İzmir Milletvekili Salih Uzun Demokrat Parti'den istifa etti
Demokrat Parti (DP) içinde büyük bir krize yol açan gelişme, İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt ve İzmir Milletvekili Salih Uzun'un partilerinden istifa etmeleriyle yaşandı. İstifa açıklamalarında her iki vekil de parti yönetimiyle olan görüş ayrılıklarını ve özellikle son kongre sürecini eleştirdi.
Editör: Aliağa Medya
18 Kasım 2024 - 22:36
Demokrat Parti (DP), 17 Kasım 2024 tarihinde yapılan 15. Olağan Kongresi'nin ardından büyük bir siyasi krizle sarsıldı. Kongrede mevcut Genel Başkan Gültekin Uysal yeniden seçilirken, parti içindeki derin görüş ayrılıkları su yüzüne çıktı. İzmir Milletvekili Salih Uzun ve İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, kongrede alınan kararların ve süreçlerin partiyi ileriye taşıyacağına inanmadıkları gerekçesiyle DP'den istifa ettiklerini duyurdu. Bu gelişme, DP'nin parlamentodaki sandalye sayısını 1'e indirerek, bağımsız milletvekillerinin sayısının ise 9'a yükselmesine yol açtı.
Partisinden istifa ettiğini duyuran İzmir Milletvekili Salih Uzun sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
"33 yıl önce, henüz Mülkiye'de öğrenci iken, girişinde "Anavatan Partisi Genel Merkezi" yazan kapıdan içeriye adım attığım ilk günden bugüne kadar, oraya veda etmek zorunda kalacağımı hiç düşünmemiştim. Çünkü o gün Türkiye'nin demokratik birikiminin mihenk taşı ve tarihsel çatısı olan o kapı, benim için her zaman bir binadan çok daha fazlası idi. Dün üzerinde Anavatan Partisi, şimdiyse Demokrat Parti yazıyorsa, merkez sağı birleştirmek için kat edilen uzun ve meşakkatli yolun sonucudur.
Anavatan Partisi'nin son Genel Başkanı sıfatıyla yaptığım son konuşmada, merkez sağ siyasetin Türkiye'nin çimentosu ve sağduyu hareketi olduğunu söylemiştim. Bu umut ve inançla Anavatan Partisi ile Doğru Yol Partisi'ni tek çatı altında birleştirmiştik. Aynı iddiayı 2022 yılındaki kurultayda da tekrarlamıştım. Siyasete baktığım yeri özetleyen o sözler hem bir temenni hem de bir uyarı idi. Üzülerek görüyorum ki geldiğimiz noktada ne temennilere kulak asılmış ne de uyarılara dikkat edilmiştir. Merkez siyasetin tarihsel adresi olma sorumluluğuna uygun davranılmamıştır.
Sözün kısası, genel başkanlığa kadar her kademede görev yaptığım partime veda ediyorum. 33 yıl önce girdiğim o binadan, ihtiyacımız olan çatıyı inşa etmek üzere ayrılıyorum. O bina içerisinde yapmaya çalışıp yapamadıklarımı, dışarıda yapmak için bu kararı alıyorum.
Çünkü Türkiye'nin geleceği, uçlara savrulan siyasi yaklaşımların insafına bırakılmamalıdır. Devlet ile toplum arasında yıkılmış olan köprüler acil olarak tamir edilmelidir. Cumhuriyet tüm kurumları ile derhal ayağa kaldırılmalıdır. Merkez zaruridir, Makul mümkündür. Başaracağız."
Partisinden istifa ettiğini duyuran İzmir Milletvekili Salih Uzun sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
"33 yıl önce, henüz Mülkiye'de öğrenci iken, girişinde "Anavatan Partisi Genel Merkezi" yazan kapıdan içeriye adım attığım ilk günden bugüne kadar, oraya veda etmek zorunda kalacağımı hiç düşünmemiştim. Çünkü o gün Türkiye'nin demokratik birikiminin mihenk taşı ve tarihsel çatısı olan o kapı, benim için her zaman bir binadan çok daha fazlası idi. Dün üzerinde Anavatan Partisi, şimdiyse Demokrat Parti yazıyorsa, merkez sağı birleştirmek için kat edilen uzun ve meşakkatli yolun sonucudur.
Anavatan Partisi'nin son Genel Başkanı sıfatıyla yaptığım son konuşmada, merkez sağ siyasetin Türkiye'nin çimentosu ve sağduyu hareketi olduğunu söylemiştim. Bu umut ve inançla Anavatan Partisi ile Doğru Yol Partisi'ni tek çatı altında birleştirmiştik. Aynı iddiayı 2022 yılındaki kurultayda da tekrarlamıştım. Siyasete baktığım yeri özetleyen o sözler hem bir temenni hem de bir uyarı idi. Üzülerek görüyorum ki geldiğimiz noktada ne temennilere kulak asılmış ne de uyarılara dikkat edilmiştir. Merkez siyasetin tarihsel adresi olma sorumluluğuna uygun davranılmamıştır.
Sözün kısası, genel başkanlığa kadar her kademede görev yaptığım partime veda ediyorum. 33 yıl önce girdiğim o binadan, ihtiyacımız olan çatıyı inşa etmek üzere ayrılıyorum. O bina içerisinde yapmaya çalışıp yapamadıklarımı, dışarıda yapmak için bu kararı alıyorum.
Çünkü Türkiye'nin geleceği, uçlara savrulan siyasi yaklaşımların insafına bırakılmamalıdır. Devlet ile toplum arasında yıkılmış olan köprüler acil olarak tamir edilmelidir. Cumhuriyet tüm kurumları ile derhal ayağa kaldırılmalıdır. Merkez zaruridir, Makul mümkündür. Başaracağız."