Soyer: "Çocuklarınızı sütsüz, kooperatiflerimizi öksüz bırakmayacağız"
Editör: Özer Nami Ergün
30 Kasım 2023 - 22:04
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Sayıştay’ın kamu zararı tespit etmemesine ve projeleri olumlu bulmasına karşın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kooperatiflerden işlenmiş ürün ve doğrudan alım yapmasını engelleyen kararına karşın açıklama yaptı. Süt Kuzusu gibi birçok projenin sonunu getirecek kararın çiftçiyi tekellere kurban edeceğini söyleyen Başkan Soyer, “5 yıldır İzmir’de ilmek ilmek ördüğümüz ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ politikasına darbe yapılmıştır. Ne çocuklarınızı sütsüz, ne de kooperatiflerimizi öksüz bırakacağız. Bir bedel ödenecekse de ödeyeceğiz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Sayıştay Başkanlığı tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen Denetim Raporu’nda yer alan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin küçük üreticiden doğrudan alım yapmasını engelleyen kararla ilgili basın toplantısı düzenledi. Tarihi Havagazı Fabrikası Gençlik Yerleşkesi’nde yapılan basın toplantısına Başkan Tunç Soyer, yüzlerce kooperatif ortağı çiftçiyle bir araya geldi.
Başkan Soyer açıklamasında ilk olarak Sayıştay’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiği raporu okudu. Başkan Tunç Soyer, “Denetim raporunda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan kooperatif mal alımlarının, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ‘İstisnalar’ başlıklı 3-a maddesi kapsamında olmadığı, Kanun’un 5’inci maddesinde belirtilen rekabet, eşit muamele, güvenilirlik ve kamuoyu denetimi gibi temel ilkelere uygun olarak açık ihale usulü ile yapılması gerektiği kesin rapor ile bildirilmiştir. Bu kapsamda 16.11.2023 tarihi itibariyle kooperatiflerden 4734 sayılı Kanun’un 3-a maddesi kapsamında alım gerçekleştirilemeyeceği ve 4734 sayılı Kanun’un 5’inci maddesi gereğince açık ihale usulü ile mal alımının gerçekleştirileceği görülmektedir” dedi.
“Büyükşehir’in alımları 1 milyar lirayı geçti”
Kooperatiflerden yaptıkları alımlara ilişkin bilgi veren Başkan Soyer, “2015 – 2018 yılları arasında 15 kooperatiften alım yapılarak, toplam 438 milyon 429 bin 691 TL ödeme gerçekleşmiştir. 2019 - 2023 yılları arasında ise 95 farklı kooperatiften ürün alımı gerçekleştirilmiştir. Bu kooperatiflerin ikisi deprem bölgesi olan Hatay ve Osmaniye olmak üzere toplamda 26 tanesi İzmir ili dışındadır. 2019 – 2023 yılları arasında gerçekleşen kooperatif alım miktarı 1 milyar lirayı geçti. Biz bu ürünleri sizlerden satın alırken hem ürünün elde kalmasını engelliyoruz hem de ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırıyoruz. Süt Kuzusu Projesi tam olarak bu. Şimdi diyorlar ki sen ürününü sadece dökme olarak satabilirsin. Yani sütünü bidonla, yağlarını varille satarsın diyorlar” şeklinde konuştu.
“Küçük üreticiyi bitirmek istiyorlar”
Kararla küçük üreticinin bitirilmek istendiğini söyleyen Başkan Soyer, “Bu ürünü işlemek lazım. Dalından topladığımız ürün para etmiyor. Mandalinayı onun için Seferihisar’da kuruttuk. Domatesin salçası bunun için yapılır. Ürünü işlemedikten sonra pazarlama kabiliyeti yok. Üreticisine para kazandırmaz. Bize ürünleri ‘işleme’ diyorlar. Ne olacak peki? Bu kadar kooperatifçi yatırım yaptı, biz 1 milyonluk alım yaptık. Kooperatifler tesisler kurdu. Şimdi tesisleri ‘çalıştırma’ diyorlar. ‘Piyasa koşullarındaki tekellerle, büyük şirketlerle rekabete gir’ diyor. Sen neyinle o rekabete gireceksin?. Sizin o şirketlerle rekabet edemeyeceğinizi biz de biliyoruz, onlar da biliyor. Sen o ihaleye gireceksin, o büyük şirket senin üstünden geçip gidecek. 2006 yılında önce yerel tohumun satışını yasaklayan bir kanun çıkardılar. 2016 yılında 16 bin köyü kapattılar. ‘Çünkü tarım küçük çiftçinin işi değildir, büyük ölçekli şirketlerin işidir’ diyorlar. ‘Siz bırakın tarımı gidin şehirde ucuz iş gücü olun’ diyorlar. ‘Gidin şehirde gecekonduda oturun’ diyorlar. Sizi yalnız bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
“Başka Bir Tarım Mümkün politikasına darbe yapılmıştır”
Mücadele vurgusunu yineleyen Başkan Soyer, “5 yıldır İzmir’de ilmek ilmek ördüğümüz ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ politikasına darbe yapılmıştır. Ama biz bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Belediyemizin kooperatiflerden alarak 1 – 5 yaş arası çocuklarımıza dağıttığı Süt Kuzusu Projesi, Sayıştay eliyle durdurulmuştur. Buna teslim olmayacağız. Ne çocuklarınızı sütsüz ne de kooperatiflerimizi öksüz bırakmayacağız. Süt Kuzusu projesini de diğer tarımsal projelerimizi de sonuna kadar devam ettireceğim. Ben gücümü halktan ve haktan alıyorum. Yok öyle yağma. Sizden, sizin alın terinizden, emeğinizden asla vazgeçmem. Siz bu memleketin geleceğisiniz. Siz bu memlekette tam bağımsız bir ekonomi yaratmak için var olmalısınız. Asla vazgeçmeyeceğiz. Yeni bir yol bulmaksa; bulacağız. Yeni bir yol açmaksa; açacağız. Bir bedel ödenecekse de ödeyeceğiz. Hiç merak etmeyin. İstedikleri bedeli ödetsinler umurumda değil. Sizi enflasyona ezdirmeyeceğiz. Yoksulluğa mahkum etmeyeceğiz. Ürününüzün dökülmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
“1 milyonluk alımda kamu zararına rastlanmamış”
Sayıştay’ın yaptığı bu denetlemede bir kamu zararının tespit edilmediğini vurgulayan Başkan Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“1 milyon liralık alım yapmışız ama bir kamu zararına rastlanmamış. Kanunlar meşruiyetlerini kamu vicdanından alırlar. Şu an kamu vicdanı yaralanmıştır. Kanun böyle yorumlanamaz. Kanunun yorumunda başka bir bakış açısına ihtiyaç var. Eğer kamu vicdanı zedeleniyorsa o kanunda bir bozukluk var. Şimdi birileri bu bozukluğu görmeyebilir. Biz göstereceğiz. Biz sonuna kadar bu mücadeleyi vereceğiz. Ben önünüze düşmeye varım, sonuna kadar takip etmeye varım. Şunu bilmiyorlarsa söyleyeyim; asla korkmak, asla yılmam, asla vazgeçmem, asla pes etmem. Benim o yönümü bilmiyorlar.”
“Ben seni alkışlamıyorum”
Karara tepki gösteren İzmir Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, “Biz ürünü işlemeyelim, sadece dökme yapalım diye bir Sayıştay kararı var. Aslında projeyi çok da kıymetli bularak ama ihaleye çıkmamız gerektiğini söyleyen bu hükümet, buğday üretiminde ithalat yapıp makarna üreterek dünya piyasasındaki en büyük payı aldığını iddia ediyor. Sen kendin büyük firmalara buğdayı ithal ettireceksin, bana da ürettirmeyeceksin. Sonra da o firmaların makarna yaparak ne kadar kazandığıyla benden alkış alacaksın. Ben seni alkışlamıyorum” ifadelerini kullandı.
“Namusluların da namussuzlar kadar çözüm hakkı geldi”
Eski Menemen Seyrek Belediye Başkanı ve Foça Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Nurgül Uçar, ¨İnsanlar hayatlarında bedel öderler; siz bedel ödeyin, biz de ödüyoruz. Sonuna kadar yanındayız. Bu hikaye Büyükşehir Yasası ile başladı. Ben de onlardan birinin kurbanıydım. 12 milyon insan bugüne kadar demokrasiden el çektirildi. Köyümüzü kapatarak bizi yönetimden yok ettiler. Köyümüzde 2 bin 900 baş hayvan vardı, şimdi yok. Biz sütümüzü artık marketten alıyoruz. Biz zeytin sıkamayız ama bir araya gelip bir fabrika ile zeytinyağı üretiriz. Bu güven demek, güven… Artık namusluların da namussuzlar kadar çözüm hakkı geldi. Biz ayaktayız. Sayıştay’a itiraz edin ve lütfen yargılanın. Biz alışkınız yargılanmaya. Ama yarın var ya yarından çok umutluyuz¨ dedi.
“Ayağa kalkacağız arkadaşlar”
Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Çağatay Özcan Kokulu, ¨Tarıma dayalı sanayi çiftçinin elinde olmadığı sürece ne tüketici geçinir ne üretici kalkınır. Bu yol mücadele etme yolu. Ayağa kalkacağız arkadaşlar, kavga başladı” diye konuştu.
“Tunç Başkan’ın arkasında devam edeceğiz”
Tire Süt Kooperatifi Başkanı Osman Öztürk, ¨İnşallah bu yolda hep beraber yolun sonunu getireceğiz. Süt Kuzusu projesinin mimarlarından birisiyiz. Biz 2009 yılından beri İzmir’in sütünü kimse zarar görmeden dağıtan kooperatifiz. Bizden daha iyi dağıtacaklarını düşünüyorlarsa gelsinler ama onlar küçük üreticinin değil, büyük üreticinin malını dağıtacaklar biliyoruz. Biz küçük üreticinin malı değerlensin diye kurulan kooperatifleriz. Bu iş nereye giderse gitsin Tunç Başkan’ın arkasında devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Her zaman destekçiniziz”
Bayındır Çiçekçiler Kooperatifi (BAYÇİKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ersoy Sümerkan da, ¨Üreticiye destek veriyor, üreticiden alıyoruz bundan daha güzel ne olsun. Biz üreticiden bitki aldığımız için piyasayı belirliyoruz. Arkasından kooperatif olarak İzmir’in çiçeklerini biz dikiyoruz. İstanbul, Ankara aldı ama uygulayamadı. Başkanım çıktığın yolda arkandayız, her zaman destekçiniziz¨ diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Sayıştay Başkanlığı tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen Denetim Raporu’nda yer alan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin küçük üreticiden doğrudan alım yapmasını engelleyen kararla ilgili basın toplantısı düzenledi. Tarihi Havagazı Fabrikası Gençlik Yerleşkesi’nde yapılan basın toplantısına Başkan Tunç Soyer, yüzlerce kooperatif ortağı çiftçiyle bir araya geldi.
Başkan Soyer açıklamasında ilk olarak Sayıştay’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdiği raporu okudu. Başkan Tunç Soyer, “Denetim raporunda İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan kooperatif mal alımlarının, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ‘İstisnalar’ başlıklı 3-a maddesi kapsamında olmadığı, Kanun’un 5’inci maddesinde belirtilen rekabet, eşit muamele, güvenilirlik ve kamuoyu denetimi gibi temel ilkelere uygun olarak açık ihale usulü ile yapılması gerektiği kesin rapor ile bildirilmiştir. Bu kapsamda 16.11.2023 tarihi itibariyle kooperatiflerden 4734 sayılı Kanun’un 3-a maddesi kapsamında alım gerçekleştirilemeyeceği ve 4734 sayılı Kanun’un 5’inci maddesi gereğince açık ihale usulü ile mal alımının gerçekleştirileceği görülmektedir” dedi.
“Büyükşehir’in alımları 1 milyar lirayı geçti”
Kooperatiflerden yaptıkları alımlara ilişkin bilgi veren Başkan Soyer, “2015 – 2018 yılları arasında 15 kooperatiften alım yapılarak, toplam 438 milyon 429 bin 691 TL ödeme gerçekleşmiştir. 2019 - 2023 yılları arasında ise 95 farklı kooperatiften ürün alımı gerçekleştirilmiştir. Bu kooperatiflerin ikisi deprem bölgesi olan Hatay ve Osmaniye olmak üzere toplamda 26 tanesi İzmir ili dışındadır. 2019 – 2023 yılları arasında gerçekleşen kooperatif alım miktarı 1 milyar lirayı geçti. Biz bu ürünleri sizlerden satın alırken hem ürünün elde kalmasını engelliyoruz hem de ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırıyoruz. Süt Kuzusu Projesi tam olarak bu. Şimdi diyorlar ki sen ürününü sadece dökme olarak satabilirsin. Yani sütünü bidonla, yağlarını varille satarsın diyorlar” şeklinde konuştu.
“Küçük üreticiyi bitirmek istiyorlar”
Kararla küçük üreticinin bitirilmek istendiğini söyleyen Başkan Soyer, “Bu ürünü işlemek lazım. Dalından topladığımız ürün para etmiyor. Mandalinayı onun için Seferihisar’da kuruttuk. Domatesin salçası bunun için yapılır. Ürünü işlemedikten sonra pazarlama kabiliyeti yok. Üreticisine para kazandırmaz. Bize ürünleri ‘işleme’ diyorlar. Ne olacak peki? Bu kadar kooperatifçi yatırım yaptı, biz 1 milyonluk alım yaptık. Kooperatifler tesisler kurdu. Şimdi tesisleri ‘çalıştırma’ diyorlar. ‘Piyasa koşullarındaki tekellerle, büyük şirketlerle rekabete gir’ diyor. Sen neyinle o rekabete gireceksin?. Sizin o şirketlerle rekabet edemeyeceğinizi biz de biliyoruz, onlar da biliyor. Sen o ihaleye gireceksin, o büyük şirket senin üstünden geçip gidecek. 2006 yılında önce yerel tohumun satışını yasaklayan bir kanun çıkardılar. 2016 yılında 16 bin köyü kapattılar. ‘Çünkü tarım küçük çiftçinin işi değildir, büyük ölçekli şirketlerin işidir’ diyorlar. ‘Siz bırakın tarımı gidin şehirde ucuz iş gücü olun’ diyorlar. ‘Gidin şehirde gecekonduda oturun’ diyorlar. Sizi yalnız bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
“Başka Bir Tarım Mümkün politikasına darbe yapılmıştır”
Mücadele vurgusunu yineleyen Başkan Soyer, “5 yıldır İzmir’de ilmek ilmek ördüğümüz ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ politikasına darbe yapılmıştır. Ama biz bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Belediyemizin kooperatiflerden alarak 1 – 5 yaş arası çocuklarımıza dağıttığı Süt Kuzusu Projesi, Sayıştay eliyle durdurulmuştur. Buna teslim olmayacağız. Ne çocuklarınızı sütsüz ne de kooperatiflerimizi öksüz bırakmayacağız. Süt Kuzusu projesini de diğer tarımsal projelerimizi de sonuna kadar devam ettireceğim. Ben gücümü halktan ve haktan alıyorum. Yok öyle yağma. Sizden, sizin alın terinizden, emeğinizden asla vazgeçmem. Siz bu memleketin geleceğisiniz. Siz bu memlekette tam bağımsız bir ekonomi yaratmak için var olmalısınız. Asla vazgeçmeyeceğiz. Yeni bir yol bulmaksa; bulacağız. Yeni bir yol açmaksa; açacağız. Bir bedel ödenecekse de ödeyeceğiz. Hiç merak etmeyin. İstedikleri bedeli ödetsinler umurumda değil. Sizi enflasyona ezdirmeyeceğiz. Yoksulluğa mahkum etmeyeceğiz. Ürününüzün dökülmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
“1 milyonluk alımda kamu zararına rastlanmamış”
Sayıştay’ın yaptığı bu denetlemede bir kamu zararının tespit edilmediğini vurgulayan Başkan Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“1 milyon liralık alım yapmışız ama bir kamu zararına rastlanmamış. Kanunlar meşruiyetlerini kamu vicdanından alırlar. Şu an kamu vicdanı yaralanmıştır. Kanun böyle yorumlanamaz. Kanunun yorumunda başka bir bakış açısına ihtiyaç var. Eğer kamu vicdanı zedeleniyorsa o kanunda bir bozukluk var. Şimdi birileri bu bozukluğu görmeyebilir. Biz göstereceğiz. Biz sonuna kadar bu mücadeleyi vereceğiz. Ben önünüze düşmeye varım, sonuna kadar takip etmeye varım. Şunu bilmiyorlarsa söyleyeyim; asla korkmak, asla yılmam, asla vazgeçmem, asla pes etmem. Benim o yönümü bilmiyorlar.”
“Ben seni alkışlamıyorum”
Karara tepki gösteren İzmir Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, “Biz ürünü işlemeyelim, sadece dökme yapalım diye bir Sayıştay kararı var. Aslında projeyi çok da kıymetli bularak ama ihaleye çıkmamız gerektiğini söyleyen bu hükümet, buğday üretiminde ithalat yapıp makarna üreterek dünya piyasasındaki en büyük payı aldığını iddia ediyor. Sen kendin büyük firmalara buğdayı ithal ettireceksin, bana da ürettirmeyeceksin. Sonra da o firmaların makarna yaparak ne kadar kazandığıyla benden alkış alacaksın. Ben seni alkışlamıyorum” ifadelerini kullandı.
“Namusluların da namussuzlar kadar çözüm hakkı geldi”
Eski Menemen Seyrek Belediye Başkanı ve Foça Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Nurgül Uçar, ¨İnsanlar hayatlarında bedel öderler; siz bedel ödeyin, biz de ödüyoruz. Sonuna kadar yanındayız. Bu hikaye Büyükşehir Yasası ile başladı. Ben de onlardan birinin kurbanıydım. 12 milyon insan bugüne kadar demokrasiden el çektirildi. Köyümüzü kapatarak bizi yönetimden yok ettiler. Köyümüzde 2 bin 900 baş hayvan vardı, şimdi yok. Biz sütümüzü artık marketten alıyoruz. Biz zeytin sıkamayız ama bir araya gelip bir fabrika ile zeytinyağı üretiriz. Bu güven demek, güven… Artık namusluların da namussuzlar kadar çözüm hakkı geldi. Biz ayaktayız. Sayıştay’a itiraz edin ve lütfen yargılanın. Biz alışkınız yargılanmaya. Ama yarın var ya yarından çok umutluyuz¨ dedi.
“Ayağa kalkacağız arkadaşlar”
Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Çağatay Özcan Kokulu, ¨Tarıma dayalı sanayi çiftçinin elinde olmadığı sürece ne tüketici geçinir ne üretici kalkınır. Bu yol mücadele etme yolu. Ayağa kalkacağız arkadaşlar, kavga başladı” diye konuştu.
“Tunç Başkan’ın arkasında devam edeceğiz”
Tire Süt Kooperatifi Başkanı Osman Öztürk, ¨İnşallah bu yolda hep beraber yolun sonunu getireceğiz. Süt Kuzusu projesinin mimarlarından birisiyiz. Biz 2009 yılından beri İzmir’in sütünü kimse zarar görmeden dağıtan kooperatifiz. Bizden daha iyi dağıtacaklarını düşünüyorlarsa gelsinler ama onlar küçük üreticinin değil, büyük üreticinin malını dağıtacaklar biliyoruz. Biz küçük üreticinin malı değerlensin diye kurulan kooperatifleriz. Bu iş nereye giderse gitsin Tunç Başkan’ın arkasında devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Her zaman destekçiniziz”
Bayındır Çiçekçiler Kooperatifi (BAYÇİKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Ersoy Sümerkan da, ¨Üreticiye destek veriyor, üreticiden alıyoruz bundan daha güzel ne olsun. Biz üreticiden bitki aldığımız için piyasayı belirliyoruz. Arkasından kooperatif olarak İzmir’in çiçeklerini biz dikiyoruz. İstanbul, Ankara aldı ama uygulayamadı. Başkanım çıktığın yolda arkandayız, her zaman destekçiniziz¨ diye konuştu.