Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar: PKK Terör Örgütünün Kaçacak Bir Yerinin Kalmadığını Örgütün Sözde Yöneticileri Çok İyi Anladı
Editör: Aliağa Medya
19 Şubat 2021 - 23:01
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde TSK Komuta Kademesi ile İzmir Foça Deniz Üs Komutanlığında düzenlenen 2'nci Korvet Filotillası Komodorluğu Sancak Tevcih Töreni’ne katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Bakan Akar, sancağı Albay Gökhan Temizöz'e teslim etti.
Programda bir konuşma yapan Bakan Akar; Türkiye'nin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm sorunların uluslararası hukuk, iyi komşuluk ilişkileri, karşılıklı iyi niyet, saygı ve diyalog çerçevesinde müzakereyle barışçıl yol ve yöntemlerle çözülmesinden yana olduğunu söyledi.
Diyaloğa daima açık olduklarını ifade eden Bakan Akar, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımız NATO genel sekreteriyle görüştüler. Bu görüşme sonrasında ayrıştırma toplantılarının yapılmasına karar verdiler ve bu toplantılar yapılmaya başlandı. Biz bunu destekliyoruz. Diğer taraftan daha önce istişari olarak yapılan toplantılar da artık Ege İstişare Toplantılarına dönüştürüldü ve bu şekilde yapılmaya başlandı. Bunun da 61'incisi 25 Ocak'ta gerçekleştirildi. Yunan komşularımızın 3'ünü yaptığımız 4'üncü yani güven ve güveni artırıcı önlemler çerçevesindeki toplantının da Türkiye'de yapılması için gelmelerini bekliyoruz. Tüm olumlu yapıcı yaklaşımlarımıza rağmen, uluslararası hukuktan doğan haklarımızın kısıtlanmasına yönelik provakatif girişimler, eylemler, yapılan sorumsuz açıklamalar ve tehdit dili Ege'de gerginliği doğal olarak artırıyor, tırmandırıyor ve sorunları derinleştiriyor. Bölgesel barış, huzur ve istikrarı bozuyor. Yunanistan sorunlarını bir şekilde Türkiye Avrupa Birliği bir şekilde Türkiye Amerika Birleşik Devletleriyle sorunlarımız varmış gibi olayları çarpıtmaya devam ediyor. Bu husus AB tarafından da ABD tarafından da biliniyor olmalı bu konuda ciddi işaretler var. Bu da işin memnuniyet verici bir boyutu. Bu konuda Yunan komşularımızın gerçekten bu manada boşa gayret gösterdiklerini söyleyebiliriz."
Yunanistan'ın silahlanma çalışmalarına da değinen Bakan Akar, "Yapılan çalışmaların da gerginliği tırmandırmasının yanı sıra Yunan halkının da refahının aleyhine bir takım harcamalar olduğunu ve beyhude çalışmalar, gayretler olduğunu da söylemek mümkün." dedi.
Bakan Akar, 83 milyonluk Türkiye olarak samimi diyalog, müzakere ve barışçıl yöntemlerle sorunu çözmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Ancak Yunanistan birtakım yanlış anlaşılmalara sebep olabilecek açıklama ve eylemlerden kaçınmalı. Başkalarına güvenmeyip geçmişten ders alarak hareket etmelidir. Türkiye'nin haklı, tarihî sürece uygun, makul ve mantıklı yaklaşımını görmeli. Görüşmelerde meselelerin hak, hukuk ve hakkaniyet çerçevesinde ele alınmasını ve bir çözüme ulaşılmasını umuyoruz. Ön koşulsuz olarak her türlü görüşmeye hazır olduğumuzu daha önce beyan ettik ve buna göre görüşmeler başladı ve biz diğer güven artırıcı önlemler çerçevesinde görüşmelerin de Ankara'da yapılmasını bekliyoruz. Kimsenin toprağında, hakkında, hukukunda gözümüz yok. Bunu birçok kez söyledik ve uygulamalarda da açıkça gösterdik. Ancak diğer taraftan da haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi, hakkımızı çiğnetmeyeceğimizi de herkesin bilmesi lazım. Özetle söylemek gerekirse şehit de oluruz, gazi oluruz ancak hiçbir oldubittiye izin vermeyiz.
Uluslararası hukuka bağlı kalmamız iyi komşuluk ilişkilerini arzu etmemiz herhangi bir şekilde birileri tarafından taviz gibi bir zaafiyet gibi görülmemelidir. Hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğiz. Hakkımızı, hukukumuzu sonuna kadar koruyacağımızı dememiz de hiç kimseye tehdit olarak algılanmamalıdır, anlaşılmamalıdır."
ADA’DA ARTIK 2 DEVLETLİ ÇÖZÜMDEN BAŞKA BİR ÇIKIŞ OLMADIĞINI GÖRÜYORUZ
Kıbrıs meselesinin millî mesele olduğunu vurgulayan Bakan Akar, şu ifadelere yer verdi:
"Kıbrıs Barış Harekâtı’nı herkesin görmesi, göz ardı etmemesi lazım. Gerçekten Ada’ya barış, huzur ve istikrar getirmiştir. Türkiye Kıbrıs'ta İngiltere ve Yunanistan ile birlikte garantör bir devlettir. Ada’daki Türk askerî varlığının hukuki temelinden farklı gösterilmeye çalışılması da gerçekleri yansıtmamaktadır. Bu yapılan yanlış beyanlar, haksız ithamlar ne Yunan ne de Rum tarafına hiçbir fayda sağlamayacaktır. Rumların bir an önce uzlaşmaz tutumlarından vazgeçmesi, oradaki Türk farklılığını kabul etmeleri gerekmektedir. AB'nin de stratejik körlüğü bir kenara bırakması lazım. Olayları yakından takip edip olduğu gibi görmelerini bekliyoruz. 50 yıldır başarısızlıkla sonuçlanan eski çözüm formüllerini tekrar tekrar konuşmak zaman kaybından başka hiçbir sonuç doğurmaz. 50 yıldır bunu açıkça gördük. Ada’daki durumu yakından takip eden bizler Ada’da artık 2 devletli çözümden başka bir çıkış olmadığını görüyoruz. Aklıselim sahibi olan herkesin de bunu görmesini bekliyoruz. 3’ncü taraflardan beklentimiz objektif olmaları, sorunları akıl ve mantık çerçevesinde değerlendirmeleri. Bütün bunları söyledikten sonra şu hususlar asla unutulmamalı. Türkiye'nin ve Kıbrıs Türkünün Kıbrıs ile alakalı yer almadığı hiçbir projenin yaşama şansı yoktur. Kıbrıs dâhil tüm denizlerimizdeki hak ve menfaatlerimizi korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna da çok şükür muktediriz.”
40’TAN FAZLA UÇAK KATILDI
Millî Savunma Hulusi Akar, terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki barınma alanları, mevzi, sığınak ve mühimmat depoları ile teröristlerin saldırı hazırlığında olduklarının belirlenmesi ve elde edilen istihbaratın teyidi için Pençe Kartal-2 Harekâtı’nın düzenlendiğini belirtti.
“Halkımızı ve hudutlarımızı korumak maksadıyla Gara’ya yapılan bu harekât 10 Şubat saat 02.55’te uçaklarımızın faaliyeti ile başladı” diyen Bakan Akar, harekâtta 40’tan fazla uçağın görev aldığını söyledi.
Harekât kapsamında 50’den fazla hedefin seçildiğini dile getiren Bakan Akar, “Güvenlik nedeniyle bunların bir kısmı iptal edildi ve 48 hedef büyük bir başarıyla vuruldu.” diye konuştu.
Türkiye’nin tüm komşularının olduğu gibi Irak’ın da toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu vurgulayan Bakan Akar, harekâtın dost ve müttefiklerle koordineli bir şekilde yapıldığını söyledi. Bakan Akar, ”PKK terör örgütü tarafından ‘girilemez,’ ‘ulaşılamaz’ denilen, güvenli alan olarak sayılan bölgede terör örgütüne ağır darbeler vuruldu. 75 kilometre genişliğinde 25 kilometre derinliğindeki bir alanda yer alan tüm hedefler başarılı bir şekilde tahrip edildi. PKK terör örgütünün kaçacak bir yerinin kalmadığını örgütün sözde yöneticileri çok iyi anladı. Söz konusu bölgedeki inler teröristlerin başlarına yıkıldı” ifadelerini kullandı.
GELEN İSTİHBARİ BİLGİLER
Pençe Kartal-2 Harekâtı ile dördü sözde üst düzey sorumlu olmak üzere 53 teröristin etkisiz hâle getirildiğini vurgulayan Bakan Akar, şunları söyledi:
“Harekât ile PKK terör örgütünün sözde üst düzey yönetiminde ciddi bir panik ve derin endişe olduğu, örgütün hareket kabiliyetinin ciddi şekilde sınırlandığı gelen istihbari bilgiler arasında yer almaktadır. Harekât sonrası terör örgütünün iç değerlendirmelerine yönelik alınan istihbarattan, teröristlerin büyük bir darbe aldıklarını ve büyük bir panik içinde olduklarını öğreniyoruz. Teröristler bundan sonra kendilerini hiçbir yerde güvende hissedemeyecekler. Harekâtın planlanması ve icrasında her zamanki şekliyle hassasiyetler göz önüne alındı, sivil halkın, masum insanların can ve mal güvenliği bakımından her türlü tedbir yerine getirildi.
Harekât sırasında çevrenin korunması bakımından da alınabilecek tüm tedbirler gerçekleştirildi.”
Pençe Kartal-2 Harekâtı’nın özelliğine yönelik de bazı bilgiler veren Bakan Akar, şunları kaydetti:
“Operasyon kara desteği olmadan çok geniş bir alanda son derece zor ve çok ciddi zorluklar içeren arazi ve iklim koşullarında gerçekleştirildi. Bugüne kadar icra ettiğimiz harekâtlar arasında bakıldığında gerçekten alan olarak, kapsam olarak en büyük alanı bu harekât kapsamaktaydı. Bizim gözbebeğimiz olan Özel Kuvvetlerimizin katıldığı bu harekât zor coğrafyada icra edildi ve burada Özel Kuvvetlerimizin her türlü arazi ve iklim koşullarında sınırlarımızdan irtibat olmadan da harekâtlarını icra edebilecek kabiliyete sahip olduklarını ve daima göreve hazır olduklarını bir kez daha gösterdiler.”
TERÖR KÜRESEL BİR BELADIR
Harekât sırasında ilk temasta üç kahraman personelin şehit olduğunu belirten Bakan Akar, şöyle konuştu:
“Harekâtın başlangıcında ilk teması müteakip biri yabancı olmak üzere toplam 13 evladımız şehadet mertebesine erdiler. Şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, gazilerimize şifa diliyorum, tüm milletimizin başı sağ olsun. Yakınlarına ve Silahlı Kuvvetlerimize bir kez daha başsağlığı diliyorum. Alçak PKK’nın ne kadar cani bir örgüt olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Aynı zamanda yurt içinde ve yurt dışında da PKK terör örgütünün yandaşları, destekçileri de tüm dünyanın ve asil milletimizin gözleri önüne serildi. Bugüne kadar hiçbir şehidimizin kanını yerde bırakmadığımız gibi bu şehitlerimizin de kanını yerde bırakmadık. PKK terör örgütü bugüne kadar en büyük zararı bölge halkına, Kürt kardeşlerimize vermiştir. Tüm muhataplarımız bilmelidir ki terör küresel bir beladır. Terörün her türlüsüne karşı olmak ve ortak bir duruş sergilemek hepimizin görevi, her şeyin ötesinde bir insanlık görevidir.”
İki gün süren NATO Savunma Bakanları Toplantısının video konferans yöntemi ile gerçekleştirildiğini anımsatan Bakan Akar, “Toplantı öncesinde ve sırasında NATO Genel Sekreteri Sayın Stoltenberg gerçekten müttefiklik ruhuna yakışır ve güçlü bir şekilde, katliamın sorumlusu olan PKK terör örgütünü kınadı. NATO’nun Türk halkı ile dayanışma içinde olduğunu ifade etti. Buradan kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Bakan Akar, sancağı Albay Gökhan Temizöz'e teslim etti.
Programda bir konuşma yapan Bakan Akar; Türkiye'nin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm sorunların uluslararası hukuk, iyi komşuluk ilişkileri, karşılıklı iyi niyet, saygı ve diyalog çerçevesinde müzakereyle barışçıl yol ve yöntemlerle çözülmesinden yana olduğunu söyledi.
Diyaloğa daima açık olduklarını ifade eden Bakan Akar, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımız NATO genel sekreteriyle görüştüler. Bu görüşme sonrasında ayrıştırma toplantılarının yapılmasına karar verdiler ve bu toplantılar yapılmaya başlandı. Biz bunu destekliyoruz. Diğer taraftan daha önce istişari olarak yapılan toplantılar da artık Ege İstişare Toplantılarına dönüştürüldü ve bu şekilde yapılmaya başlandı. Bunun da 61'incisi 25 Ocak'ta gerçekleştirildi. Yunan komşularımızın 3'ünü yaptığımız 4'üncü yani güven ve güveni artırıcı önlemler çerçevesindeki toplantının da Türkiye'de yapılması için gelmelerini bekliyoruz. Tüm olumlu yapıcı yaklaşımlarımıza rağmen, uluslararası hukuktan doğan haklarımızın kısıtlanmasına yönelik provakatif girişimler, eylemler, yapılan sorumsuz açıklamalar ve tehdit dili Ege'de gerginliği doğal olarak artırıyor, tırmandırıyor ve sorunları derinleştiriyor. Bölgesel barış, huzur ve istikrarı bozuyor. Yunanistan sorunlarını bir şekilde Türkiye Avrupa Birliği bir şekilde Türkiye Amerika Birleşik Devletleriyle sorunlarımız varmış gibi olayları çarpıtmaya devam ediyor. Bu husus AB tarafından da ABD tarafından da biliniyor olmalı bu konuda ciddi işaretler var. Bu da işin memnuniyet verici bir boyutu. Bu konuda Yunan komşularımızın gerçekten bu manada boşa gayret gösterdiklerini söyleyebiliriz."
Yunanistan'ın silahlanma çalışmalarına da değinen Bakan Akar, "Yapılan çalışmaların da gerginliği tırmandırmasının yanı sıra Yunan halkının da refahının aleyhine bir takım harcamalar olduğunu ve beyhude çalışmalar, gayretler olduğunu da söylemek mümkün." dedi.
Bakan Akar, 83 milyonluk Türkiye olarak samimi diyalog, müzakere ve barışçıl yöntemlerle sorunu çözmeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Ancak Yunanistan birtakım yanlış anlaşılmalara sebep olabilecek açıklama ve eylemlerden kaçınmalı. Başkalarına güvenmeyip geçmişten ders alarak hareket etmelidir. Türkiye'nin haklı, tarihî sürece uygun, makul ve mantıklı yaklaşımını görmeli. Görüşmelerde meselelerin hak, hukuk ve hakkaniyet çerçevesinde ele alınmasını ve bir çözüme ulaşılmasını umuyoruz. Ön koşulsuz olarak her türlü görüşmeye hazır olduğumuzu daha önce beyan ettik ve buna göre görüşmeler başladı ve biz diğer güven artırıcı önlemler çerçevesinde görüşmelerin de Ankara'da yapılmasını bekliyoruz. Kimsenin toprağında, hakkında, hukukunda gözümüz yok. Bunu birçok kez söyledik ve uygulamalarda da açıkça gösterdik. Ancak diğer taraftan da haklarımızdan vazgeçmeyeceğimizi, hakkımızı çiğnetmeyeceğimizi de herkesin bilmesi lazım. Özetle söylemek gerekirse şehit de oluruz, gazi oluruz ancak hiçbir oldubittiye izin vermeyiz.
Uluslararası hukuka bağlı kalmamız iyi komşuluk ilişkilerini arzu etmemiz herhangi bir şekilde birileri tarafından taviz gibi bir zaafiyet gibi görülmemelidir. Hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğiz. Hakkımızı, hukukumuzu sonuna kadar koruyacağımızı dememiz de hiç kimseye tehdit olarak algılanmamalıdır, anlaşılmamalıdır."
ADA’DA ARTIK 2 DEVLETLİ ÇÖZÜMDEN BAŞKA BİR ÇIKIŞ OLMADIĞINI GÖRÜYORUZ
Kıbrıs meselesinin millî mesele olduğunu vurgulayan Bakan Akar, şu ifadelere yer verdi:
"Kıbrıs Barış Harekâtı’nı herkesin görmesi, göz ardı etmemesi lazım. Gerçekten Ada’ya barış, huzur ve istikrar getirmiştir. Türkiye Kıbrıs'ta İngiltere ve Yunanistan ile birlikte garantör bir devlettir. Ada’daki Türk askerî varlığının hukuki temelinden farklı gösterilmeye çalışılması da gerçekleri yansıtmamaktadır. Bu yapılan yanlış beyanlar, haksız ithamlar ne Yunan ne de Rum tarafına hiçbir fayda sağlamayacaktır. Rumların bir an önce uzlaşmaz tutumlarından vazgeçmesi, oradaki Türk farklılığını kabul etmeleri gerekmektedir. AB'nin de stratejik körlüğü bir kenara bırakması lazım. Olayları yakından takip edip olduğu gibi görmelerini bekliyoruz. 50 yıldır başarısızlıkla sonuçlanan eski çözüm formüllerini tekrar tekrar konuşmak zaman kaybından başka hiçbir sonuç doğurmaz. 50 yıldır bunu açıkça gördük. Ada’daki durumu yakından takip eden bizler Ada’da artık 2 devletli çözümden başka bir çıkış olmadığını görüyoruz. Aklıselim sahibi olan herkesin de bunu görmesini bekliyoruz. 3’ncü taraflardan beklentimiz objektif olmaları, sorunları akıl ve mantık çerçevesinde değerlendirmeleri. Bütün bunları söyledikten sonra şu hususlar asla unutulmamalı. Türkiye'nin ve Kıbrıs Türkünün Kıbrıs ile alakalı yer almadığı hiçbir projenin yaşama şansı yoktur. Kıbrıs dâhil tüm denizlerimizdeki hak ve menfaatlerimizi korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna da çok şükür muktediriz.”
40’TAN FAZLA UÇAK KATILDI
Millî Savunma Hulusi Akar, terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki barınma alanları, mevzi, sığınak ve mühimmat depoları ile teröristlerin saldırı hazırlığında olduklarının belirlenmesi ve elde edilen istihbaratın teyidi için Pençe Kartal-2 Harekâtı’nın düzenlendiğini belirtti.
“Halkımızı ve hudutlarımızı korumak maksadıyla Gara’ya yapılan bu harekât 10 Şubat saat 02.55’te uçaklarımızın faaliyeti ile başladı” diyen Bakan Akar, harekâtta 40’tan fazla uçağın görev aldığını söyledi.
Harekât kapsamında 50’den fazla hedefin seçildiğini dile getiren Bakan Akar, “Güvenlik nedeniyle bunların bir kısmı iptal edildi ve 48 hedef büyük bir başarıyla vuruldu.” diye konuştu.
Türkiye’nin tüm komşularının olduğu gibi Irak’ın da toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu vurgulayan Bakan Akar, harekâtın dost ve müttefiklerle koordineli bir şekilde yapıldığını söyledi. Bakan Akar, ”PKK terör örgütü tarafından ‘girilemez,’ ‘ulaşılamaz’ denilen, güvenli alan olarak sayılan bölgede terör örgütüne ağır darbeler vuruldu. 75 kilometre genişliğinde 25 kilometre derinliğindeki bir alanda yer alan tüm hedefler başarılı bir şekilde tahrip edildi. PKK terör örgütünün kaçacak bir yerinin kalmadığını örgütün sözde yöneticileri çok iyi anladı. Söz konusu bölgedeki inler teröristlerin başlarına yıkıldı” ifadelerini kullandı.
GELEN İSTİHBARİ BİLGİLER
Pençe Kartal-2 Harekâtı ile dördü sözde üst düzey sorumlu olmak üzere 53 teröristin etkisiz hâle getirildiğini vurgulayan Bakan Akar, şunları söyledi:
“Harekât ile PKK terör örgütünün sözde üst düzey yönetiminde ciddi bir panik ve derin endişe olduğu, örgütün hareket kabiliyetinin ciddi şekilde sınırlandığı gelen istihbari bilgiler arasında yer almaktadır. Harekât sonrası terör örgütünün iç değerlendirmelerine yönelik alınan istihbarattan, teröristlerin büyük bir darbe aldıklarını ve büyük bir panik içinde olduklarını öğreniyoruz. Teröristler bundan sonra kendilerini hiçbir yerde güvende hissedemeyecekler. Harekâtın planlanması ve icrasında her zamanki şekliyle hassasiyetler göz önüne alındı, sivil halkın, masum insanların can ve mal güvenliği bakımından her türlü tedbir yerine getirildi.
Harekât sırasında çevrenin korunması bakımından da alınabilecek tüm tedbirler gerçekleştirildi.”
Pençe Kartal-2 Harekâtı’nın özelliğine yönelik de bazı bilgiler veren Bakan Akar, şunları kaydetti:
“Operasyon kara desteği olmadan çok geniş bir alanda son derece zor ve çok ciddi zorluklar içeren arazi ve iklim koşullarında gerçekleştirildi. Bugüne kadar icra ettiğimiz harekâtlar arasında bakıldığında gerçekten alan olarak, kapsam olarak en büyük alanı bu harekât kapsamaktaydı. Bizim gözbebeğimiz olan Özel Kuvvetlerimizin katıldığı bu harekât zor coğrafyada icra edildi ve burada Özel Kuvvetlerimizin her türlü arazi ve iklim koşullarında sınırlarımızdan irtibat olmadan da harekâtlarını icra edebilecek kabiliyete sahip olduklarını ve daima göreve hazır olduklarını bir kez daha gösterdiler.”
TERÖR KÜRESEL BİR BELADIR
Harekât sırasında ilk temasta üç kahraman personelin şehit olduğunu belirten Bakan Akar, şöyle konuştu:
“Harekâtın başlangıcında ilk teması müteakip biri yabancı olmak üzere toplam 13 evladımız şehadet mertebesine erdiler. Şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, gazilerimize şifa diliyorum, tüm milletimizin başı sağ olsun. Yakınlarına ve Silahlı Kuvvetlerimize bir kez daha başsağlığı diliyorum. Alçak PKK’nın ne kadar cani bir örgüt olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Aynı zamanda yurt içinde ve yurt dışında da PKK terör örgütünün yandaşları, destekçileri de tüm dünyanın ve asil milletimizin gözleri önüne serildi. Bugüne kadar hiçbir şehidimizin kanını yerde bırakmadığımız gibi bu şehitlerimizin de kanını yerde bırakmadık. PKK terör örgütü bugüne kadar en büyük zararı bölge halkına, Kürt kardeşlerimize vermiştir. Tüm muhataplarımız bilmelidir ki terör küresel bir beladır. Terörün her türlüsüne karşı olmak ve ortak bir duruş sergilemek hepimizin görevi, her şeyin ötesinde bir insanlık görevidir.”
İki gün süren NATO Savunma Bakanları Toplantısının video konferans yöntemi ile gerçekleştirildiğini anımsatan Bakan Akar, “Toplantı öncesinde ve sırasında NATO Genel Sekreteri Sayın Stoltenberg gerçekten müttefiklik ruhuna yakışır ve güçlü bir şekilde, katliamın sorumlusu olan PKK terör örgütünü kınadı. NATO’nun Türk halkı ile dayanışma içinde olduğunu ifade etti. Buradan kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.”