Çocuklara Yabancı Dil Öğretmenin Formülleri
Doğru öğretme metotları uygulanmadığında yabancı dil öğrenme zorlu ve boşa kürek çekilen bir sürece dönüşebiliyor
Doğru öğretme metotları uygulanmadığında yabancı dil öğrenme zorlu ve boşa kürek çekilen bir sürece dönüşebiliyor. İzmir SEV İlkokulu İngilizce Bölüm Başkanı Moira Simes; yabancı dil öğrenmenin püf noktalarını özetledi:
Öğrenci yabancı dil öğrenimine ne kadar erken yaşta başlarsa, dil edinim süreci de o kadar hızlanıyor. Ezberleyerek değil keşfederek öğrenecekleri yöntemler benimsenmeli. Gramer kurallarını sorgulayarak kendisi keşfeden öğrencilerde, fosilleşmiş gramer yanlışları daha az görülüyor. Günümüz yabancı dil öğretmenleri, kendilerini yenilemeli, sosyal medyada 21. yüzyıl dil derslerinde kullanılan stratejileri takip edip sınıf içinde de kullanmalı.
Yabancı dil öğrenmeyle ilgili sorunlar ülkemizde tartışılan eğitim konuları arasında olmaya devam ediyor. Gidilen kurslara, harcanan zamana ve maddi kayıplara rağmen çoğu zaman yabancı dil yeterli düzeyde öğrenilemiyor. Özel İzmir SEV İlkokulu İngilizce Bölüm Başkanı Moira Simes; bunun en temel iki nedeninin yabancı dil öğrenmeye geç başlanmasından ve eğitimin ezbere dayalı olmasından kaynaklandığını vurguluyor. İngilizce Bölüm Başkanı Simes, çocukların doğru bir yabancı dil eğitimi almasını isteyen ailelere ve eğitimcilere önerilerde bulundu:
Okul öncesi çağdaki çocukların, kendilerinden daha büyük yaştakilere kıyasla, üstesinden gelmeleri gereken daha az biyolojik, nörolojik, sosyal ve duygusal engeli bulunuyor. Bu nedenle hiçbir çekinceleri olmadan yeni öğrendikleri dili deneyimlemekten hoşlanıyorlar. Bu yaştaki çocuklar, oyunlaştırılmış aktiviteler yoluyla dili kolaylıkla öğreniyor. Bu, aslında öğrenmeden çok, edinim süreci oluyor.
Ayrıca, yeni sesleri taklit etmede ve telaffuzda kendilerinden daha büyük yaşta olanlara göre çok daha başarılı oluyorlar. Küçük yaşlarda yabancı dil öğrenimi sonraki yaşlara göre çok daha hızlı ve kolay, küçük yaşta yabancı dil öğrenen öğrencilerin dildeki akıcılıkları ve telaffuzları, sonraki yaşlarda başlayan öğrencilere göre çok daha iyi oluyor.
NE KADAR ERKEN O KADAR KOLAY
Öğrenci yabancı dil öğrenimine ne kadar erken yaşta başlarsa, dil edinim süreci de o kadar hızlanıyor. Genel taklit ve kopyalama, erken yaşlarda konuşma sürecinin başlangıcı olduğu için bu yaşlarda yabancı dil öğrenimi çok daha kolay oluyor. Bu nedenle yabancı dil eğitimi, okul öncesi dönemde başlamalı.
Yurtdışındaki yabancı dil eğitimiyle ülkemizdeki yabancı dil eğitimi arasındaki en büyük fark; onlar beceri (dinleme, konuşma, okuma, yazma) odaklı öğrenmeye ağırlık verirken; ülkemizde gramer ağırlıklı öğretim yapılmasıdır.
FOSİLLEŞMİŞ HATALARIN NEDENİ
GRAMERİ EZBERLEME YÖNTEMİ
Öğrencilerin hedef dilde kendilerini sözlü ve yazılı olarak doğru, akıcı ve etkili bir biçimde ifade etmeleri öncelikli amaç olmalı. Dilbilgisi yani gramer de bu amaca ulaşmak için gerekli araçlardan biri. Ancak dilbilgisi konuları tek başına değil, konuyla ilgili aktivitelerle öğretilmeli, kurallar öğrenciye doğrudan verilmemeli, öğrenciler verilen örneklerden yola çıkarak kuralları kendileri bulmalı. Öğrencinin dil yapıları ile ilgili olarak keşfetme, sorgulama ve anlama aşamalarından oluşan süreç odaklı bir çalışma yürütülmeli.
Öğretmen tarafından verilen gramer kurallarının ezberlendiği geleneksel yöntemde, öğrencilerin kuralları bilseler bile konuşurken ya da yazarken bunları uygulayamadıkları tespit edilmiştir. Oysa kuralları sorgulayarak kendisi keşfeden öğrencilerde, fosilleşmiş gramer yanlışları daha az görülüyor ve öğrenciler bu yöntemle kuralları içselleştirebiliyor.
EZBERLEYEREK DEĞİL
KEŞFEDEREK ÖĞRENMELİ
Dil öğrenme programları günlük yaşamı derslere taşımak ve konuları gerçek yaşamla ilişkilendirmek üzerine yapılandırılmalı. Dilin kuralları ezberleyerek değil keşfederek öğrenilmeli. Bu amaçla derslerde proje tabanlı, işbirlikçi öğrenme, araştırmaya ve sorgulamaya dayalı yöntemler (inquiry-based learning) sıklıkla kullanılmalı. Bu tarz derslerde yabancı dil bir amaç değil, bilgiye ulaşmak, onu özümseyip, yorumlayarak sunmak için doğal iletişim aracı olarak kullanılmalı.
ÖĞRETMENLER DE
SÜREKLİ ÖĞRENMELİ
Bilginin hızla değiştiği günümüzde diğer alanlarda olduğu gibi İngilizce öğretiminde de sürekli yenilik ve değişimler söz konusu oluyor. Bu nedenle günümüzün yabancı dil öğretmenleri, öğrencilerin ilgisini çekecek ve onları dil öğrenmeye motive edecek dersler tasarlamak amacıyla, öncelikle bu kaynaklara erişebilecek teknolojik bilgiye sahip olmalı. Kendilerini yenilemeli ve 21. yüzyıl dil derslerinde kullanılan stratejileri sınıf içinde de kullanmalı.
SOSYAL MEDYADA ÖĞRENME AĞI
Bu amaçla, tüm desteği devletten ve çalıştığımız kurumlardan beklemek yerine, özellikle yabancı dil öğretmenleri sosyal medyada etkin bir öğrenme ağı oluşturarak kendilerini geliştirebilirler. Örneğin; her gün dünyanın her yerinden binlerce öğretmen öğrendikleri yeni bilgileri ve sınıf içi uygulamaları twitter üzerinden paylaşıyor ve bunlarla ilgili kendilerine yöneltilen soruları cevaplıyorlar.
DOĞRU DİL EĞİTİMİ İÇİN
OKULA BUNLARI SORUN:
Ses bilgisi (Phonics) dersiniz var mı?
Okuma programınız var mı?
Öğrencilerinizde okuma kültürünü yerleştirmek için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Okul kütüphanenizdeki kaynaklar nelerdir ve kaç adet yabancı dil yayınınız var?
Yazma programınızın detaylarını öğrenebilir miyim?
Çift dilli programınız var mı?
Dil öğrenimini nasıl farklılaştırıyorsunuz?
Alanında diploması olan yabancı öğretmenleriniz var mı?
Öğrencilerinizin katıldığı uluslararası etkinlikler neler?
Öğrencilerinizin yabancı dildeki yetkinliklerini hangi uluslararası sınavlarla ölçüyorsunuz?
YABANCI DİL ÖĞRENMEYİ
KOLAYLAŞTIRAN 10 TAVSİYE
1- KONUŞMAYA ZORLAMAYIN: Öğrencinizi öğrenmekte olduğu yabancı dilde konuşması için zorlamayın. Kendisini hazır hissettiğinde, o zaten öğrendiklerini sizinle paylaşacaktır.
2- OKULDA KONUŞUR EVDE SUSAR: Çocuğunuzun evde öğrendiği yabancı dili konuşmaması, okulda da konuşmadığı anlamına gelmez. Onlara bu konuyla ilgili zaman tanıyın.
3- HATALARINI ELEŞTİRMEYİN: Hataların yabancı dil öğrenme sürecinin doğal bir parçası olduğunu söyleyerek onu yüreklendirin ve yaptığı hatalarla ilgili asla eleştirmeyin.
4- EVDE SESSİZ OKUMA SAATİ: Her akşam çocuğunuza hem ana dilinde hem de öğrenmekte olduğu dilde okuyun ya da birlikte sessiz okuma zamanı oluşturun. Anadilinde oluşturduğunuz okuma kültürü, öğrenmekte olduğu hedef dile de yansıyacaktır. Bu konuda sizin ona rol model olmanız ve onu yüreklendirmeniz çok önemli.
5- GÜNLÜK TUTMASINI SAĞLAYIN: Öğrencinin hem Türkçede hem de öğrenmekte olduğu yabancı dilde günlük tutmasını sağlayın.
6- YAŞINA UYGUN YAYINLAR İZLESİN: Öğrencinizin dinleme ve telaffuz becerisini geliştirmek için hedef dilde yaşına uygun yayınlar dinlemesini/izlemesini sağlayın.
7- BİLET ALSIN YEMEK SİPARİŞ ETSİN: Yurtdışı seyahatlerinizde onun bilet almasına, yemek siparişi vermesine izin verin.
8- SOHBET EDİN YÜREKLENDİRİN: Yabancı dil öğrenmenin ona sağlayacağı avantajlarla ilgili olarak onunla sohbet ederek onu yüreklendirin.
9- ÇOCUĞUNUZDAN DİL ÖĞRENİN: Yabancı dil bilmeyen veliler çocuklarından kendilerine dil öğretmelerini isteyebilirler.
10- DERGİYE ABONE OLSUN: Öğrencinin ilgilendiği bir konuda (futbol, basketbol, teknoloji, müzik, moda) kendi seçeceği yabancı dilde bir dergiye abone olmasını sağlayın. Ailece hedef dilde film izleyin, müzik dinleyin.