FETÖ'NÜN KRİMİNAL YÖNÜ ANLATILDI 15 TEMMUZ İHANETİNİN İÇ YÜZÜ PAYLAŞILDI
Editör: Aliağa Medya
14 Temmuz 2021 - 13:17
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri kapsamında DEÜ’nün
konuğu Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın oldu. Sunumunda Akış, örgütün ilk hedef aldığı yerlerin
askeriye, emniyet ve adliye üniteleri olduğun belirtirken; Aydın ise “Darbe girişimini
yapanlar başarılı olsalardı, muhtemelen ülke sınırlarını muhafaza edememiş, iç
çatışmalarla büyük kan kaybetmiş, paramparça olmuş bir devlet ve millet tablosuyla karşı
karşıya kalacaktık” diye konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) hafta boyunca düzenlediği 15 Temmuz Demokrasi ve
Milli Birlik Günü Anma etkinlikler dizisinin ikinci gününde; FETÖ’nün iç işleyişi ile darbe
girişiminin dönüm noktaları, bilgi ve belgeler ışığında bilimsel bir bakış açısıyla ele alındı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış ‘FETÖ’nün Kriminal Yapısı’ başlıklı sunumu ile
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın ise, ‘15 Temmuz
Darbe Girişiminin Önemli Dönüm Noktaları ve Başarılı Olma İhtimalinde Türkiye’nin
Muhtemel Akıbeti’ sunumu ile örgütün yapısını anlattı.
Sabancı Kültür Sarayı’nda gerçekleştirilen ve DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın da
katıldığı programda, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 tarihindeki ihanet gecesine planlı ve
programlı şekilde hazırladığını bir kez daha ortaya koyuldu.
FETÖ’NÜN YAPILANMASINI ANLATTI
Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde yapılan nitelikli ve derinlikli 15 Temmuz etkinlikleri
için Rektör Hotar’a teşekkür ederek sözlerine başlayan Mustafa Akış, FETÖ’nün kriminal
yapısını örnekleriyle paylaştı. FETÖ’nün istihbarat örgütleri gibi hareket ettiğini ifade eden
Akış, “Örgüt lideri kendisini kainat imamı olarak tanıtıyor, örgütte en yüksek mertebe ise
Türkiye İstişare Heyeti olarak biliniyor. FETÖ’nün, kıta ve ülke imamları bulunurken örgüt,
sivil, eğitim ve ünite yapılanmasından oluşuyor. Ortalama bir büyükşehirde örgütün topladığı
para 400-500 milyon liralara varabiliyor” dedi.
Sunumunda FETÖ ile mücadelede ortaya koyulan stratejiye dikkat çeken Akış, “Örgütün ilk
hedef aldığı yerlerin askeriye, emniyet ve adliye üniteleri olduğunu söyleyebiliriz.
Yapacağımız daha birçok iş var; örgütle ilgili koridorlarda yürüdükçe onlarla ilgili de
gereken yapılacak” diye konuştu. FETÖ ile mücadelede herkesin uyanık olması gerektiğinin
altını çizen Akış, “Şeffaf olmayan yapılara karşı aileler, çocuklarından başlayarak; bizler
devlet görevlileri, hocalar olarak bir mesafe koymak zorundayız” dedi. Dünyada 160 ülkede
faaliyet gösteren örgüt ile ilgili Türkiye’nin yurtdışında da önemli çalışmalar yürüttüğünü
ifade eden Akış, “Tedbir almayan ülkelerin bizim yaşadığımız tehlikeleri yaşaması
muhtemeldir” yorumunda bulundu.
DEŞİFRE OLUNCA ÖNE ÇEKTİLER
‘Asırlık Gece’ kitabı ile 15 Temmuz’un karanlık yönlerini ortaya çıkaran Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın 15 Temmuz’un büyük fotoğrafını
anlattı. Aydın, darbe girişiminin 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece saat 03.00’da
yapılmasının planladığını ancak MİT’e gelen bir ihbarla birlikte kalkışmanın deşifre olması
nedeniyle öne çekildiğini belirtti. Aydın, “FETÖ kalkışmayı öne çekerek stratejik hata yaptı.
Bu önemli bir kırılma noktasıydı. İkinci kırılma noktasında ise Genelkurmay Başkanı Hulusi
Akar’a ‘darbe girişiminin başına geç’ teklifinin yapılmasıydı. Sayın Akar, bu teklifi kabul
etmeyerek kalkışmanın emir komuta zinciri ile yapılmasına engel oldu” dedi.
SİVİL İRADE SEYRİ DEĞİŞTİRDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Binali Yıldırım önderliğindeki
sivil iradenin gösterdiği direnişin darbe girişiminin seyrini değiştirdiğini belirten Aydın,
“Ülkeyi yönetenler darbeye karşı tarihte emsali olmayan bir direniş öyküsüne imza attı. Binali
Yıldırım darbe girişimini ‘kalkışma’ olarak nitelendirerek milletin moralini yükseltti. Ama
esasında çok kapsamlı bir hareketti. Bu açıklama darbecilerin motivasyonunu bozdu” diye
konuştu. Hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir televizyon kanalına bağlanarak
halkı sokaklara davet etmesinin kritik noktaların başında geldiğini ifade eden Aydın, “Ortaya
çıkan tabloya göre halk denkleme dahil olmasaydı devletin kendi dinamikleriyle darbe
girişimini kısa sürede bastırması mümkün değildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi
halkın üstünde bir güç yok, halk sokaklara çıkarsa hiçbir güç durduramaz” dedi.
ÜLKE PARAMPARÇA OLABİLİRDİ
“Darbe girişimi başarı olsaydı, ülkeyi kim yönetecekti?” sorusunun cevabını da veren Aydın,
“Bu bir Fettullahçı darbeydi. Yurtta Sulh Konseyi yönetecekti. Üst düzey FETÖ’cü askerlerin
ülkeyi yöneteceğini anlıyoruz. Meclis feshedilecek, bakanlıkların tamamı yine FETÖ’cü
kadrolara emanet edilecekti. Zamana yayılacak iç çatışmalar olacaktı. Suriye sınırında DEAŞ
unsurları, Irak sınırında PKK unsurları çok hareketliydi. 19 Temmuz’da sınır güvenliğimize
yönelik PKK’ya büyük bir operasyon planlanıyordu; 16 Temmuz sabahındaki o tabloda
ülkemizin kendi sınırlarını koruması söz konusu bile değildi. Güney sınırlarımızda Suriye ve
Irak’a benzer büyük kırılmalar yaşanacaktı. Darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçti, eğer
başarılı olsalardı muhtemelen ülke sınırlarını muhafaza edememiş, iç çatışmalarla büyük kan
kaybetmiş, paramparça olmuş bir devlet ve millet tablosuyla karşı karşıya kalacaktık. 15
Temmuz gibi bir felaketi tekrar yaşamamız için hepimizin çıkarması gereken dersler var ”
açıklamasında bulundu. Türkiye Geçilmez Temalı Yarışmalarının sonuçlarının açıklandığı ve
ödüllerin de verildiği etkinlikte; DEÜ Buca Eğitim Fakültesi Müzik Topluluğu’nun 15
Temmuz için düzenlediği müzik dinletisi ile DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nce hazırlanan
‘Türkiye Geçilmez’ filmi büyük alkış aldı.
konuğu Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın oldu. Sunumunda Akış, örgütün ilk hedef aldığı yerlerin
askeriye, emniyet ve adliye üniteleri olduğun belirtirken; Aydın ise “Darbe girişimini
yapanlar başarılı olsalardı, muhtemelen ülke sınırlarını muhafaza edememiş, iç
çatışmalarla büyük kan kaybetmiş, paramparça olmuş bir devlet ve millet tablosuyla karşı
karşıya kalacaktık” diye konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) hafta boyunca düzenlediği 15 Temmuz Demokrasi ve
Milli Birlik Günü Anma etkinlikler dizisinin ikinci gününde; FETÖ’nün iç işleyişi ile darbe
girişiminin dönüm noktaları, bilgi ve belgeler ışığında bilimsel bir bakış açısıyla ele alındı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış ‘FETÖ’nün Kriminal Yapısı’ başlıklı sunumu ile
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın ise, ‘15 Temmuz
Darbe Girişiminin Önemli Dönüm Noktaları ve Başarılı Olma İhtimalinde Türkiye’nin
Muhtemel Akıbeti’ sunumu ile örgütün yapısını anlattı.
Sabancı Kültür Sarayı’nda gerçekleştirilen ve DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın da
katıldığı programda, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 tarihindeki ihanet gecesine planlı ve
programlı şekilde hazırladığını bir kez daha ortaya koyuldu.
FETÖ’NÜN YAPILANMASINI ANLATTI
Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde yapılan nitelikli ve derinlikli 15 Temmuz etkinlikleri
için Rektör Hotar’a teşekkür ederek sözlerine başlayan Mustafa Akış, FETÖ’nün kriminal
yapısını örnekleriyle paylaştı. FETÖ’nün istihbarat örgütleri gibi hareket ettiğini ifade eden
Akış, “Örgüt lideri kendisini kainat imamı olarak tanıtıyor, örgütte en yüksek mertebe ise
Türkiye İstişare Heyeti olarak biliniyor. FETÖ’nün, kıta ve ülke imamları bulunurken örgüt,
sivil, eğitim ve ünite yapılanmasından oluşuyor. Ortalama bir büyükşehirde örgütün topladığı
para 400-500 milyon liralara varabiliyor” dedi.
Sunumunda FETÖ ile mücadelede ortaya koyulan stratejiye dikkat çeken Akış, “Örgütün ilk
hedef aldığı yerlerin askeriye, emniyet ve adliye üniteleri olduğunu söyleyebiliriz.
Yapacağımız daha birçok iş var; örgütle ilgili koridorlarda yürüdükçe onlarla ilgili de
gereken yapılacak” diye konuştu. FETÖ ile mücadelede herkesin uyanık olması gerektiğinin
altını çizen Akış, “Şeffaf olmayan yapılara karşı aileler, çocuklarından başlayarak; bizler
devlet görevlileri, hocalar olarak bir mesafe koymak zorundayız” dedi. Dünyada 160 ülkede
faaliyet gösteren örgüt ile ilgili Türkiye’nin yurtdışında da önemli çalışmalar yürüttüğünü
ifade eden Akış, “Tedbir almayan ülkelerin bizim yaşadığımız tehlikeleri yaşaması
muhtemeldir” yorumunda bulundu.
DEŞİFRE OLUNCA ÖNE ÇEKTİLER
‘Asırlık Gece’ kitabı ile 15 Temmuz’un karanlık yönlerini ortaya çıkaran Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın 15 Temmuz’un büyük fotoğrafını
anlattı. Aydın, darbe girişiminin 15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece saat 03.00’da
yapılmasının planladığını ancak MİT’e gelen bir ihbarla birlikte kalkışmanın deşifre olması
nedeniyle öne çekildiğini belirtti. Aydın, “FETÖ kalkışmayı öne çekerek stratejik hata yaptı.
Bu önemli bir kırılma noktasıydı. İkinci kırılma noktasında ise Genelkurmay Başkanı Hulusi
Akar’a ‘darbe girişiminin başına geç’ teklifinin yapılmasıydı. Sayın Akar, bu teklifi kabul
etmeyerek kalkışmanın emir komuta zinciri ile yapılmasına engel oldu” dedi.
SİVİL İRADE SEYRİ DEĞİŞTİRDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Başbakanı Binali Yıldırım önderliğindeki
sivil iradenin gösterdiği direnişin darbe girişiminin seyrini değiştirdiğini belirten Aydın,
“Ülkeyi yönetenler darbeye karşı tarihte emsali olmayan bir direniş öyküsüne imza attı. Binali
Yıldırım darbe girişimini ‘kalkışma’ olarak nitelendirerek milletin moralini yükseltti. Ama
esasında çok kapsamlı bir hareketti. Bu açıklama darbecilerin motivasyonunu bozdu” diye
konuştu. Hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir televizyon kanalına bağlanarak
halkı sokaklara davet etmesinin kritik noktaların başında geldiğini ifade eden Aydın, “Ortaya
çıkan tabloya göre halk denkleme dahil olmasaydı devletin kendi dinamikleriyle darbe
girişimini kısa sürede bastırması mümkün değildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi
halkın üstünde bir güç yok, halk sokaklara çıkarsa hiçbir güç durduramaz” dedi.
ÜLKE PARAMPARÇA OLABİLİRDİ
“Darbe girişimi başarı olsaydı, ülkeyi kim yönetecekti?” sorusunun cevabını da veren Aydın,
“Bu bir Fettullahçı darbeydi. Yurtta Sulh Konseyi yönetecekti. Üst düzey FETÖ’cü askerlerin
ülkeyi yöneteceğini anlıyoruz. Meclis feshedilecek, bakanlıkların tamamı yine FETÖ’cü
kadrolara emanet edilecekti. Zamana yayılacak iç çatışmalar olacaktı. Suriye sınırında DEAŞ
unsurları, Irak sınırında PKK unsurları çok hareketliydi. 19 Temmuz’da sınır güvenliğimize
yönelik PKK’ya büyük bir operasyon planlanıyordu; 16 Temmuz sabahındaki o tabloda
ülkemizin kendi sınırlarını koruması söz konusu bile değildi. Güney sınırlarımızda Suriye ve
Irak’a benzer büyük kırılmalar yaşanacaktı. Darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçti, eğer
başarılı olsalardı muhtemelen ülke sınırlarını muhafaza edememiş, iç çatışmalarla büyük kan
kaybetmiş, paramparça olmuş bir devlet ve millet tablosuyla karşı karşıya kalacaktık. 15
Temmuz gibi bir felaketi tekrar yaşamamız için hepimizin çıkarması gereken dersler var ”
açıklamasında bulundu. Türkiye Geçilmez Temalı Yarışmalarının sonuçlarının açıklandığı ve
ödüllerin de verildiği etkinlikte; DEÜ Buca Eğitim Fakültesi Müzik Topluluğu’nun 15
Temmuz için düzenlediği müzik dinletisi ile DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nce hazırlanan
‘Türkiye Geçilmez’ filmi büyük alkış aldı.