İYİ Parti Kadın Kollarından "İstanbul Sözleşmesi" tepkisi
Editör: Aliağa Medya
23 Mart 2021 - 00:27
İYİ Parti Aliağa İlçe Kadın Kolları İstanbul sözleşmesinin feshedilmesi kararına tepki göstererek basın açıklamasında bulundu.
Aliağa İlçe binasında yapılan basın açıklamasına İYİ Parti Aliağa İlçe Başkanı Yavuz Adar, Belediye Meclis üyesi Sedat Sarı'da destek verdi.
.Yİ Parti Aliağa İlçe Kadın Kolları Başkanı Hande Gök, Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu İlçe Başkan Yardımcısı Avukat Tuğba Oktay ve kadın kolları üyelerinin hazır bulunduğu toplantıda İYİ Parti Aliağa İlçe Kadın Kolları adına basın açıklamasını okuyan Hukuk ve İnsan haklarından sorumlu ilçe başkan yardımcısı Av.Tuğba Oktay” 11 Mayıs 2011 tarihinde başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere 34 ülke tarafından onaylanan İstanbul Sözleşmesi Resmi Gazete’de yayımlanan 3718 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bir anda ve hukuka aykırı bir şekilde feshedildi.
İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan uluslararası insan hakları sözleşmesi olup taraf devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirler. İstanbul Sözleşmesi’ne göre, kadın cinayetleri gerçekleştikten sonra geri dönüşü yoktur. İstanbul Sözleşmesi’ne göre tehdit dahi psikolojik şiddet olup failler şiddet gerçekleşmeden cezalandırılmalıdır. İşte bu nedenle hep söyledik, söylüyoruz, İstanbul Sözleşmesi yaşatır.
Ne yazık ki her gün 1 kadın cinayeti işlenen ülkemizde, İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede hukuka aykırı bir şekilde feshedilmesi, kadın cinayetlerinin politik olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Oysaki kadına karşı her türlü şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmak, kadını her türlü şiddete karşı korumak devletin asli görevidir. Ne var ki kendini milletin temsilcisi olan meclisten daha üstün gören zihniyet ve tek adam rejimi, mecliste oybirliği ile kabul edilen ve devletin kadına karşı şiddet konusunda yükümlülüklerini belirleyen sözleşmeyi, bir gecede feshederek şiddetin destekçisi olduğunu bir kez daha dile getirmiştir.
Kadın cinayetlerinin, kadına karşı şiddetin had safhada olduğu bir dönemde tek adam tarafından alınan hukuka ve vicdana aykırı bu karar bizleri derinden üzmüş olup kabul edilemez niteliktedir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Millet meclisi tarafından, Anayasanın 90. Maddesine göre yürürlüğe konan ve hiyerarşi bakımından da yasaların üzerinde yer alan, insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşme niteliği taşıyan İstanbul Sözleşmesi, cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile feshedilemez. Bu konuda tek yetki meclisin iken Cumhurbaşkanı tarafından yetki gaspı ile yapılan fesih işlemi yok hükmündedir.
Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Aralık 1923’te “Bir toplum cinslerinden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur. “ diyor. Gazi Mustafa Kemal’in bu sözünden aldığımız feyz ile soruyoruz; Kadına karşı şiddeti önleyen, kadını koruyan, yasal tedbirler alarak yaptırım uygulanmasını öngören, devlete bu konuda sorumluluk yükleyen İstanbul Sözleşmesi’nin nesinden rahatsız oldunuz muhteremler?
Hedefinde kadın olan bu kirli zihniyeti besleyip, İstanbul Sözleşmesi’ni bahane edenler bilsinler ki, kadının hakkını, hukukunu çiğnetmeyeceğiz. Her türlü yasal mücadelenin takipçisi olacağız. Bu kör, bu kirli, bu tek adam zihniyeti değişecek, İstanbul Sözleşmesi yaşayacak, İstanbul Sözleşmesi yaşatacak ! “ifadelerini kullandı
Aliağa İlçe binasında yapılan basın açıklamasına İYİ Parti Aliağa İlçe Başkanı Yavuz Adar, Belediye Meclis üyesi Sedat Sarı'da destek verdi.
.Yİ Parti Aliağa İlçe Kadın Kolları Başkanı Hande Gök, Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu İlçe Başkan Yardımcısı Avukat Tuğba Oktay ve kadın kolları üyelerinin hazır bulunduğu toplantıda İYİ Parti Aliağa İlçe Kadın Kolları adına basın açıklamasını okuyan Hukuk ve İnsan haklarından sorumlu ilçe başkan yardımcısı Av.Tuğba Oktay” 11 Mayıs 2011 tarihinde başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere 34 ülke tarafından onaylanan İstanbul Sözleşmesi Resmi Gazete’de yayımlanan 3718 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bir anda ve hukuka aykırı bir şekilde feshedildi.
İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan uluslararası insan hakları sözleşmesi olup taraf devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirler. İstanbul Sözleşmesi’ne göre, kadın cinayetleri gerçekleştikten sonra geri dönüşü yoktur. İstanbul Sözleşmesi’ne göre tehdit dahi psikolojik şiddet olup failler şiddet gerçekleşmeden cezalandırılmalıdır. İşte bu nedenle hep söyledik, söylüyoruz, İstanbul Sözleşmesi yaşatır.
Ne yazık ki her gün 1 kadın cinayeti işlenen ülkemizde, İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede hukuka aykırı bir şekilde feshedilmesi, kadın cinayetlerinin politik olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Oysaki kadına karşı her türlü şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmak, kadını her türlü şiddete karşı korumak devletin asli görevidir. Ne var ki kendini milletin temsilcisi olan meclisten daha üstün gören zihniyet ve tek adam rejimi, mecliste oybirliği ile kabul edilen ve devletin kadına karşı şiddet konusunda yükümlülüklerini belirleyen sözleşmeyi, bir gecede feshederek şiddetin destekçisi olduğunu bir kez daha dile getirmiştir.
Kadın cinayetlerinin, kadına karşı şiddetin had safhada olduğu bir dönemde tek adam tarafından alınan hukuka ve vicdana aykırı bu karar bizleri derinden üzmüş olup kabul edilemez niteliktedir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Millet meclisi tarafından, Anayasanın 90. Maddesine göre yürürlüğe konan ve hiyerarşi bakımından da yasaların üzerinde yer alan, insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşme niteliği taşıyan İstanbul Sözleşmesi, cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile feshedilemez. Bu konuda tek yetki meclisin iken Cumhurbaşkanı tarafından yetki gaspı ile yapılan fesih işlemi yok hükmündedir.
Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Aralık 1923’te “Bir toplum cinslerinden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur. “ diyor. Gazi Mustafa Kemal’in bu sözünden aldığımız feyz ile soruyoruz; Kadına karşı şiddeti önleyen, kadını koruyan, yasal tedbirler alarak yaptırım uygulanmasını öngören, devlete bu konuda sorumluluk yükleyen İstanbul Sözleşmesi’nin nesinden rahatsız oldunuz muhteremler?
Hedefinde kadın olan bu kirli zihniyeti besleyip, İstanbul Sözleşmesi’ni bahane edenler bilsinler ki, kadının hakkını, hukukunu çiğnetmeyeceğiz. Her türlü yasal mücadelenin takipçisi olacağız. Bu kör, bu kirli, bu tek adam zihniyeti değişecek, İstanbul Sözleşmesi yaşayacak, İstanbul Sözleşmesi yaşatacak ! “ifadelerini kullandı