CHP Aliağa, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine tepki gösterdi
CHP Aliağa İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine tepki gösterdi
Editör: Aliağa Medya
20 Mart 2021 - 15:24
Türkiye'nin cuma gecesi yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine bir tepkide CHP Aliağa İlçe Başkanlığından
İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına ardından CHP Aliağa İlçe Başkanlığı tepkisini basın açıklamasını dile getirdi.
Basın açıklamasında CHP Aliağa ilçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan Kadınların o sözleşmeden vazgeçmeyeceklerini , kazanılmış haklarını tek kişinin imzaladığı bir kararnameye kurban verilmeyeceğini, Cumhuriyet Halk Partisi olarak her zaman olduğu gibi bu hukuksuz kararın da karşısında var gücüyle mücadele edeceğini , kadınlarının yanında yer alacağını belirtti.
Başkan Özlem Şan Oğuzhan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi “Büyük bir akıl tutulmasıyla karşı karşıya olduğumuz şu günlerde içine düştüğümüz karanlık giderek koyulaşmaya devam ediyor. Artık Uyumaya Korkar Olduk!
"Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle feshedildi.
Oysa ki; kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak amacını taşıyan sözleşme Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde AKP, CHP, BDP ve MHP’nin oylarıyla ve oybirliği ile kabul edilmişti.
Kendini milletin temsilcisi yüce Meclisten dahi üstün gören zihniyet, kadınlara karşı zaten bilinen ama dile getirilmeyen anlayışını böylece açık etmiş, tescillemiştir. Yani kısaca “çocuklar istismar edilsin, kadınlar şiddete uğrasın” denilmiştir.
Sadece geçtiğimiz ay içerisinde 35 kadın öldürülmüşken; kadına karşı şiddet, taciz ve tecavüz olayları had safhadayken alınan bu karar; kadınlara yönelik her türlü suçun destekçisi ve işbirlikçisi olmakla aynı anlamı taşımaktadır.
Ancak bilinmelidir ki, kadınlarımız o sözleşmeden vazgeçmeyecek, kazanılmış haklarını tek kişinin imzaladığı bir kararnameye kurban vermeyecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir Hukuk Devletidir !.İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanı kararnamesi ile feshedilemez. Çünkü, Meclis tarafından Anayasanın 90. Maddesine göre kabul edilmiş kanun niteliğindedir, Meclis dışında kimse tek başına kararnameyle o kanunu kaldıramaz. Bu madde uyarınca yürürlüğe giren uluslararası sözleşmeler kanun hükmündedir ve Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa mahkemesine gidilemez. Velhasılı tek yetki MECLİSİNDİR. Yetki gaspı ile sözleşme feshedilemez. TBMM bu sözleşmeyi fesih kararı alırsa sözleşme’nin feshi düzenleyen 80. Maddesi ayrıca Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği’ne bildirimi şart koşar. Sözleşmenin 80. Md. Uyarınca bu bildirimden 3 ay sonra yürürlükten kalkar. Sözleşme yürürlüktedir…
Cumhuriyet Halk Partisi olarak her zaman olduğu gibi bu hukuksuz kararın da karşısında var gücümüzle mücadele edecek, kadınlarımızın yanında yer alacağız. Türkiye’nin karanlıklar ülkesi olmasına müsaade etmeyecek, yüzümüzü aydınlıktan ve çağdaş medeniyetten başka tarafa çevirmeyeceğiz.” İfadelerini kullandı.
İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına ardından CHP Aliağa İlçe Başkanlığı tepkisini basın açıklamasını dile getirdi.
Basın açıklamasında CHP Aliağa ilçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan Kadınların o sözleşmeden vazgeçmeyeceklerini , kazanılmış haklarını tek kişinin imzaladığı bir kararnameye kurban verilmeyeceğini, Cumhuriyet Halk Partisi olarak her zaman olduğu gibi bu hukuksuz kararın da karşısında var gücüyle mücadele edeceğini , kadınlarının yanında yer alacağını belirtti.
Başkan Özlem Şan Oğuzhan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi “Büyük bir akıl tutulmasıyla karşı karşıya olduğumuz şu günlerde içine düştüğümüz karanlık giderek koyulaşmaya devam ediyor. Artık Uyumaya Korkar Olduk!
"Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle feshedildi.
Oysa ki; kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak amacını taşıyan sözleşme Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde AKP, CHP, BDP ve MHP’nin oylarıyla ve oybirliği ile kabul edilmişti.
Kendini milletin temsilcisi yüce Meclisten dahi üstün gören zihniyet, kadınlara karşı zaten bilinen ama dile getirilmeyen anlayışını böylece açık etmiş, tescillemiştir. Yani kısaca “çocuklar istismar edilsin, kadınlar şiddete uğrasın” denilmiştir.
Sadece geçtiğimiz ay içerisinde 35 kadın öldürülmüşken; kadına karşı şiddet, taciz ve tecavüz olayları had safhadayken alınan bu karar; kadınlara yönelik her türlü suçun destekçisi ve işbirlikçisi olmakla aynı anlamı taşımaktadır.
Ancak bilinmelidir ki, kadınlarımız o sözleşmeden vazgeçmeyecek, kazanılmış haklarını tek kişinin imzaladığı bir kararnameye kurban vermeyecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir Hukuk Devletidir !.İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanı kararnamesi ile feshedilemez. Çünkü, Meclis tarafından Anayasanın 90. Maddesine göre kabul edilmiş kanun niteliğindedir, Meclis dışında kimse tek başına kararnameyle o kanunu kaldıramaz. Bu madde uyarınca yürürlüğe giren uluslararası sözleşmeler kanun hükmündedir ve Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa mahkemesine gidilemez. Velhasılı tek yetki MECLİSİNDİR. Yetki gaspı ile sözleşme feshedilemez. TBMM bu sözleşmeyi fesih kararı alırsa sözleşme’nin feshi düzenleyen 80. Maddesi ayrıca Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği’ne bildirimi şart koşar. Sözleşmenin 80. Md. Uyarınca bu bildirimden 3 ay sonra yürürlükten kalkar. Sözleşme yürürlüktedir…
Cumhuriyet Halk Partisi olarak her zaman olduğu gibi bu hukuksuz kararın da karşısında var gücümüzle mücadele edecek, kadınlarımızın yanında yer alacağız. Türkiye’nin karanlıklar ülkesi olmasına müsaade etmeyecek, yüzümüzü aydınlıktan ve çağdaş medeniyetten başka tarafa çevirmeyeceğiz.” İfadelerini kullandı.