İşe İade Davası Öncesi İşçilerden Basın Açıklaması
Aliağa Belediyesi’nden 6 ay önce işten çıkarılan işçiler, işe iade davaları öncesi Hükümet binası önünde bir basın açıklaması yaptı
Editör: Aliağa Medya
12 Aralık 2019 - 22:15
Aliağa Belediyesi’nden 6 ay önce işten çıkarılan işçiler, işe iade davaları öncesi Hükümet binası önünde bir basın açıklaması yaptı . İş’den çıkarıldığı bu süreçte yaşananları anlatarak direnmeye ve haklarını aramaya devam edeceklerini söyleyen işçiler basın açıklamasında şunları söyledi:
“Bundan 6 ay önce, yıllardır emek verdiğimiz Aliağa Belediyesinden işten çıkarıldığımızda yüksek sesle, “Bizleri keyfi bir tutumla haksız, hukuksuz bir şekilde işimizden ettiler” dedik. Bizler bunu söylerken bu ülkede yürürlükteki iş kanunlarını, yargı erkini ve onun vermiş olduğu kararları hiçe sayarak bir sosyal katliamı gerçekleştiren Belediye Başkanı Serkan Acar’a, “Anamızın ak sütü gibi helal olan yıllarımızı verdiğimiz alın terimizi akıttığımız işimizi geri ver, bu kararın hukuka aykırıdır diye uyardık. Aradan geçen 6 aylık süre sonunda kendisini hukuk devletinin üzerinde gören bir tutumla işe iade taleplerimize başta Serkan Acar olmak üzere gerek MHP gerekse siyasal iktidarın büyük ortağı AKP’nin Aliağa’daki yetkili temsilcileri kulaklarını tıkadı.
Bizler bu ülkede her ne kadar hukuk sistemi ağır aksak işlese de adalete olan güvenimizi yitirmeyerek işe iade davamızı bize dayatılan protokolleri imzalamayarak açmıştık. Kanuna göre işe iade davalarının temyizle birlikte en fazla 4 ayda bitirilmesi gerekiyor. Oysa bizim ilk duruşma günümüz bile 6 ay sonraya verildi. Bugün 12 Aralık 2019, işten çıkarılan bir çok arkadaşımızın haklılıklarının ispatlanacağına, işe iade kararlarının verileceğine inandığımız hukuksal mücadelemizin başladığı gün. Umuyoruz ki bu yargı süreci daha fazla uzamasın, keyfi kararların alınmasın, emekçinin alın terinin kutsal bir değer sayıldığı, işçi çıkarmanın ve kamuyu zarara uğratmanın kötü niyetli bir eylem olduğu sonucuna varılsın.
Mahkemenin sonunda verilecek işe iade kararları bizlerin bu haklı mücadelesinin birer onur madalyası olacaktır. Bu onur madalyasını gelecekte emekçi sınıfına yapılacak olası saldırılarda emekçi dostlarımıza birer miras bırakacağız. Bu miras çocuklarımızın geleceğidir, bu miras emeğe saldıranlara haddini ve sınırlarını bil demenin adı olacaktır. Bu miras haksızlığa, hukuksuzluğa, talan düzenine direnmenin dünyayı güzelleştireceğine inanmanın adı olacaktır.
Buradan Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında bu vahşi ve modern kölelik düzenine karşı savaşan emek yoldaşlarımıza zafer duygularımızı gönderiyoruz. Biliyoruz ki, Şili’deki öğrenciler sadece kendileri için değil, Paris’te yüzbinler sadece Fransız emekçileri için değil daha adil ve adaletli bir dünya için ayaktalar. Buradan şunun bilinmesini istiyoruz. Bizler sadece Aliağa’daki emekçiler için değil ülkemizde ve Dünyada haksızlığa uğrayan tüm emekçiler için direndik ve zafere ulaşana kadar direnmeye devam edeceğiz.
Emeği sömürmenin, işten atmaların yasaklandığı hukuksal içtihatlar oluşturana kadar tüm dünyada emekçiler olarak mücadeleye ve dayanışmaya devam edeceğiz.Şeklinde açıklamada bulunuldu.
“Bundan 6 ay önce, yıllardır emek verdiğimiz Aliağa Belediyesinden işten çıkarıldığımızda yüksek sesle, “Bizleri keyfi bir tutumla haksız, hukuksuz bir şekilde işimizden ettiler” dedik. Bizler bunu söylerken bu ülkede yürürlükteki iş kanunlarını, yargı erkini ve onun vermiş olduğu kararları hiçe sayarak bir sosyal katliamı gerçekleştiren Belediye Başkanı Serkan Acar’a, “Anamızın ak sütü gibi helal olan yıllarımızı verdiğimiz alın terimizi akıttığımız işimizi geri ver, bu kararın hukuka aykırıdır diye uyardık. Aradan geçen 6 aylık süre sonunda kendisini hukuk devletinin üzerinde gören bir tutumla işe iade taleplerimize başta Serkan Acar olmak üzere gerek MHP gerekse siyasal iktidarın büyük ortağı AKP’nin Aliağa’daki yetkili temsilcileri kulaklarını tıkadı.
Bizler bu ülkede her ne kadar hukuk sistemi ağır aksak işlese de adalete olan güvenimizi yitirmeyerek işe iade davamızı bize dayatılan protokolleri imzalamayarak açmıştık. Kanuna göre işe iade davalarının temyizle birlikte en fazla 4 ayda bitirilmesi gerekiyor. Oysa bizim ilk duruşma günümüz bile 6 ay sonraya verildi. Bugün 12 Aralık 2019, işten çıkarılan bir çok arkadaşımızın haklılıklarının ispatlanacağına, işe iade kararlarının verileceğine inandığımız hukuksal mücadelemizin başladığı gün. Umuyoruz ki bu yargı süreci daha fazla uzamasın, keyfi kararların alınmasın, emekçinin alın terinin kutsal bir değer sayıldığı, işçi çıkarmanın ve kamuyu zarara uğratmanın kötü niyetli bir eylem olduğu sonucuna varılsın.
Mahkemenin sonunda verilecek işe iade kararları bizlerin bu haklı mücadelesinin birer onur madalyası olacaktır. Bu onur madalyasını gelecekte emekçi sınıfına yapılacak olası saldırılarda emekçi dostlarımıza birer miras bırakacağız. Bu miras çocuklarımızın geleceğidir, bu miras emeğe saldıranlara haddini ve sınırlarını bil demenin adı olacaktır. Bu miras haksızlığa, hukuksuzluğa, talan düzenine direnmenin dünyayı güzelleştireceğine inanmanın adı olacaktır.
Buradan Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında bu vahşi ve modern kölelik düzenine karşı savaşan emek yoldaşlarımıza zafer duygularımızı gönderiyoruz. Biliyoruz ki, Şili’deki öğrenciler sadece kendileri için değil, Paris’te yüzbinler sadece Fransız emekçileri için değil daha adil ve adaletli bir dünya için ayaktalar. Buradan şunun bilinmesini istiyoruz. Bizler sadece Aliağa’daki emekçiler için değil ülkemizde ve Dünyada haksızlığa uğrayan tüm emekçiler için direndik ve zafere ulaşana kadar direnmeye devam edeceğiz.
Emeği sömürmenin, işten atmaların yasaklandığı hukuksal içtihatlar oluşturana kadar tüm dünyada emekçiler olarak mücadeleye ve dayanışmaya devam edeceğiz.Şeklinde açıklamada bulunuldu.