Taş ocağı için mahkeme kararlarını görmezden geliyorlar
İzmir'in akciğerleri olan Karagöl'de taş ocağı açma girişimlerini mahkemeler defalarca durdurdu ancak girişimler durmak bilmiyor
Editör: Aliağa Medya
23 Aralık 2019 - 14:37
İzmir'in akciğerleri olan Karagöl'de taş ocağı açma girişimlerini mahkemeler defalarca durdurdu ancak girişimler durmak bilmiyor. İzmir Valiliği'nin ÇED gerekli değildir diyerek ormanın içine kurulmasına izin verdiği Roge İnşaat'ın taş ocağı girişimini mahkeme durdurdu ancak bu defa da 'ÇED gereklidir' kararı doğrultusunda bölge halkına bilgilendirme yapıldı. Menemen'in Ayvacık Mahallesi'ndeki ÇED bilgilendirme toplantısına katılan halk, taş ocağını istemediklerini, ormanlara dokunulmaması için görüşlerini dile getirdi. Koruma altındaki Karagöl Tabiat Parkı içinde ve göle yaklaşık bin 500 metre uzaklıkta orman içinde kurulması planlanan taş kırma ve eleme tesisi için 2005'den beri bir çok firma girişimde bulundu. Karagöl ve Yamanlar ormanlık bölgesinde taş ocağı açma girişimleri, emsal mahkeme ve Danıştay kararına rağmen devam ediyor. En son girişimde bulunan R.G inşaat şirketine Valilik tarafından verilen ÇED gerekli değildir kararı yine mahkeme tarafından durdurulmuştu. Bunun üzerine şirket yeni bir ÇED dosyası hazırladı. ÇED gereklidir kararı gereği bölge halkını bilgilendirme toplantısı yapıldı. Şirket yetklisi bir jeoloji mühendisi, patlatmayla elde edecekleri taşları kapalı bir ortamda kırarak taş ve kum elde edeceklerini, bölgede yaşayan canlılara patlatmadan önce haber vereceklerini iddia etti. 85 yıl işletme izni isteyen şirket, yıllık bir milyon ton malzeme işleyecek. Menemen'in Ayvacık Köyü'nde gerçekleşen ÇED bilgilendirme toplantısına katılan bölge halkı ve Menemen Çevre Platformu avukaltları ve üyeleri Çevre Bakanlığı ve Valilik görevlilerinden oluşan heyete, taş ocaklarının neden açılmaması gerektiğini örneklerle anlattı. Heyete verilen halkın imzalarından oluşan dilekçede şu ifadelere yer verildi, "Proje alanında Öztüre A,Ş ( kırma eleme tesisi olmaksızın ) aynı amaçla 2005 yılında girişimde bulunmuştu . Ekteki İzmir 3. İdare Mahkemesi'nin 2006 / 1280 E - 2007 / 872 K . sayılı kesinleşmiş kararıyla faaliyete izin verilmemişti . Kararda ve dosyada , İZSU görüşüyle birlikte Belediye ve köylerin içme suyu kaynakları ile tarım alanlarına olumsuz etkileri açıktır. Ardından geçen zaman içinde aynı bölgede , SKY Ltd . Şti adına aynı faaliyet için ÇED Gerekli Değildir kararı verilmiştir . İzmir 6 . İdare Mahkemesinin 2017 / 275 E - 2017 / 1837 K. sayılı kesinleşen ilamıyla işlem iptal edilmiştir . Aynı firmaya aynı yerde verilen 2. ÇED Gerekli Değildir Kararı üzerine , İzmir 2 . İdare Mahkemesi ' nin 2018 / 210 E . sayılı kesinleşmiş ilamıyla işlem iptal edilmiştir. Ekli belgelerden de görüldüğü gibi proje alanı orman alanı olup çok yakınında köyler mevcuttur . İzmir 'in içme suyu için planlanan Değirmendere içme suyu Barajı koruma alanındadır. Karagöl Tabiat parkına 1540 metre yakınlıktadır . Çok sayıda akar dere ve yer alti suyu akiferleri mevcuttur . Endemik flora ve fauna alanıdır . Faaliyette kullanılacak Dinamit - ANFO vb . sonucunda , bölge cehenneme dönecek , halk ve çevre sağlığı , bölge ekonomisi zarar görecektir . Ayrıca , Anayasa hükümleri gereğince Yargı kararlarının uygulanması da bir zorunluluktur. Kamu yararına , ÇED sürecine itirazlarımız dikkate alınarak , ÇED izninin verilmemesini talep ederiz." Toplantıda söz alan köylüler ve çevre gönülülleri, bölgede açılacak herhangi bir taş ocağının ormanlar başta olmak üzere içme sularına, Değirmendere Barajına, bölgede bulunan yaklaşık 10 bin arı kovanına, canlılara ve insan sağlığına zarar vereceğini dile getirdi. Toplantıya katılan Menemen Ziraat Odası Başkanı Metin Karagöl, Karagöl'e açılacak bir taş ocağının içme sularına ve tarıma zarar vereceğini ifade etti. Menemen Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Çakmak, kişisel olarak da belediye olarak da Menemen'in orman içerisine açılacak bir taş ocağına karşı olduklarını ve halkın yanında mücadele edeceklerini söyledi. Taş ocaklarına karşı halkla birlikte karşı duran Menemen Çevre Platformu avukatlarından Diler Bosut Güven, bilirkişi raporlarında bölgede açılacak bir taş ocağının yıkıcı etkilerinin açıkca belirtilmesi ve mahkemenin gerekçeli kararlarına rağmen girişimlerin devam ettiğini dile getirdi. Güven, hukuki mücadeleyi bırakmayacaklarına dikkat çekti.