Ramazan ayının manevi atmosferi suç oranlarını da düşürüyor
Ramazan Ayı’nın manevi hayatımıza etkileriyle ilgili açıklama yapan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof
Ramazan Ayı’nın manevi hayatımıza etkileriyle ilgili açıklama yapan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, teslimiyetle tutulan orucun, insanı günahlardan alıkoyduğunu ve arınma sağladığını ifade etti. Emniyet istatistiklerine bakıldığında, Ramazan Ayı’nda suç oranlarının düştüğüne işaret eden Prof. Dr. Köse, “Ramazan ayının manevi atmosferi, insanların ahlaki ve nefsi anlamda kendilerini disipline etmelerini sağlıyor, günahlardan uzak tutuyor” diye konuştu.
“Açlar hatırlanmazsa orucun bir tarafı eksik kalır.”
Ramazan Ayı’nda infak etmenin önemine değinen ve orucun yoksul insanları düşünmemizi gerektiren farz bir ibadet olduğunu belirten İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Köse, açlığın ve temiz içme suyunun hala dünyanın ciddi sorunlarının başında geldiğini söyledi. Prof. Dr. Köse, “Günümüz dünyasında temiz içme suyundan mahrum çok sayıda insan var. Her gün açlıktan ölen insanlar var. Özellikle Ramazan ayında tuttuğumuz oruç bize aç ve susuzları hatırlatmalıdır. Bir tarafta aç ve susuzlar diğer tarafta obezitenin ciddi bir sorun olduğu, israf ve savurganlığın, estetik kaygılarla yapılan masrafların kat be kat arttığı dünya var. Bu çelişkilerin yaşandığı dünyanın oruç vesilesiyle gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Oruç, tüm insanlığı düşünmemizi gerektiren bir ibadettir. Açların ve susuzların hatırlanmadığı orucun bir tarafı eksik kalıyor demektir. Hz. Yusuf’a (a.s.) sormuşlar: Farz olan oruçlar dışında niçin çok oruç tutuyorsun denildiğinde cevabı şu olmuş: ‘Ben hazinelerden sorumlu bakanım. Bana açlar ve ihtiyaç sahipleri geliyor. Oruçla açlığı yaşıyorum ki onları daha iyi anlayabileyim ve ona göre davranayım.’ Dolayısıyla bu mübarek Ramazan Ayı’nda açları gözetmek, onların yardımına koşmak, onlara iftar yaptırmak, infak etmemize aracı olan yardım kuruluşlarının yanında yer almak, orucun bir tezahürü olarak oralara da yardım götürebilmek önemlidir.” dedi.
“Ramazan’da suç oranları düşüyor”
Hz. Peygamber’in orucun günahlara kalkan olduğunu belirttiği hadisini hatırlatan Prof. Dr. Köse, orucun nefsi temizleyen, nefsin gayrı meşru taleplerini engelleyen ve onu helale yönlendiren bir gücünün bulunduğunu aktardı. Prof. Dr. Köse, “Hz. Peygamber, ‘Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur.’ buyurur ki şeytanın gemlenmesi orucun günaha ve kötülüğe engel özelliğidir. Nitekim diğer bir hadisinde Hz. Peygamber, “Oruç, kalkanın sizi düşmandan koruduğu gibi cehenneme düşmekten koruyan bir kalkandır” buyurmaktadır. Bundan da anlaşılacağı üzere Şeytanın oruçlulara etkisinin sınırlı olması, teslimiyetle tutulan orucun insanı günahlardan alıkoymasıdır. Emniyet istatistiklerine bakıldığında da, Ramazan Ayı’nda suç oranlarının büyük ölçüde düştüğü görülmektedir. Bu da hadiste geçtiği üzere Ramazan ayının manevi atmosferinin insanların ahlaki ve nefsi anlamda kendilerini disipline ettiklerinin, ruhi arınma yaşadıklarının göstergesidir.” diye konuştu.
Ramazan’dan sonrası da önemli…
Hz. Peygamber’in: ‘Nice oruç tutanlar vardır ki onun yanına kalan açlıktır’ hadisini hatırlattıktan sonra ibadetlerin insanda olumlu manada davranış değişikliği meydana getirmesi gerektiğine dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Köse, “Peygamberimiz, ‘Allah’ın, sizin aç kalmanıza ihtiyacı yoktur’ der. Bu ayda kötü alışkanlıklardan uzak durup, oruç biter bitmez eski kötü alışkanlıklara, namaz kılıp ya da hac ibadeti yapıp arkasından haram işlere dönülürse ibadetler şekilden ibaret kalır ve hem Hak hem de halk nezdinde anlamsızlaşır, değerini kaybeder, oruç sadece perhiz, hac da sadece seyahatten ibaret kalır, kurban sadece et, namaz da spor olur. Demek istiyorum ki Allah’ın bizim ibadetlerimize ihtiyacı yoktur, bizim ona ihtiyacımız vardır, bu da ibadetin şekline olduğu kadar ruhuna da önem vermekle gerçekleşir, oruç bağlamında söylemek gerekirse bir ay tutulan oruç öyle bir eğitim vermelidir ki bir yıl günahlara karşı tutulan bir oruç ile her ay ramazan olarak yaşanmalıdır.” şeklinde konuştu.
“Kuran- Kerim’i doğru anlayınız.”
Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirildiğini, Kadir Gecesinin bu ayda olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Saffet Köse, Ramazan’da Kur’an okumanın önemine işaret etti. Prof. Dr. Köse, “Rasûlullah, bu ayda kendisine gelen bütün ayetleri Hz. Cebrail’e okumaktaydı. Biz buna arza diyoruz. Hatta son Ramazan’da kendisine gelen bütün ayetleri, Kur’an-ı Kerim’in tamamını iki defa okumuştur. O yüzden Ramazan’da Kur’an-ı Kerim okumak, Peygamberimizin bu sünnetini de ihya etmek anlamına gelir. Hatim yapmak, Kur’an-ı anlayarak okumak, anlamaya çalışmak Ramazan Ayı’nın bize getirdiklerinden birisidir.” diye konuştu.