hadis buyurmuştur. Ancak ikram, veren taraf için bir fazilet iken, alan taraf için bir hak değildir. Başkasının malına izinsiz el uzatmak, İslam dininde kesinlikle yasaklanmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman’ın hayatından bir örnek de bu konuda bizlere ders veriyor. Bir sefer sırasında, ordusundan bir asker, bağdan bir salkım üzüm koparıp karşılığında dala para kesesi asmış. Köylü, bu durumu Kanuni’ye iletmiş ve askerin erdemini takdir etmiş. Ancak Kanuni, sahibinden izinsiz mal alan askeri cezalandırarak, böyle bir davranışın kabul edilemez olduğunu vurgulamıştır. Askerin niyeti iyi olsa da, haram lokmanın bir topluma zarar verebileceğini ifade etmiştir.

Çiftçilerimiz, ürettikleri ürünlerle sadece kendi geçimlerini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda ülkemizin beslenmesine de katkı sağlıyorlar. Bu nedenle, onların haklarının korunması, hepimizin ortak görevidir.

Sonuç olarak, "göz hakkı" adı altında yapılan hırsızlıkların önüne geçilmesi için, hem yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi hem de toplum bilincinin artırılması gerekmektedir. Herkesin, başkasının emeğine saygı göstermesi ve haklarına tecavüz etmemesi, daha adil ve huzurlu bir toplum için olmazsa olmaz bir şarttır.