Sivas(Madımak) Katliamı`Nda Yaşamını Yitirenler Aliağa`Da Anıldı
Sivas Katliamı’nın 26
Editör: Aliağa Medya
02 Temmuz 2019 - 00:14
Sivas Katliamı’nın 26. yıl dönümünde Alevi Kültür Dernekleri Aliağa Şubesi basın açıklaması düzenledi. Dernek binasında gerçekleştirilen açıklamada 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nin ateşe verilmesiyle başlayan katliamın izlerinin hala sürdüğüne değinildi.
2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılmak için Sivas’a giden aydın ve sanatçılardan 33’ü ile iki otel görevlisi gerici bir grup tarafından Madımak Oteli’nin yakılması sonucu hayatını kaybetti. Olaylarda iki gösterici de öldü. Bu kara gün her yıl Türkiye’nin çeşitli yerlerinde utançla anılmaya devam ediyor. Alevi Kültür Dernekleri Aliağa Şubesi Başkanı Celal Süslü şube binasında düzenlediği basın açıklamasında 26 yıl önce Madımak Oteli’nde yitirilen canları andı. Anma törenine STK’lar, derneklerin ve sendikaların şube temsilcileri ve başkanları katılım gösterdi. Basın açıklamasını okuyan Alevi Kültür Dernekleri Aliağa Gençlik Kolları Başkanı Özlem Nar, “ Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen Sivas katliamının üzerinden 26 yıl geçti. 2 Temmuz 1993’de Sivas Madımak Oteli’nin ateşe verilmesiyle başlayan katliam ateşi, 26 yıldır yüreklerimizi yakmayı sürdürüyor.Düşünce ve ifade özgürlüğünün engellendiği linç kültürüyle yaşam hakkının fiilen sona erdirildiği kara bir gün olarak tarihe geçmiştir.Sivas katliamı aydınlığa, demokrasiye, halkların kardeşliğine ve bir arada yaşama kültürüne yapılan bir saldırı olarak gerçekleşmiştir. Bugüne kadar Sivas katliamını gerçekleştirenler ile bu katliamı engellemek için kılını kıpırdatmayanlardan hesap sorulmadığı gibi, halkları birbirine düşürmeyi hedefleyen provokasyonlar ve gerici-ırkçı saldırılar artarak devam etmiştir.” İfadelerini kullandı.
“Unutmayacağımızı, unutturmayacağımızı haykırıyoruz”
Alevi Kültür Dernekleri Aliağa Şubesi adına basın açıklamasını okuyan Özlem Nar, “2 Temmuz 1993’te aydınların diri diri yakılmasına neden olanları korumaya çalışanlar, yaşanan acıları unutturmaya ya da gerçek katilleri yalan haberlerle aklamaya çalışmaktadırlar.İnsanlık tarihinin bu kara lekesi hafızalarımızda, yaralı bilinçlerimizde, kanayan vicdanlarda 26 yıldır hiç durmadan büyümektedir. 12 Eylül zihniyetinin uygulayıp pekiştirdiği Türk-İslam sentezci zihniyet, geçmişte Maraş’ta, Çorum’da gerçekleştiği katliamları unutturamadığı gibi, Sivas katliamını da tüm çabalarına rağmen unutturamayacaktır.Sivas katliamının aradan 26 yıl geçmesine rağmen her geçen yıl daha büyük ve kitlesel bir öfke ile lanetlenmesi, ülkemizi gericiliğe ve ırkçı-şoven odaklara asla teslim olmayacağının en somut göstergesidir. Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu sancılı süreçte demokrasinin, barış, kardeşlik ve özgürlük taleplerinin kararlılıkla savunulması; iktidarın baskıcı, anti demokratik uygulamalarına karşı kararlı mücadelenin güçlenmesi açısından ayrı bir önem taşımaktadır.Türkiye’de din ve devlet işlerinin birbirinden bağımsız gerçek bir laik yapıya kavuşturulması, bütün dinsel, mezhepsel, etnik oluşumlara eşit mesafede durulması sağlanmadıkça, halkları birbirine karşı kışkırtma girişimlerinin önüne geçmek mümkün olmayacaktır. Başta Sivas Katliamı olmak üzere, Türkiye tarihindeki bütün provokatif eylemler, tertipler, cinayetler, 12 Eylül askeri darbesi başta olmak üzere bütün darbeler, plan ve girişimler bütün yönleriyle soruşturulmalıdır. Bizzat siyasi iktidar eliyle yaratılan her türlü inanç ayrıcalıkları, inançlar üzerindeki baskı ve ayrımcı uygulamalara son verilmeli, Aleviler başta olmak üzere farklı inanç gruplarının talepleri karşılanmalıdır. Madımak utanç müzesi olmalıdır. İnsan hak ve özgürlüklerinden, eşitlikten, demokrasiden, barıştan ve kardeşlikten yana olan herkes ve demokratik kitle örgütleri olarak bir kez daha katliamı lanetliyor; unutmayacağımızı, unutturmayacağımızı haykırıyoruz.Sivas katliamında yaşamını yitiren insanlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor, onların savunduğu değerleri ve mücadelelerini kendi mücadele alanlarımızda yaşatacağımıza söz veriyoruz.” Şeklinde ifadelere yer verdi.
2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılmak için Sivas’a giden aydın ve sanatçılardan 33’ü ile iki otel görevlisi gerici bir grup tarafından Madımak Oteli’nin yakılması sonucu hayatını kaybetti. Olaylarda iki gösterici de öldü. Bu kara gün her yıl Türkiye’nin çeşitli yerlerinde utançla anılmaya devam ediyor. Alevi Kültür Dernekleri Aliağa Şubesi Başkanı Celal Süslü şube binasında düzenlediği basın açıklamasında 26 yıl önce Madımak Oteli’nde yitirilen canları andı. Anma törenine STK’lar, derneklerin ve sendikaların şube temsilcileri ve başkanları katılım gösterdi. Basın açıklamasını okuyan Alevi Kültür Dernekleri Aliağa Gençlik Kolları Başkanı Özlem Nar, “ Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen Sivas katliamının üzerinden 26 yıl geçti. 2 Temmuz 1993’de Sivas Madımak Oteli’nin ateşe verilmesiyle başlayan katliam ateşi, 26 yıldır yüreklerimizi yakmayı sürdürüyor.Düşünce ve ifade özgürlüğünün engellendiği linç kültürüyle yaşam hakkının fiilen sona erdirildiği kara bir gün olarak tarihe geçmiştir.Sivas katliamı aydınlığa, demokrasiye, halkların kardeşliğine ve bir arada yaşama kültürüne yapılan bir saldırı olarak gerçekleşmiştir. Bugüne kadar Sivas katliamını gerçekleştirenler ile bu katliamı engellemek için kılını kıpırdatmayanlardan hesap sorulmadığı gibi, halkları birbirine düşürmeyi hedefleyen provokasyonlar ve gerici-ırkçı saldırılar artarak devam etmiştir.” İfadelerini kullandı.
“Unutmayacağımızı, unutturmayacağımızı haykırıyoruz”
Alevi Kültür Dernekleri Aliağa Şubesi adına basın açıklamasını okuyan Özlem Nar, “2 Temmuz 1993’te aydınların diri diri yakılmasına neden olanları korumaya çalışanlar, yaşanan acıları unutturmaya ya da gerçek katilleri yalan haberlerle aklamaya çalışmaktadırlar.İnsanlık tarihinin bu kara lekesi hafızalarımızda, yaralı bilinçlerimizde, kanayan vicdanlarda 26 yıldır hiç durmadan büyümektedir. 12 Eylül zihniyetinin uygulayıp pekiştirdiği Türk-İslam sentezci zihniyet, geçmişte Maraş’ta, Çorum’da gerçekleştiği katliamları unutturamadığı gibi, Sivas katliamını da tüm çabalarına rağmen unutturamayacaktır.Sivas katliamının aradan 26 yıl geçmesine rağmen her geçen yıl daha büyük ve kitlesel bir öfke ile lanetlenmesi, ülkemizi gericiliğe ve ırkçı-şoven odaklara asla teslim olmayacağının en somut göstergesidir. Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu sancılı süreçte demokrasinin, barış, kardeşlik ve özgürlük taleplerinin kararlılıkla savunulması; iktidarın baskıcı, anti demokratik uygulamalarına karşı kararlı mücadelenin güçlenmesi açısından ayrı bir önem taşımaktadır.Türkiye’de din ve devlet işlerinin birbirinden bağımsız gerçek bir laik yapıya kavuşturulması, bütün dinsel, mezhepsel, etnik oluşumlara eşit mesafede durulması sağlanmadıkça, halkları birbirine karşı kışkırtma girişimlerinin önüne geçmek mümkün olmayacaktır. Başta Sivas Katliamı olmak üzere, Türkiye tarihindeki bütün provokatif eylemler, tertipler, cinayetler, 12 Eylül askeri darbesi başta olmak üzere bütün darbeler, plan ve girişimler bütün yönleriyle soruşturulmalıdır. Bizzat siyasi iktidar eliyle yaratılan her türlü inanç ayrıcalıkları, inançlar üzerindeki baskı ve ayrımcı uygulamalara son verilmeli, Aleviler başta olmak üzere farklı inanç gruplarının talepleri karşılanmalıdır. Madımak utanç müzesi olmalıdır. İnsan hak ve özgürlüklerinden, eşitlikten, demokrasiden, barıştan ve kardeşlikten yana olan herkes ve demokratik kitle örgütleri olarak bir kez daha katliamı lanetliyor; unutmayacağımızı, unutturmayacağımızı haykırıyoruz.Sivas katliamında yaşamını yitiren insanlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor, onların savunduğu değerleri ve mücadelelerini kendi mücadele alanlarımızda yaşatacağımıza söz veriyoruz.” Şeklinde ifadelere yer verdi.