CHP Aliağa'da terörü lanetledi
22-23 Aralık 2023 tarihlerinde, Pençe -Kilit harekât bölgesinde, terör örgütü PKK tarafından yapılan saldırılarda şehit düşen 12 asker için CHP Aliağa İlçe Başkanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
CHP, 81 il ve ilçe örgütüyle eş zamanlı olarak 22-23 Aralık 2023 tarihlerinde terör örgütü PKK’nın saldırıları sonucu şehit olan 12 askerle ilgili basın açıklaması düzenledi. Bu kapsamda CHP Aliağa İlçe Başkanlığı binası önünde de basın açıklaması gerçekleştirildi. Şehit olan 12 asker için saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuyla ilgili açıklama metnini CHP Aliağa İlçe Başkan Yardımcısı Ziya Yıldız okudu. Yıldız, “22-23 Aralık 2023 gecelerinde arka arkaya gelen kara haberlerle sarsıldık. Pençe Kilit Harekât bölgesinde 12 vatan evladımızı bölücü terör örgütünün hain saldırılarında şehit verdik. Yüreğimiz yandı, bağrımıza taş oturdu. Acımız büyük. Bugün, gencecik vatan evlatlarını toprağa verdiğimiz hain terör saldırılarına, bu insanlık dışı saldırıların yol açtığı onarılmaz acılara artık yeter demek için buradayız. Piyade Teğmen Ramazan Günay, Piyade Uzman Çavuş Mehmet Serinkan, Piyade Uzman Onbaşı İsmail Yazıcı, Piyade Sözleşmeli Er Semih Yılmaz, Piyade Uzman Çavuş Abdulkadir İyem, Piyade Uzman Çavuş Ahmet Arslan, Piyade Sözleşmeli Er Emre Taşkın, Piyade Sözleşmeli Er Yasin Karaca, Piyade Sözleşmeli Er Çağatay Erenoğlu, Piyade Sözleşmeli Er Cebrail Dündar, Piyade Sözleşmeli Er Enis Budak, Piyade Sözleşmeli Er Kemal Aslan. Şehitlerimizin her birinin ayrı bir hikayesi, arkada bıraktıkları aileleri, evlatları, eşleri var. Şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralanan askerlerimize şifa diliyoruz. Terörü, bölücü terör örgütü PKK’yı ve insanlık dışı yöntemlerini lanetliyoruz. Sadece kınamıyoruz; lanetliyoruz! Toprağa verdiğimiz kahraman evlatlarımızın, bütün şehitlerimizin aziz hatıralarını sonsuza dek yaşatacağımıza söz veriyoruz.” Dedi.
“Askerlerimizin can güvenliği ve sağlıkları her şeyden öncelikli”
Aynı operasyon bölgesinde iki gece içerisinde 12 şehit verilmesinin herkesi derin bir endişeye sürüklediğini ifade eden Yıldız, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, askerlerimizin güvenliği için, ilk andan itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bilgilendirilmesi gerektiğini dile getirdik. Bütçe görüşmelerini sürdüren Meclisimizin derhal bir kapalı oturum yapması ve Milli Savunma Bakanının Gazi Meclis’e gelerek milletvekillerini bilgilendirmesi gerektiğini söyledik. Askerlerimizin can güvenliği ve sağlıkları bizler için her şeyden önceliklidir. Askerlerimizi tehlikeye atacak bir güvenlik zafiyeti olup olmadığını, askerlerimizin can güvenliğini ilgilendiren kararların doğru bir şekilde alınıp alınmadığını takip etmek en önemli sorumluluğumuzdur.” Diye konuştu.
“Cumhurbaşkanı yas ilan etmedi, yası milletimiz ilan etti”
CHP milli birlik ve beraberlik duygularını ifade edip bu sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırken; iktidar sahiplerinin kendi sorumluluk alanlarını unutturma hedefiyle büyük bir oyunun, aldatmacanın ve algı operasyonlarının peşine düştüğünü söyleyen Yıldız, “Biz şehitlerimizi, ailelerini, şu anda sınır ötesinde görev yapan Mehmetçiklerimizi düşünürken, Ankara’da birileri alışılmış ezberleri tekrar etmekle meşguldü. Her şeyden önce üç günlük milli yas ilan edilmesini talep ettik. Suudi Arabistan Kralı için üç gün yas ilan edenler, bayrakları yarıya indirenler oralı olmadılar. Cumhurbaşkanı yetkisini kullanarak yas ilan etmedi, yası milletimiz kendi ilan etti. Biz milli yas ilan edilsin derken, kendi siyasi çıkarlarını düşünenler her zaman olduğu gibi bir A4 kağıdına iki paragraf yazıyla görev savmaya kalktılar. Biz artık evlatlarımız şehit olmasın diye, askerlerimiz daha iyi korunsun, kimse şehitlerimiz üzerinden siyaset yapmasın diye; terörü bir sonraki şehit cenazesine kadar unutan bu anlayışla ortaklaşmadık. Bundan sonra da ortaklaşmayacağız.” Dedi.
“Fakir fukaranın şehit olduğu düzene artık yeter diyoruz”
Ana muhalefet partisi olarak, görevi başındaki askerlerimizin güvenliği için sorular sormak, talepte bulunmanın görevleri ve asla terk etmeyecekleri sorumlulukları olduğunu vurgulayan Ziya Yıldız, basın açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu anlayışla, onların A4 kağıda yerleştirdikleri 2 paragraftan ibaret metne değil; terörü lanetleyen, şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıkan ve sorumluları göreve çağıran işte bu bildirimize imza attık! Ana muhalefet partisi olarak, görevi başındaki askerlerimizin güvenliği için sorular sormak, talepte bulunmak bizim görevimiz ve asla terk etmeyeceğimiz sorumluluğumuzdur. 81 vilayetin hiçbir yerine ateş düşmesin diye; bu sorumluluğumuzu yerine getirmeye, sorulması gereken soruları sormaya sonuna kadar devam edeceğiz. Bizler, terör örgütleriyle müzakere masasına oturanlarla, “Birkaç Mehmet öldü diye Meclis’i mi toplayacağız” diyenlerle, siyasi çıkarları için bölücü terör örgütünün liderinin mektubunu devletin kanalında okutanlarla, Meclis kürsüsünde “Eyalet, özerklik ve federasyon tartışılmalı” diyenleri yerli ve milli ilan edenlerle hizalanmayacağız. Bizler, şehit cenazelerinde cenaze sahiplerine saygısızlık yapanların, siyasi militanlarıyla tehlikeli provokasyonlara girişenlerin, bir eli bayrağa sarılı tabutun üstündeyken diğer elinde mikrofonla cenazeyi mitinge çevirmeye kalkanların arkasına dizilmeyeceğiz. Bizler, pencerelerine ay yıldızlı bayrak asılan yoksul evlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi olarak; 86 milyon için, Türkiye için yeni bir yol açıyoruz. Yolumuz doğrudur. Bu yolda cesaret ve kararlılıkla yürüyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, Genel Başkanımız Özgür Özel’in de ifade ettiği gibi, hain terör saldırılarına, gencecik vatan evlatlarının toprağa düşmesine artık yeter diyoruz. Bu vatanın, kerpiç evlerde oturan fakir evlatları şehit olurken iktidar sahiplerinin zenginleşmesine artık yeter diyoruz. Terörden medet umanlara, terörden beslenenlere, milletin acılarını siyasetine malzeme eden kötülüğe artık yeter diyoruz. Fakir fukaranın şehit olduğu, iktidar sahiplerinin zengin olduğu düzene artık yeter diyoruz. Bu düzeni değiştirene kadar durmadan çalışacağız. Artık yeter!”