Prof. Dr. Alkin'den yeni spor yasasına 'Demir Leydi' Thatcher benzetmesi
Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Genel Sekreteri Prof
Editör: Aliağa Medya
15 Temmuz 2019 - 02:05
Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Emre Alkin, TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe giren Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun Teklifi’ni değerlendirdi.
Kurunun yanında yaş da yanacak ama gerekli..”
Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Emre Alkin, TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe giren Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun Teklifi’ni değerlendirdi.
Yapılan düzenlemeye karşı,‘maçlar sırasında siyasete karşı söylemler ortaya çıkacak bu yüzden yapılmış’şeklinde eleştirilerin olacağını ancak Türkiye’de önüne geçilemez şekilde artan kadına, çocuğa, hayvanlara, doğaya yönelik şiddetin baş edilemez noktalara gittiğini söyleyen Alkin, “O yüzden 1980'lerde Margaret Thatcher'ın da yaptığı gibi oldukça sert hazırlanmış, emniyet güçlerinin ve savcıların yorum kabiliyetine de güvenen bir düzenleme yapılmış” dedi.
Prof. Dr. Alkin, yasada yapılan değişikliği, “Tamamıyla yaklaşmakta olan büyük bir tehlikenin farkına varmış bazı basiretli insanların azıcık da yoruma dayalı şekilde sporda şiddeti önleyecek bir yasayı çıkarmış olduklarını görüyoruz. Yoruma açık derken, hangi tezahüratın ya da eylemin şiddete teşvik edeceği ya da şiddet kabul edileceği biraz muğlak. Ancak bu muğlaklık güvenlik görevlileri ile savcılara bir hareket alanı bırakıyor. Bir yöneticinin söyleminin sporda şiddeti teşvik edecek ya da sokakta şiddeti teşvik edecek olup olmadığına yargı karar verecek” sözleriyle değerlendirdi.
“BEŞİKTAŞ RIHTIMI DA ARTIK YASA KAPSAMINDA”
Yasanın sadece stadyum çevresinde değil, ulaşılan yollarda, taraftarların buluştuğu noktalar dahil her yeri spor alanı olarak tarif ettiğini belirten Prof. Dr. Alkin, şunları söyledi: “Öyle bir tarif edilmiş ki mesela, Beşiktaşlılar İnönü'ye, Vodafone Arena'ya giderken, rıhtımda buluştuğu anda, yan yana gelip yürümeye başlıyorsa burası da spor alanı sayılıyor. Galatasaray taraftarları stadyuma Metro'yla geçiyor. 200 taraftarın Metro'nun içinde ya da dışında yaptıkları tezahürat kanunda yer alan şiddete teşvik tanımlamalarına giriyorsa, hem emniyet hem de savcıların görev yapmaları gibi bir durum var. Fenerbahçeli arkadaşlarımız da maça giderken Kalamış'ta herhangi bir yerde yan yana gelebiliyor.Avrupa Yakası'ndan vapurla Kadıköy'e geçerken açacakları tüm pankartlar, atacakları sloganlar, yapacakları tezahüratlar sporda şiddeti önleme mevzuatının kapsamına giriyor artık.”
“İNGİLTERE’DE ATIN ALTINDAN KURTARILDIM”
TFF eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Emre Alkin, sporda holiganizm konusunda başından geçen bir olayı da şöyle anlattı: “İngiltere'deki holiganizmin zirve yaptığı bir dönemde, annemin tedavisi için 14-15 yaşlarında iken Londra'da bulundum. Az buçuk İngilizce de biliyorum. Holiganların birbirlerini öldüresiye dövüştüğü, atlı polislerin aralarına girerek dağıttığı dönemlere birebir şahit oldum. Hatta bir keresinde bir kişi tam atın altında kalmak üzereyken beni ensemden tutup geri çekerek kurtardı. Yani normalde hiç alakası yokken, sokaktaki masum bir vatandaşın bile yaşayabileceği çok kötü durumlara rastladım. 1980'lerde Margaret Thatcher'ın başbakanlığı döneminde bunlara karşı sert önlemler alındı.”
“TEMLİK YASAĞI DOĞRU BİR KARAR”
Yeni yasanın spor kulüplerine yönelik mali hükümler de içerdiğini hatırlatan Alkin, kulüplerin temlik imkanlarının sınırlandığını, bilet geliri, naklen yayın gelirini temlik ederek kulüplerin gelecek yıllardaki alacaklarını kolay kolay satılığa çıkaramayacaklarını belirterek, “Çok doğru bir düzenlemedir. Futbol kulüplerinin artan şekilde artan borçlanmalarına sınır getirilmiş oluyor” dedi.
STAD GİRİŞLERİNDE ALKOLMETRE
Yasada yapılan düzenlemenin farklı başlıklarını değerlendiren TFF eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Emre Alkin, yeni düzenlemeyle artık sadece süper lig maçları değil amatör ya da profesyonel tüm spor müsabakalarına özel güvenlik zorunluluğu getirildiğini, alkol ve uyuşturucu ile ilgili çok ciddi maddelerin eklendiğini vurgulayarak, “Her yerin spor alanı ilan edilmesinden ötürü, alkol ve uyuşturucu kullanılmasına cezai hükümler getiriyor, tebrik ediyorum. Ancak stadyuma girişlerde alkolmetre ile kontrol yapılabilecek. Peki bu durumda Beşiktaş Çarşı'da, Kadıköy Rıhtım'da maç öncesi içki içilemeyecek mi soruları gelebilir? Yani tozutmadan içeceksiniz demiş oluyor kanun” diye konuştu.
“ÜZERİNDEN PALA ÇIKAN DÖNERCİYİM DİYEMEYECEK”
“Bir taraftarın üzerinden devasa bir pala çıkıyor, dönerciyim deyip kurtulmaya çalışıyordu eskiden. Artık buna imkan bulamayacak” diyen Prof.Dr. Alkin, müsabaka alanlarına, taraftar toplanma bölgelerine, buralara ulaştıkları araçların içine yaralayıcı, delici, kesici aletlere, sis bombalarına özgürlüğü bağlayıcı çok ağır cezaların getirildiğini belirtti.
Kanun değişikliğinin getirdiği yeniliklerden birinin de karaborsa bilet satanlara hapis cezası ve bu eylemler nedeniyle aldığı ceza süresi 1 yılı aşanların hiç bir surette, spor kulübü ya da federasyonlarda yönetici veya idareci olarak yer alamayacakları düzenlemesine dikkat çeken Prof.Dr. Alkin, “Neden böyle peki? Türkiye Futbol Federasyonu'ndayken 2000 yakın kişinin müsabakadan men kararları önümüze geldi. Bir araştırdık, tribüne giremez dediklerimizin birçoğu hakem, futbolcu ve yönetici. Adam yeşil sahadan men değil ama stadyumdan men. Böyle iş olur mu ?Sporda şiddeti önleme mevzuatı üçüncü kez değişiyor. Bu konuda üçüncü seferinde doğrusu bulunmuş bence” ifadelerini kullandı.
“EĞER CEZA VARSA BÜYÜKLERE DE OLMALI”
“Futbol takımlarının yöneticilerinin de ağızlarından çıkan lafı kulakları duymalı. Çünkü taraftarı şiddete teşvik eden cümleleri sarf ederlerse cezası üç aydan başlıyor, ona göre” diyen Türkiye Futbol Federasyonu eski Genel Sekreteri Prof. Dr. Emre Alkin, sözlerini şöyle noktaladı: “Bir büyük kulüp başkanının ceza almadığı bir sözden ikinci lig yöneticisi ceza alırsa adaleti sağlayamayız. Üç ay ceza verilir ama ertelenir diyebilirsiniz fakat ertelense bile alınan bu cezaların toplamı, bir yılı geçti mi ne yönetime girebilir ne de kulüpte görev alabilirsiniz, aklınızdan çıkarmayın. Düzenleme üçüncü kez değiştirilmiş olmasına rağmen daha iyi kalibre edilmiş, günümüz şartlarına ve yaklaşan tehlikeye karşı önlem alan bir hale getirilmiş durumda.”