"Göçmenler Akdeniz'de Ölüme Terk Edilemez!"
Uluslararası yardım kuruşlarının ortak çabasıyla Akdeniz'de göçmenleri kurtarmaya çalışan gemilerden SOS Mediterranee ve Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütüne ait Aquarius adlı kurtarma gemisinin faaliye
Editör: Aliağa Medya
07 Ekim 2018 - 13:58
Uluslararası yardım kuruşlarının ortak çabasıyla Akdeniz'de göçmenleri kurtarmaya çalışan gemilerden SOS Mediterranee ve Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütüne ait Aquarius adlı kurtarma gemisinin faaliyetleri ikinci defadır engellendi. Geminin Türk bandırası ile faaliyetlerine devam edebileceği hususunu dile getiren Kızılay Genel Başkanı ve Uluslararası Kızılhaç Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Başkan Yardımcısı Dr. Kerem Kınık bu amaçla bir çağrı yaptı.
Her yıl onbinlerce göçmenin Avrupa'ya geçmek için kullandığı Akdeniz'de yaklaşık 3 yıldır kurtarma faaliyeti yürüten, bu güne kadar 29 bin 523 mültecinin hayatının kurtulmasını sağlayan Aquarius adlı gemi Cebelitarık bandırasının ardından Panama bandırasını da kaybetti.
Aquarius adlı geminin, ülkelerini çeşitli sebeplerle terk eden, Akdeniz'i geçerken ölüm riskiyle karşılaşan insanları kurtarmak için seyrine devam etmesi için Kızılay bir girişim başlattı.
"Aquarius'a Türk Bandırası Çekilsin"
Bu inisiyatife öncülük eden Dr. Kınık, "Akdeniz'in suları bu güne kadar onbinlerce göçmene mezar oldu. Evlerini terk etmek zorunda kalan, kurtuluşu Avrupa ülkelerinde arayan bu insanları hayata bağlamak, ölümden çekip çıkarmak için yıllardır seyrine devam eden Aquarius'u durdurmayı ne yazık ki sonunda başardılar. Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) grubu geminin faaliyetlerine sahip çıkılması için çağrıda bulundu. Kızılay Genel Başkanı, aynı zamanda Uluslararası Kızılhaç Kızılay Dernekleri Federasyonu'nun Avrupa'dan sorumlu Başkan Yardımcısı olarak bir girişim başlattı. Aquarius'un Türkiye bandırası çekerek faaliyetlerini sürdürmesini öneriyoruz. Yaklaşık 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapan ülkemizin bu konuda da çözümün önemli bir parçası olacağını düşünüyorum" dedi.
Genel Başkan Kınık, geminin ve insani kuruluşların faaliyetlerini engelleyenlere Akdeniz'in her yıl 3 binden fazla masum insana mezar olduğunu, uluslararası hukuktan doğan sorumlulukları ile birlikte Afrika ve Avrupa sahillerine vuran bebek bedenlerini tekrar hatırlamaları tavsiyesinde bulundu.