Demokrasi Yürüyüşü'nde "Hak, hukuk, adalet" çağrısı
Editör: Özer Nami Ergün
26 Kasım 2023 - 01:26
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri'nin “Demokrasi Yürüyüşü”ne katılarak, “Bu güzelim topraklarda; emeğin hakkının verildiği, insanların dayanışma ve huzur içinde yaşadıkları bir memleketi hep beraber kuracağız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin yaşanan hak ihlallerine karşı düzenlediği “Demokrasi Yürüyüşü”ne katıldı. Yürüyüşte, “Herkes için adalet, adalet için demokrasi” yazılı pankartların yanı sıra “Hak, hukuk, adalet”, “Saraya değil emekçiye bütçe”, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganları atılarak Cumhuriyet Meydanı’na gelindi.
Bu daha başlangıç mücadeleye devam
Yağmura rağmen büyük katılımın olduğu yürüyüşte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “1999’da 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan edildi. Kadınlarımızın bir omuz mesafesinde yanında olmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nin arkasında durmaya devam edeceğiz. Diyorum ki; ‘Susma sustukça sıra sana gelecek!’ Diyorum ki; ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz’ Diyorum ki; ‘Birleşe birleşe kazanacağız!’ Diyorum ki; ‘Bu daha başlangıç mücadeleye devam!’ Bu güzelim topraklarda; emeğin hakkının verildiği, demokrasinin layık olduğu şekilde yaşandığı, insanların dayanışma ve huzur içinde oldukları bir memleketi hep beraber kuracağız” şeklinde konuştu.
Artık hukuk devletinden bahsetmek mümkün değil
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB), İzmir Barosu ve siyasi partilerin yer aldığı yürüyüşte ortak basın açıklamasını İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz yaptı. Türkiye’nin, yargının yürütme tarafından tahakküm altına alındığı, evrensel hukuk ilkelerinin göz ardı edildiği, insan hak ve özgürlüklerinin yok sayıldığı bir ülke haline geldiğini söyleyen Yılmaz, “İzmir’in, Türkiye’nin hak savunucuları olarak, muktedirlerin haklara ve özgürlüklere yönelik saldırıları karşısında, yılmadan, boyun eğmeden barışı, demokrasiyi, hukuk devletini savunduk. Bundan hiç vazgeçmedik. Ne yazık ki ülkemiz, insan hak ve özgürlüklerini geliştirmeyi, toplumsal yaşamı bunun üzerinden biçimlendirmeyi hedefleyen değil, koydukları sınırlarla, getirdikleri yasaklarla, acımasız sertlikte ve antidemokratik güvenlik politikalarıyla andığımız siyasal iktidarlar tarafından yönetildi, yönetiliyor. Artık hukuk devletinden, tarafsız ve bağımsız bir yargıdan bahsetmek mümkün değil” dedi.
Laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için mücadeleye devam edeceğiz
DİSK EGE Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise “Bu köhnemiş düzene karşı bizler buradayız, bir aradayız. İnsan hakları, barış ve sosyal adalet, örgütlenme özgürlüğü, sendikal haklar ve insan onuruna yaraşır koşullarda yaşayabilmek için azim ve kararlılıkla kavgamızı sürdüreceğiz. Bizi içine hapsetmeye çalıştıkları karanlığı yırtacağız. Şimdi, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, bilimsel bir ülke yönetimine hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var. Bunun gerçekleşmesi için kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği, barış ve kardeşliğin hakim olduğu, düşünce ve ifade özgürlüğünün suç sayılmadığı, gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin yaşanan hak ihlallerine karşı düzenlediği “Demokrasi Yürüyüşü”ne katıldı. Yürüyüşte, “Herkes için adalet, adalet için demokrasi” yazılı pankartların yanı sıra “Hak, hukuk, adalet”, “Saraya değil emekçiye bütçe”, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganları atılarak Cumhuriyet Meydanı’na gelindi.
Bu daha başlangıç mücadeleye devam
Yağmura rağmen büyük katılımın olduğu yürüyüşte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “1999’da 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan edildi. Kadınlarımızın bir omuz mesafesinde yanında olmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nin arkasında durmaya devam edeceğiz. Diyorum ki; ‘Susma sustukça sıra sana gelecek!’ Diyorum ki; ‘Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz’ Diyorum ki; ‘Birleşe birleşe kazanacağız!’ Diyorum ki; ‘Bu daha başlangıç mücadeleye devam!’ Bu güzelim topraklarda; emeğin hakkının verildiği, demokrasinin layık olduğu şekilde yaşandığı, insanların dayanışma ve huzur içinde oldukları bir memleketi hep beraber kuracağız” şeklinde konuştu.
Artık hukuk devletinden bahsetmek mümkün değil
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB), İzmir Barosu ve siyasi partilerin yer aldığı yürüyüşte ortak basın açıklamasını İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz yaptı. Türkiye’nin, yargının yürütme tarafından tahakküm altına alındığı, evrensel hukuk ilkelerinin göz ardı edildiği, insan hak ve özgürlüklerinin yok sayıldığı bir ülke haline geldiğini söyleyen Yılmaz, “İzmir’in, Türkiye’nin hak savunucuları olarak, muktedirlerin haklara ve özgürlüklere yönelik saldırıları karşısında, yılmadan, boyun eğmeden barışı, demokrasiyi, hukuk devletini savunduk. Bundan hiç vazgeçmedik. Ne yazık ki ülkemiz, insan hak ve özgürlüklerini geliştirmeyi, toplumsal yaşamı bunun üzerinden biçimlendirmeyi hedefleyen değil, koydukları sınırlarla, getirdikleri yasaklarla, acımasız sertlikte ve antidemokratik güvenlik politikalarıyla andığımız siyasal iktidarlar tarafından yönetildi, yönetiliyor. Artık hukuk devletinden, tarafsız ve bağımsız bir yargıdan bahsetmek mümkün değil” dedi.
Laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için mücadeleye devam edeceğiz
DİSK EGE Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise “Bu köhnemiş düzene karşı bizler buradayız, bir aradayız. İnsan hakları, barış ve sosyal adalet, örgütlenme özgürlüğü, sendikal haklar ve insan onuruna yaraşır koşullarda yaşayabilmek için azim ve kararlılıkla kavgamızı sürdüreceğiz. Bizi içine hapsetmeye çalıştıkları karanlığı yırtacağız. Şimdi, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, bilimsel bir ülke yönetimine hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var. Bunun gerçekleşmesi için kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği, barış ve kardeşliğin hakim olduğu, düşünce ve ifade özgürlüğünün suç sayılmadığı, gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan, emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, barışın, laikliğin hâkim olduğu bir gelecek ve ülke için mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.