ESHOT engelliye elektronik hizmet için bakanlığa başvurdu
Editör: Aliağa Medya
07 Aralık 2020 - 12:52
İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, pandemiyle mücadele kapsamında fotoğraflı İzmirim Kart çıkarması gereken engelli bireylere kolaylık sağlanması için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na başvurdu. Engellilere, elektronik ortamda daha hızlı ve kolay hizmet verebilmek adına, “ulusal özürlüler veri tabanı”nın ESHOT’a açılması talebi iletildi.
İçişleri Bakanlığı’nın pandemiyle mücadele kapsamında çıkardığı genelge uyarınca şehir içi toplu ulaşımda HES Kodu kontrolü dönemi başladı. İzmir Valiliği İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun aldığı karar gereğince de İzmirim Kartların kişisel HES kodlarıyla eşleştirilmesi zorunlu hale getirildi. 30 Ekim’de başlayan uygulama kapsamında, toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanan 65 yaş üstü ile engelli vatandaşların da kişiselleştirilmiş (fotoğraflı) İzmirim Kart çıkarması gerekliliği doğdu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, bu gruplardaki vatandaşların, kart merkezlerine akın etmesi üzerine ortaya çıkan sağlıksız görüntüler üzerine, özellikle engelli bireylerin işlemlerini kolaylaştırmak ve hızlandırmak adına harekete geçti. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yazılan yazı, İzmir Valiliği kanalıyla sunuldu.
Şahsen başvuru yoğunluk yaratıyor
Yazıda, engelli raporlarının görülmesi gerekliliği nedeniyle şahsen başvuru alınmak zorunda kalındığına dikkat çekildi. İşlemin elektronik ortamda yapılamaması nedeniyle hem engelliler hem de kurum personeli açısından iş gücü ve zaman kaybı yaşandığı; bunun da uzun kuyruklara neden olduğu vurgulandı. Bu tablonun, sağlık açısından doğurduğu risklere de özellikle dikkat çekildi.
Yasalar da ‘kolaylık’ sağlanmasını hükmediyor
Yazıda, “19 Temmuz 2008 tarih ve 26941 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlüler Veri Tabanı Oluşturulmasına ve Özürlülere Kimlik Kartı Verilmesine Dair Yönetmeliğin, ‘Ulusal özürlüler veri tabanına aktarılan bilgilerin paylaşılması’ başlıklı 10’uncu maddesinde, ‘… bilgiler, özürlülere hizmet sunan kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve diğer ilgili taraflara, başkanlığınızın uygun gördüğü şekilde verilir veya paylaşılabilir. Bu bilgilerin güvenliği ve amacı dışında kullanım sorumluluğu, bilgiyi alan kurum ve kuruluşlara aittir’ hükmü vardır. 4 Mart 2014 tarihinde yayımlanan Ücretsiz Veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği’nin ‘seyahat kartı başvurusu& rsquo; başlıklı 8’inci maddesinin 2’nci fıkrasında ise, ‘ilgili kurumlardan elektronik ortamda ulaşılan bilgi ve belgeler, kişilerden talep edilmez’ hükmü yer almaktadır” denildi ve gereğinin yapılması istemiyle şu talepte bulunuldu:
Veri paylaşımı çözüm olacak
“Söz konusu hükümler uyarınca engellilere vatandaşlarımıza daha sağlıklı hizmet vermek, kamu kaynaklarını etkili ve verimli kullanmak amacıyla ulusal engelliler veri tabanına aktarılan bilgilerin (fotoğraf, engel oranı alanı, engel süresi alanı, ağır engelli alanı, engel türü alanı) sadece doğrulama amacıyla idaremizle paylaşılmasına ihtiyacımız bulunmaktadır.”
İçişleri Bakanlığı’nın pandemiyle mücadele kapsamında çıkardığı genelge uyarınca şehir içi toplu ulaşımda HES Kodu kontrolü dönemi başladı. İzmir Valiliği İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun aldığı karar gereğince de İzmirim Kartların kişisel HES kodlarıyla eşleştirilmesi zorunlu hale getirildi. 30 Ekim’de başlayan uygulama kapsamında, toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanan 65 yaş üstü ile engelli vatandaşların da kişiselleştirilmiş (fotoğraflı) İzmirim Kart çıkarması gerekliliği doğdu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü, bu gruplardaki vatandaşların, kart merkezlerine akın etmesi üzerine ortaya çıkan sağlıksız görüntüler üzerine, özellikle engelli bireylerin işlemlerini kolaylaştırmak ve hızlandırmak adına harekete geçti. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na yazılan yazı, İzmir Valiliği kanalıyla sunuldu.
Şahsen başvuru yoğunluk yaratıyor
Yazıda, engelli raporlarının görülmesi gerekliliği nedeniyle şahsen başvuru alınmak zorunda kalındığına dikkat çekildi. İşlemin elektronik ortamda yapılamaması nedeniyle hem engelliler hem de kurum personeli açısından iş gücü ve zaman kaybı yaşandığı; bunun da uzun kuyruklara neden olduğu vurgulandı. Bu tablonun, sağlık açısından doğurduğu risklere de özellikle dikkat çekildi.
Yasalar da ‘kolaylık’ sağlanmasını hükmediyor
Yazıda, “19 Temmuz 2008 tarih ve 26941 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlüler Veri Tabanı Oluşturulmasına ve Özürlülere Kimlik Kartı Verilmesine Dair Yönetmeliğin, ‘Ulusal özürlüler veri tabanına aktarılan bilgilerin paylaşılması’ başlıklı 10’uncu maddesinde, ‘… bilgiler, özürlülere hizmet sunan kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve diğer ilgili taraflara, başkanlığınızın uygun gördüğü şekilde verilir veya paylaşılabilir. Bu bilgilerin güvenliği ve amacı dışında kullanım sorumluluğu, bilgiyi alan kurum ve kuruluşlara aittir’ hükmü vardır. 4 Mart 2014 tarihinde yayımlanan Ücretsiz Veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği’nin ‘seyahat kartı başvurusu& rsquo; başlıklı 8’inci maddesinin 2’nci fıkrasında ise, ‘ilgili kurumlardan elektronik ortamda ulaşılan bilgi ve belgeler, kişilerden talep edilmez’ hükmü yer almaktadır” denildi ve gereğinin yapılması istemiyle şu talepte bulunuldu:
Veri paylaşımı çözüm olacak
“Söz konusu hükümler uyarınca engellilere vatandaşlarımıza daha sağlıklı hizmet vermek, kamu kaynaklarını etkili ve verimli kullanmak amacıyla ulusal engelliler veri tabanına aktarılan bilgilerin (fotoğraf, engel oranı alanı, engel süresi alanı, ağır engelli alanı, engel türü alanı) sadece doğrulama amacıyla idaremizle paylaşılmasına ihtiyacımız bulunmaktadır.”