Oğuzhan: "partimizin bu kararı Anayasa Mahkemesine götürmesi kaçınılmazdır"
Oğuzhan: "partimizin bu kararı Anayasa Mahkemesine götürmesi kaçınılmazdır"
Editör: Aliağa Medya
02 Temmuz 2020 - 06:52
Cumhuriyet Halk Partisi Aliağa İlçe başkanı Özlem Şan Oğuzhan, getirilmek istenen çoklu baro sistemi ile ilgili bir basın açıklaması yayınladı. CHP Aliağa İlçe Örgütü adına yapılan açıklamada, çoklu baro sisteminin gelecekte hukuk sisteminde ağır tahrifatlara yol açacağı belirtilerek şöyle denildi:
“Ülkemiz çok sıkıntılı ve zorlu bir süreçten geçerken, toplumun hangi sıkıntısına çözüm olacağı ve hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı kamuoyunun olduğu gibi bizim anlayamadığımız çoklu baro sistemi bizler istemesek de ülkemizin en önemli gündem maddesi haline geldi.
Her şeyden önce yargının kurucu unsurlarından oluşan savunmayı serbestçe temsil eden etmesi gereken avukatların meslek örgütüne müdahale hukuka pranga, hatta darbedir. Ayrıca Anayasamızın 135. Maddesine göre çoklu baro mümkün değildir. O nedenle ki şu anda meclis gündemine giren çoklu baronun meclisten geçmesi durumunda partimizin bu kararı Anayasa Mahkemesine götürmesi kaçınılmazdır.
Hükümet istiyor ki, hiç kimse konuşmasın, fikrini beyan etmesin, ülkede tek ses olsun. Baroların suçu ya da eksiği nedir? Kadın cinayetlerine karşı çıkması mı? Akarsuları barajları doğayı koruması mı? Haksızlıklara karşı ses çıkarması, dik durması ya da fikrini beyan etmesi mi? Yoksa bağımsız yargıyı savunması mı? İktidar öylesine bir hataya düşmüştür ki; yan yana gelmesi mümkün olmayan baroları bir araya getirmiş tek yumruk tek ses olmasını sağlamıştır. Hükümeti ve yasayı hazırlayanları tarihi yanlıştan dönmeye davet etmiştir.
Henüz geç olmadan bu yasayı gündeme getirenlerin destekleyenlerin kararlarını gözden geçirmelerini diliyoruz. Yapılmak istenen düzenleme ne hukuka ne de mantığa uydundur. Tek vatan, tek bayrak diyerek söze başlayanların neden bir şehirde, iki, üç hatta çok daha fazla sayıda baro kurulmasını istemektedir. Bir ilde, ilçede herhangi bir meslek örgütü ikinci bir Ticaret Odası, Eczacılar Odası veya Mimarlar Odası kurabilir mi? Ya da kimler neden kurmak ister? Sadece büyük baroların gücünü bölme sesini kısma hatta sarı sendika benzeri baro kurma kurdurma işlemi olarak görünen bu durum gelecekte hukuk sistemimizi tahrip edebilecek gelişmelere çok açık olduğu da aşikârdır.
Dünyada çok az ülkede uygulanan hatta daha çok eyalet istemi ile yönetilen ülkelerde uygulanan çoklu baro ile zaten siyasi baskı altında olan hukuk sistemimiz baroları da siyasallaştıracaktır. Hatta mezhebe belki ırka göre barolar kurulacak, bölünecek. Belki de radikal, marjinal barolar ortaya çıkacak. Hangi açıdan bakarsak bakalım asla ülkemize uygun bir sistem değildir. Zaten siyasallaştığından şikayet edilen hukuk sistemimiz çoklu baro sistemi ile siyasi müdahaleye çok daha açık duruma gelecek. Yargının ayrılmaz parçası olan savunma sadece siyasi olarak değil ve her yönüyle kutuplaşacak. Yargımız ve savunma çok ağır bir darbe alarak ülkemiz ve hukuk sistemimiz telafisi olmayan yaralar alacak.
O nedenle tekrar belirtmek isteriz ki hangi açıdan bakarsak bakalım çoklu baro sitemi ülkemiz için ihtiyaç değil hatta çoklu baro sistemi telafisi olmayan sakıncalar içermektedir. Mantığa uymadığı gibi çoklu baro anayasamıza da uygun değildir. Henüz geç olmadan bu yasayı gündeme getirenlerin kararlarını gözden geçirmelerini hukuk sistemimizin sağlığı açısından hayati önem arz ettiğini vurguluyor ve çağrımızı kamuoyunun dikkatine ve bilgisine sunuyoruz.”
“Ülkemiz çok sıkıntılı ve zorlu bir süreçten geçerken, toplumun hangi sıkıntısına çözüm olacağı ve hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı kamuoyunun olduğu gibi bizim anlayamadığımız çoklu baro sistemi bizler istemesek de ülkemizin en önemli gündem maddesi haline geldi.
Her şeyden önce yargının kurucu unsurlarından oluşan savunmayı serbestçe temsil eden etmesi gereken avukatların meslek örgütüne müdahale hukuka pranga, hatta darbedir. Ayrıca Anayasamızın 135. Maddesine göre çoklu baro mümkün değildir. O nedenle ki şu anda meclis gündemine giren çoklu baronun meclisten geçmesi durumunda partimizin bu kararı Anayasa Mahkemesine götürmesi kaçınılmazdır.
Hükümet istiyor ki, hiç kimse konuşmasın, fikrini beyan etmesin, ülkede tek ses olsun. Baroların suçu ya da eksiği nedir? Kadın cinayetlerine karşı çıkması mı? Akarsuları barajları doğayı koruması mı? Haksızlıklara karşı ses çıkarması, dik durması ya da fikrini beyan etmesi mi? Yoksa bağımsız yargıyı savunması mı? İktidar öylesine bir hataya düşmüştür ki; yan yana gelmesi mümkün olmayan baroları bir araya getirmiş tek yumruk tek ses olmasını sağlamıştır. Hükümeti ve yasayı hazırlayanları tarihi yanlıştan dönmeye davet etmiştir.
Henüz geç olmadan bu yasayı gündeme getirenlerin destekleyenlerin kararlarını gözden geçirmelerini diliyoruz. Yapılmak istenen düzenleme ne hukuka ne de mantığa uydundur. Tek vatan, tek bayrak diyerek söze başlayanların neden bir şehirde, iki, üç hatta çok daha fazla sayıda baro kurulmasını istemektedir. Bir ilde, ilçede herhangi bir meslek örgütü ikinci bir Ticaret Odası, Eczacılar Odası veya Mimarlar Odası kurabilir mi? Ya da kimler neden kurmak ister? Sadece büyük baroların gücünü bölme sesini kısma hatta sarı sendika benzeri baro kurma kurdurma işlemi olarak görünen bu durum gelecekte hukuk sistemimizi tahrip edebilecek gelişmelere çok açık olduğu da aşikârdır.
Dünyada çok az ülkede uygulanan hatta daha çok eyalet istemi ile yönetilen ülkelerde uygulanan çoklu baro ile zaten siyasi baskı altında olan hukuk sistemimiz baroları da siyasallaştıracaktır. Hatta mezhebe belki ırka göre barolar kurulacak, bölünecek. Belki de radikal, marjinal barolar ortaya çıkacak. Hangi açıdan bakarsak bakalım asla ülkemize uygun bir sistem değildir. Zaten siyasallaştığından şikayet edilen hukuk sistemimiz çoklu baro sistemi ile siyasi müdahaleye çok daha açık duruma gelecek. Yargının ayrılmaz parçası olan savunma sadece siyasi olarak değil ve her yönüyle kutuplaşacak. Yargımız ve savunma çok ağır bir darbe alarak ülkemiz ve hukuk sistemimiz telafisi olmayan yaralar alacak.
O nedenle tekrar belirtmek isteriz ki hangi açıdan bakarsak bakalım çoklu baro sitemi ülkemiz için ihtiyaç değil hatta çoklu baro sistemi telafisi olmayan sakıncalar içermektedir. Mantığa uymadığı gibi çoklu baro anayasamıza da uygun değildir. Henüz geç olmadan bu yasayı gündeme getirenlerin kararlarını gözden geçirmelerini hukuk sistemimizin sağlığı açısından hayati önem arz ettiğini vurguluyor ve çağrımızı kamuoyunun dikkatine ve bilgisine sunuyoruz.”