Şengül; " Aliağa'da bazı meclis üyeleri grup kararına uymuyorlar"
Aliağa ve Buca’da bazı meclis üyelerinin grup kararlarına uymamalarını da kendisi ile ilişkilendirmeye çalışan, art niyetli bir grubun varlığından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Şengül “Aliağa’da bazı meclis üyeleri grup kararına uymuyorlar ve şer odakları bu süreci de bize mal ettiler. Aliağa’da yaşanan süreçte olay bittikten sonra benim haberim oluyor. Ve hatta o meclis üyelerinin yaptıklarından son derece rahatsız oldum.” dedi.
Editör: Aliağa Medya
26 Ocak 2020 - 21:22
31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından AK Parti İzmir İl Başkanlığı görevinden istifa ederek ayrılan Aydın Şengül, uzun süre devam eden sessizliğini, “Özellikle son dönemlerde bizlerle ilgili çıkan bu dedikoduların arkasını iyi araştırmak lazım. Neyi hedefliyorlar? neyi amaçlıyorlar?” Sözleriyle bozdu.
Elazığ merkezli yaşanan depremle ilgili üzüntülerini dile getirerek sözlerine başlayan Şengül ”Elazığ başta olmak üzere, bölgede meydana gelen deprem, tüm memleketi ve bizleri ziyadesiyle üzmüştür. Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa ve milletimize sabır diliyorum. Bu zor günlerde milletinin yanında üstün gayretle çalışan devletin bütün organlarına da kolaylıklar diliyorum. Elbette ki hepimiz üstümüze düşeni yaparak yaralarımızı en kısa sürede saracağız, buna olan inancım tamdır”. Dedi
Yerel seçimlerden bugüne kadar gelen süreci değerlendiren Şengül, öncelikle bir konunun anlaşılmaya muhtaç olduğunu belirterek“Bir kırgınlığım yok. Kırgınlığım olsa söylerim zaten. Asla kırgınlığım ve küskünlüğüm yok. Zaten en son il başkanlığı ile ilgili benim öyle bir talebim, çalışmam da olmadı. Öyle takdir ettiler, bizi çağırdılar, görev verdiler. Ben zaten seçimden sonra istifa etmesem bu kongrede artık bırakmayı düşünüyordum. Bütün yakın arkadaşlarımla konuştum, bu kongreye kadar getirip bu kongrede genç bir arkadaşa teslim edecektik. Biraz daha erken ayrıldık. Bu bir bayrak yarışı, birileri alır koşar siz yorulursunuz yorulunca bayrağı birine teslim edersiniz onlar koşmaya başlar. Şimdi onlar koşsun” Dedi.
Yerel seçimler ve aday belirleme sürecine dair İzmir’in ve teşkilat yapısının iyi anlaşılması gerektiğine vurgu yapan Şengül ” Bizim teşkilatın öyle bir yapısı var ki, kimi koyarsan koy önce bir ilk başta ufak tefek söylenir ama sonra herkes sahiplenir, kısa sürede kızgınlığı geçer ve çalışır gider. Şimdi buradan gidip, şu çalıştı, şu çalışmadı, şunu yaptı… hala bunların konuşuluyor olması hala günah keçisi aranması hoş değil doğru da değil gecesini gündüzüne katan, kıymetli teşkilat mensubu kardeşlerimize yapılmış bir haksızlıktır. Türkiye geneline bakılsın, Türkiye genelinde daha önce oy oranımız neydi, ne oldu? İzmir’de neydi, ne oldu? Bir karşılaştırsınlar yani. Başarı-başarısızlık oradan gelsin. Yani sen gidip burada kaybedilen seçimi sen her şeyi dört dörtlük yapmışsında sadece İl başkanı, il yönetimi üzerinden değerlendirir ve Türkiye tablosuna bakmazsan bu doğru olmaz, o zaman o ildeki geçmiş seçimlerle kıyaslayacaksın rakamlar sana mutlak doğruyu söyleyecektir.
Siyasi tespitler, sığ tartışmalar ve iftiralarla yapılamaz. Belediye başkanlığı kazanmak ya da kaybetmek sadece teşkilatla değerlendirilecek bir durum da değildir. Burada aday çok önemlidir, konjonktür çok önemlidir, partinin o andaki ildeki pozisyonu çok önemlidir. Yani bütün bu bileşenler göz önüne alınarak ancak doğru bir değerlendirme yapılabilir. Konuşan insanlar önce ellerini vicdanlarına koyarak araştırmalılar. AK Parti kurulduğundan bugüne kadar, en fazla başarıyı en yüksek oyu en son bu yerel seçimde almıştır. Burada mevcut iktidarda uzun yıllardır CHP’li bir belediye yönetimi var. Uzun yıllar kentin sorunlarını çözmemiş, dağ gibi büyümeye başlamış ve ciddi bir tepki var. Bizim kendi tabanımız, iyi bir organizasyon, iyi bir motivasyon ile insan üstü bir gayret göstermişlerdir. AK Parti teşkilatları çalışmadı demek gecesini gündüzüne katmış bu kıymetli topluluğa atılmış bir iftiradır ve ben buna müsaade etmem”.Dedi
Yaşanan seçim sürecinde meclis üyeleri aday listeleri belirlenmesi ile ilgili çalışmanın nasıl yapıldığına da açıklama getiren Şengül “Meclis üyelerini belirleme süreci belli kurallar çerçevesinde ilerler; ilçede ilçe başkanı, ilçe teşkilatı ve belediye başkan adayı ile beraber adaylar belirlenir. Ana belirleyici unsur onlardır. Onlar çalışır belirler gelir ve İl Başkanlığı arada hakem olur. Belki çok ufak tefek müdahaleler olur. Geçen süreç içerisinde de böyle olmuştur. Ha bütün bu süreç şahsıma mal ediliyor ama süreci bilmeden konuşuyorlar. Vatandaş il yönetiminde görev almış, teşkilatta görev almış, belli bir geçmişi olan, demografik yapıda temsil durumu var, bilgi birikimi var yani mecliste seni temsiliyet yetkisi bir çok kriterlere bakılarak ortak akılla belirlendi. Birisi çıksın desin ki benim meclis üyelerimin hepsi İl’de yazıldı, yok böyle bir şey. Bu süreçte meclis üyeleri yazılırken hepi topu 3-5 tane meclis üyesine belirttiğim kriterler gözetilerek müdahale edilmiştir. Yoksa ne bunu tek başına Aydın Şengül yazdı, ne ilçe başkanı, ne belediye başkanı yazdı, ortak mutabakatla yazıldı ve ben orda hakem oldum. Meclis üyelerini Aydın Şengül olarak ben yazmadım. Bu meclis üyeleri yazılırken elbette ilçelerde ciddi baskı var İlçe teşkilatlarına, belediye başkan adaylarına, onlarda kendi üzerlerindeki baskıyı atmak için topu bize atıyor. İl başkanı, il yazdı diyorlar, bu sefer tüm ilçelerde günah keçisi biz oluyoruz.
Ben şu anda ilçelerdeki bir çok meclis üyesini tanımam. Bilmem. Yani bilmek zorunda da değilim. Orada belediye başkanı, ilçe başkanı tanır bilir”.dedi
Aliağa ve Buca’da bazı meclis üyelerinin grup kararlarına uymamalarını da kendisi ile ilişkilendirmeye çalışan, art niyetli bir grubun varlığından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Şengül “Aliağa’da bazı meclis üyeleri grup kararına uymuyorlar ve şer odakları bu süreci de bize mal ettiler. Aliağa’da yaşanan süreçte olay bittikten sonra benim haberim oluyor. Ve hatta o meclis üyelerinin yaptıklarından son derece rahatsız oldum. Ve o süreci de iyi yönetemediler. Sonra ben bu arkadaşlarla görüştüm, kendilerini ikaz ettim ’ Bir an önce hatanızdan dönün ve partiye dönün’ diye. Hatta daha önce il yönetiminde beraber çalıştığımız bir arkadaş dönmeye hazır olduğunu söyledi bana. Aynı şekilde Buca’da en son yaşanan olayla ilgili bittikten sonra benim haberim oluyor. Olay kamuoyuna yansıyor ve bende bu şekilde duyuyorum olayı. Buca’daki meclis üyelerini benim yazdığımı söylüyorlar. Asla doğru değil bu, bize yapılan en büyük haksızlık budur. O Buca meclis üyelerinin çoğunluğu o zamanki ilçe belediye başkan adayı yazmıştır. Bugün o karşı çıktıkları disipline verilen meclis üyelerinden sadece bir arkadaş bizim tasarrufumuzda. O da geçmişten beri partiye hizmeti, emeği olan, kurucu olan bir arkadaşımızda benim inisiyatifim oldu. Diğerlerinin hepsi belediye başkan adayı ve ilçe yönetimi ortaklaşa kendileri belirlediler. Biz de sadece tasdik ettik. Yapılan harekete ben şahsım olarak, partinin aldığı, grubun aldığı karara kim karşı çıkarsa çıksın karşısındayım. Bir defa bizim parti disiplinimiz gereği parti grubunun aldığı karara uymalıdır üyeler, uymayan zaten bu partinin bir parçası olamaz. Onu da özellikle bize mal etmeleri, arkasında farklı noktalara çekmeleri söylemelerini de anlayabilmiş değilim. Ben bunu şuna yoruyorum. Burada ileriye dönük bir hesap bir kurgu var. Neden özellikle böyle bir kampanya başlatıldı, arka planda neler var? Bunu anlamak gerekir. O kurguyu yapanlar ve hesabın kurulmasında bizi tehdit olarak görenler; şimdiden bu tür ayak oyunlarıyla, olmamış şeyleri olmuş gibi mal ederek bizi devre dışı bırakmaya çalışıyorlar. Döner dolaşır yine onların yüzünde patlar. Biz bu partiye zarar verecek hiçbir şeyin içerisinde bulunmayız. Zarar verecek olanların da net birşekilde karşısında dururuz. Yani bununla ilgili de bizim birilerinden talimat almamıza gerek yok. Bu bizim doğal görevimiz. Zaman her şeyin ilacı. Zamanla her şey net bir şekilde ortaya çıkar”. Dedi
AK Parti İl Yönetimi ile sorunları olduğu dedikodusunu kasıtlı olarak yayan insanların, kendisini başka partilerle ilişkilendirmek istediğine de dikkat çeken Şengül “Özellikle son dönemlerde bizlerle ilgili çıkan bu dedikodular topyekun bir hareket gibi, arkasını iyi araştırmak lazım. Bu insanlar Aydın Şengül’ün başka siyasi partilerle görüşmeleri oldu gibi bir dedikodu da yayıyorlar. Çok açık ve net bir ifade ile söylüyorum; beni başka siyasi partiye genel başkanı yapsalar, bakan yapsalar bir tek görüşme dahi yapmam. İddialı bir laf söylüyorum; ben AK Parti’yle gözümü açtım siyasete, AK Parti’yle benim siyasetim biter. Benim siyasi hesabım da yok, beklentim de yok. Kimseyle ilgili en ufak ne bir ima ne bir görüşme ne böyle bir tasarrufum var, ne de olacak. Ben hala bu ülkenin AK Parti’ye ihtiyacı olduğuna ve AK Parti’nin hala iktidarda olması gerektiğine yürekten inanan birisiyim.
Hala hiç bilmediğim, tanımadığım kişileri bizle özdeşleştiriyorlar. İlgim alakam olmayan birçok işlerle ilgili aslı astarı olmayan birçok dedikoduları yayıyorlar. Bize yakın olan birçok arkadaşların dolaylı olarak isimlerini kullanıyorlar. İl Başkanlığı görevim sonlandıktan sonra, görünür olmamaya gayret ediyorum, işimle ve ailemle geçiriyorum bütün zamanımı. Siyasetin içerisinde olmamaya azami özen gösteriyorum. Beni bu işlerin içine çekmek isteyenler duysun ve bilsin istiyorum; Bizim şu anda mevcut bir il başkanımız var, İl yönetimimiz var ve çalışmaları devam ediyor. Bize düşen onlara destek olmaktır. Biz de bizi aradıkları, sordukları zaman her türlü bilgi birikimimizi katkımızı onlara veriyoruz. Kaldı ki yani bugünkü görevde olan arkadaşlar da geçmişte beraber çalıştığımız yol arkadaşlığı yaptığımız arkadaşlardır. Kerem Ali beyle biz parti kurulduğundan beri beraberiz, yol arkadaşlığı yaptık. Defaetle biz makam görevlerde olduk, o dışarıda kaldı. Biz dışarıda kaldık o makam görevlerde oldu, ama hep beraberdik yani. Biz aralıksız parti kurulduğundan beri bu partiye hizmet ettik. Her mevkisinde makamında bulunduk.Görev yaptığım süreler içerisinde veya görevde değilken teşkilatlarımızdan, yol arkadaşlarımızdan gördüğümüz saygı, hürmet hiç değişmedi”. Dedi
Yaklaşan kongrelerle ilgili de konuşan Şengül ” Hala ilçelerde, ilde, birçok yerde adımın kullanılması beni son derece rahatsız ediyor. Ben adımın geçmesini istemiyorum. Hiç bir yapılanmanın içerisinde değilim. Hiçbir çalışmanın içerisinde de değilim. Hiçbir müdahalenin, yön vermenin, içerisinde de değilim. Kaldı ki ben bu parti kurulduğundan beri en uzun süre, kesintisiz bu teşkilatlarda hizmet verenlerden birisiyim. Bütün gelmişini geçmişini, sıkıntılarını, nerede ne var ne yok bilirim. Bu parti bizim çocuğumuz gibi, yani gidip de biz bunu böyle beş para etmez insanlara da teslim edilmesine de izin vermeyiz, yeri geldiğinde, biz de bilgi birikimimizi tecrübemizi paylaşırız”. Dedi
Son olarak kendi menfaatlerini, memleketin menfaatlerinin üstünde tutanlara bir tavsiyem olacaktır diyen Şengül “Herkes kendisine itaat edecek insanlardan oluşan bir yapıyla, ufak düşünen kendi ekibini oluşturma peşinde. Ben hiç böyle bir yapının içerisinde olmadım. Benim ekibim AK Parti. Ak Parti’nin ekibi, AK Parti’nin vizyonu. Yani ben insanlara bana yakın-uzak diye bakmam. Kim daha verimli, daha katkı sağlar ona bakarım. Bana yakın bir çok insanı yönetimlerimde uzak tuttum. Ve yakın olmayan çok yıldızımın barışmadığı ama çok başarılı bir çok insanı da yanıma aldım önemli görevler verdim. Dedikodu üreterek siyaset yapmaya çalışanların o kadar ufak dünyaları var ki. O ufak dünyalarında öyle ufak hesaplar yapıyorlar ki, bizim böyle ufak işlerle uğraşacak ne vaktimiz var ne de gayretimiz var. Bizim bakış açımız çok daha büyük ve global. Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor. Bize düşen, bu süreç içerisinde bir ve beraber olup partimize sonuna kadar destek vermek. Kendi menfaatlerimizi çıkarlarımızı bir kenara bırakmak gerekir diye düşünüyorum. Bakın görüyorsunuz, devletimizin, milletimizin üstesinden gelmeye çalıştığı bir yığın problem var, içerde ve dışarıda memleketin kuyusunu kazmaya çalışanlar var. Siyaset yapmak isteyen bütün arkadaşlarım; dedikodu üreterek, suni gündemler peşinde olacaklarına memleket için hayırlı neler yapabiliriz onu düşünsünler”. Dedi
Elazığ merkezli yaşanan depremle ilgili üzüntülerini dile getirerek sözlerine başlayan Şengül ”Elazığ başta olmak üzere, bölgede meydana gelen deprem, tüm memleketi ve bizleri ziyadesiyle üzmüştür. Depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa ve milletimize sabır diliyorum. Bu zor günlerde milletinin yanında üstün gayretle çalışan devletin bütün organlarına da kolaylıklar diliyorum. Elbette ki hepimiz üstümüze düşeni yaparak yaralarımızı en kısa sürede saracağız, buna olan inancım tamdır”. Dedi
Yerel seçimlerden bugüne kadar gelen süreci değerlendiren Şengül, öncelikle bir konunun anlaşılmaya muhtaç olduğunu belirterek“Bir kırgınlığım yok. Kırgınlığım olsa söylerim zaten. Asla kırgınlığım ve küskünlüğüm yok. Zaten en son il başkanlığı ile ilgili benim öyle bir talebim, çalışmam da olmadı. Öyle takdir ettiler, bizi çağırdılar, görev verdiler. Ben zaten seçimden sonra istifa etmesem bu kongrede artık bırakmayı düşünüyordum. Bütün yakın arkadaşlarımla konuştum, bu kongreye kadar getirip bu kongrede genç bir arkadaşa teslim edecektik. Biraz daha erken ayrıldık. Bu bir bayrak yarışı, birileri alır koşar siz yorulursunuz yorulunca bayrağı birine teslim edersiniz onlar koşmaya başlar. Şimdi onlar koşsun” Dedi.
Yerel seçimler ve aday belirleme sürecine dair İzmir’in ve teşkilat yapısının iyi anlaşılması gerektiğine vurgu yapan Şengül ” Bizim teşkilatın öyle bir yapısı var ki, kimi koyarsan koy önce bir ilk başta ufak tefek söylenir ama sonra herkes sahiplenir, kısa sürede kızgınlığı geçer ve çalışır gider. Şimdi buradan gidip, şu çalıştı, şu çalışmadı, şunu yaptı… hala bunların konuşuluyor olması hala günah keçisi aranması hoş değil doğru da değil gecesini gündüzüne katan, kıymetli teşkilat mensubu kardeşlerimize yapılmış bir haksızlıktır. Türkiye geneline bakılsın, Türkiye genelinde daha önce oy oranımız neydi, ne oldu? İzmir’de neydi, ne oldu? Bir karşılaştırsınlar yani. Başarı-başarısızlık oradan gelsin. Yani sen gidip burada kaybedilen seçimi sen her şeyi dört dörtlük yapmışsında sadece İl başkanı, il yönetimi üzerinden değerlendirir ve Türkiye tablosuna bakmazsan bu doğru olmaz, o zaman o ildeki geçmiş seçimlerle kıyaslayacaksın rakamlar sana mutlak doğruyu söyleyecektir.
Siyasi tespitler, sığ tartışmalar ve iftiralarla yapılamaz. Belediye başkanlığı kazanmak ya da kaybetmek sadece teşkilatla değerlendirilecek bir durum da değildir. Burada aday çok önemlidir, konjonktür çok önemlidir, partinin o andaki ildeki pozisyonu çok önemlidir. Yani bütün bu bileşenler göz önüne alınarak ancak doğru bir değerlendirme yapılabilir. Konuşan insanlar önce ellerini vicdanlarına koyarak araştırmalılar. AK Parti kurulduğundan bugüne kadar, en fazla başarıyı en yüksek oyu en son bu yerel seçimde almıştır. Burada mevcut iktidarda uzun yıllardır CHP’li bir belediye yönetimi var. Uzun yıllar kentin sorunlarını çözmemiş, dağ gibi büyümeye başlamış ve ciddi bir tepki var. Bizim kendi tabanımız, iyi bir organizasyon, iyi bir motivasyon ile insan üstü bir gayret göstermişlerdir. AK Parti teşkilatları çalışmadı demek gecesini gündüzüne katmış bu kıymetli topluluğa atılmış bir iftiradır ve ben buna müsaade etmem”.Dedi
Yaşanan seçim sürecinde meclis üyeleri aday listeleri belirlenmesi ile ilgili çalışmanın nasıl yapıldığına da açıklama getiren Şengül “Meclis üyelerini belirleme süreci belli kurallar çerçevesinde ilerler; ilçede ilçe başkanı, ilçe teşkilatı ve belediye başkan adayı ile beraber adaylar belirlenir. Ana belirleyici unsur onlardır. Onlar çalışır belirler gelir ve İl Başkanlığı arada hakem olur. Belki çok ufak tefek müdahaleler olur. Geçen süreç içerisinde de böyle olmuştur. Ha bütün bu süreç şahsıma mal ediliyor ama süreci bilmeden konuşuyorlar. Vatandaş il yönetiminde görev almış, teşkilatta görev almış, belli bir geçmişi olan, demografik yapıda temsil durumu var, bilgi birikimi var yani mecliste seni temsiliyet yetkisi bir çok kriterlere bakılarak ortak akılla belirlendi. Birisi çıksın desin ki benim meclis üyelerimin hepsi İl’de yazıldı, yok böyle bir şey. Bu süreçte meclis üyeleri yazılırken hepi topu 3-5 tane meclis üyesine belirttiğim kriterler gözetilerek müdahale edilmiştir. Yoksa ne bunu tek başına Aydın Şengül yazdı, ne ilçe başkanı, ne belediye başkanı yazdı, ortak mutabakatla yazıldı ve ben orda hakem oldum. Meclis üyelerini Aydın Şengül olarak ben yazmadım. Bu meclis üyeleri yazılırken elbette ilçelerde ciddi baskı var İlçe teşkilatlarına, belediye başkan adaylarına, onlarda kendi üzerlerindeki baskıyı atmak için topu bize atıyor. İl başkanı, il yazdı diyorlar, bu sefer tüm ilçelerde günah keçisi biz oluyoruz.
Ben şu anda ilçelerdeki bir çok meclis üyesini tanımam. Bilmem. Yani bilmek zorunda da değilim. Orada belediye başkanı, ilçe başkanı tanır bilir”.dedi
Aliağa ve Buca’da bazı meclis üyelerinin grup kararlarına uymamalarını da kendisi ile ilişkilendirmeye çalışan, art niyetli bir grubun varlığından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Şengül “Aliağa’da bazı meclis üyeleri grup kararına uymuyorlar ve şer odakları bu süreci de bize mal ettiler. Aliağa’da yaşanan süreçte olay bittikten sonra benim haberim oluyor. Ve hatta o meclis üyelerinin yaptıklarından son derece rahatsız oldum. Ve o süreci de iyi yönetemediler. Sonra ben bu arkadaşlarla görüştüm, kendilerini ikaz ettim ’ Bir an önce hatanızdan dönün ve partiye dönün’ diye. Hatta daha önce il yönetiminde beraber çalıştığımız bir arkadaş dönmeye hazır olduğunu söyledi bana. Aynı şekilde Buca’da en son yaşanan olayla ilgili bittikten sonra benim haberim oluyor. Olay kamuoyuna yansıyor ve bende bu şekilde duyuyorum olayı. Buca’daki meclis üyelerini benim yazdığımı söylüyorlar. Asla doğru değil bu, bize yapılan en büyük haksızlık budur. O Buca meclis üyelerinin çoğunluğu o zamanki ilçe belediye başkan adayı yazmıştır. Bugün o karşı çıktıkları disipline verilen meclis üyelerinden sadece bir arkadaş bizim tasarrufumuzda. O da geçmişten beri partiye hizmeti, emeği olan, kurucu olan bir arkadaşımızda benim inisiyatifim oldu. Diğerlerinin hepsi belediye başkan adayı ve ilçe yönetimi ortaklaşa kendileri belirlediler. Biz de sadece tasdik ettik. Yapılan harekete ben şahsım olarak, partinin aldığı, grubun aldığı karara kim karşı çıkarsa çıksın karşısındayım. Bir defa bizim parti disiplinimiz gereği parti grubunun aldığı karara uymalıdır üyeler, uymayan zaten bu partinin bir parçası olamaz. Onu da özellikle bize mal etmeleri, arkasında farklı noktalara çekmeleri söylemelerini de anlayabilmiş değilim. Ben bunu şuna yoruyorum. Burada ileriye dönük bir hesap bir kurgu var. Neden özellikle böyle bir kampanya başlatıldı, arka planda neler var? Bunu anlamak gerekir. O kurguyu yapanlar ve hesabın kurulmasında bizi tehdit olarak görenler; şimdiden bu tür ayak oyunlarıyla, olmamış şeyleri olmuş gibi mal ederek bizi devre dışı bırakmaya çalışıyorlar. Döner dolaşır yine onların yüzünde patlar. Biz bu partiye zarar verecek hiçbir şeyin içerisinde bulunmayız. Zarar verecek olanların da net birşekilde karşısında dururuz. Yani bununla ilgili de bizim birilerinden talimat almamıza gerek yok. Bu bizim doğal görevimiz. Zaman her şeyin ilacı. Zamanla her şey net bir şekilde ortaya çıkar”. Dedi
AK Parti İl Yönetimi ile sorunları olduğu dedikodusunu kasıtlı olarak yayan insanların, kendisini başka partilerle ilişkilendirmek istediğine de dikkat çeken Şengül “Özellikle son dönemlerde bizlerle ilgili çıkan bu dedikodular topyekun bir hareket gibi, arkasını iyi araştırmak lazım. Bu insanlar Aydın Şengül’ün başka siyasi partilerle görüşmeleri oldu gibi bir dedikodu da yayıyorlar. Çok açık ve net bir ifade ile söylüyorum; beni başka siyasi partiye genel başkanı yapsalar, bakan yapsalar bir tek görüşme dahi yapmam. İddialı bir laf söylüyorum; ben AK Parti’yle gözümü açtım siyasete, AK Parti’yle benim siyasetim biter. Benim siyasi hesabım da yok, beklentim de yok. Kimseyle ilgili en ufak ne bir ima ne bir görüşme ne böyle bir tasarrufum var, ne de olacak. Ben hala bu ülkenin AK Parti’ye ihtiyacı olduğuna ve AK Parti’nin hala iktidarda olması gerektiğine yürekten inanan birisiyim.
Hala hiç bilmediğim, tanımadığım kişileri bizle özdeşleştiriyorlar. İlgim alakam olmayan birçok işlerle ilgili aslı astarı olmayan birçok dedikoduları yayıyorlar. Bize yakın olan birçok arkadaşların dolaylı olarak isimlerini kullanıyorlar. İl Başkanlığı görevim sonlandıktan sonra, görünür olmamaya gayret ediyorum, işimle ve ailemle geçiriyorum bütün zamanımı. Siyasetin içerisinde olmamaya azami özen gösteriyorum. Beni bu işlerin içine çekmek isteyenler duysun ve bilsin istiyorum; Bizim şu anda mevcut bir il başkanımız var, İl yönetimimiz var ve çalışmaları devam ediyor. Bize düşen onlara destek olmaktır. Biz de bizi aradıkları, sordukları zaman her türlü bilgi birikimimizi katkımızı onlara veriyoruz. Kaldı ki yani bugünkü görevde olan arkadaşlar da geçmişte beraber çalıştığımız yol arkadaşlığı yaptığımız arkadaşlardır. Kerem Ali beyle biz parti kurulduğundan beri beraberiz, yol arkadaşlığı yaptık. Defaetle biz makam görevlerde olduk, o dışarıda kaldı. Biz dışarıda kaldık o makam görevlerde oldu, ama hep beraberdik yani. Biz aralıksız parti kurulduğundan beri bu partiye hizmet ettik. Her mevkisinde makamında bulunduk.Görev yaptığım süreler içerisinde veya görevde değilken teşkilatlarımızdan, yol arkadaşlarımızdan gördüğümüz saygı, hürmet hiç değişmedi”. Dedi
Yaklaşan kongrelerle ilgili de konuşan Şengül ” Hala ilçelerde, ilde, birçok yerde adımın kullanılması beni son derece rahatsız ediyor. Ben adımın geçmesini istemiyorum. Hiç bir yapılanmanın içerisinde değilim. Hiçbir çalışmanın içerisinde de değilim. Hiçbir müdahalenin, yön vermenin, içerisinde de değilim. Kaldı ki ben bu parti kurulduğundan beri en uzun süre, kesintisiz bu teşkilatlarda hizmet verenlerden birisiyim. Bütün gelmişini geçmişini, sıkıntılarını, nerede ne var ne yok bilirim. Bu parti bizim çocuğumuz gibi, yani gidip de biz bunu böyle beş para etmez insanlara da teslim edilmesine de izin vermeyiz, yeri geldiğinde, biz de bilgi birikimimizi tecrübemizi paylaşırız”. Dedi
Son olarak kendi menfaatlerini, memleketin menfaatlerinin üstünde tutanlara bir tavsiyem olacaktır diyen Şengül “Herkes kendisine itaat edecek insanlardan oluşan bir yapıyla, ufak düşünen kendi ekibini oluşturma peşinde. Ben hiç böyle bir yapının içerisinde olmadım. Benim ekibim AK Parti. Ak Parti’nin ekibi, AK Parti’nin vizyonu. Yani ben insanlara bana yakın-uzak diye bakmam. Kim daha verimli, daha katkı sağlar ona bakarım. Bana yakın bir çok insanı yönetimlerimde uzak tuttum. Ve yakın olmayan çok yıldızımın barışmadığı ama çok başarılı bir çok insanı da yanıma aldım önemli görevler verdim. Dedikodu üreterek siyaset yapmaya çalışanların o kadar ufak dünyaları var ki. O ufak dünyalarında öyle ufak hesaplar yapıyorlar ki, bizim böyle ufak işlerle uğraşacak ne vaktimiz var ne de gayretimiz var. Bizim bakış açımız çok daha büyük ve global. Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor. Bize düşen, bu süreç içerisinde bir ve beraber olup partimize sonuna kadar destek vermek. Kendi menfaatlerimizi çıkarlarımızı bir kenara bırakmak gerekir diye düşünüyorum. Bakın görüyorsunuz, devletimizin, milletimizin üstesinden gelmeye çalıştığı bir yığın problem var, içerde ve dışarıda memleketin kuyusunu kazmaya çalışanlar var. Siyaset yapmak isteyen bütün arkadaşlarım; dedikodu üreterek, suni gündemler peşinde olacaklarına memleket için hayırlı neler yapabiliriz onu düşünsünler”. Dedi