Binali Yıldırım: "Akıl terine daha fazla yatırım yapmalıyız"
İZMİR (Ege Ajans) - Ege Üniversitesi’nin (EÜ)2019-2020 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi önceki Dönem Meclis Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti son Başbakanı, Ak Parti İzm
Editör: Aliağa Medya
25 Ekim 2019 - 00:34
İZMİR (Ege Ajans) - Ege Üniversitesi’nin (EÜ)2019-2020 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katılan Türkiye Büyük Millet Meclisi önceki Dönem Meclis Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti son Başbakanı, Ak Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, “Dünya artık sanal gerçekliğe, yapay zekâya, kodlamaya, robotiğe, süper bilgisayarlara gidiyor. Gelişmiş ülkelerin birçoğunda gençlere melek yatırımcı sermayesi, Ar-Ge araştırmaları için büyük fonlar ayrılıyor. Burada sizlerle beraber olmanın verdiği onuru yaşarken Ege Üniversitesi’nin eğitim-öğretim, ürün geliştirmede, girişimci çıkarma konusunda elde ettiği başarılardan dolayı bir kez daha gurur duyuyorum” diye konuştu. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak ise “Ülke olarak büyük bir ekonomik yarışın içerisindeyiz. Bu yarışta geri kalmamak ve Ülkemizi hak ettiği noktaya taşımak için Üniversitelere büyük sorumluluklar düşüyor. Bu yarışta yer alabilmemiz için ülkemizin hedefleri doğrultusunda bilimsel çalışmalara ve araştırmalara ağırlık vermemiz gerekiyor. Ege Üniversitesi olarak üstümüze düşen görevin farkındayız ve hedeflerimize giden yolda Araştırma Üniversitesi olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Üniversitede ürettiğimiz bilgiyi, ürün ve hizmete dönüştürecek olan üniversite- sanayi ve özel sektör işbirliğini önemsiyoruz” dedi.
Rektör Budak, ayrıca törene katılan Artistik Cimnastik Dünya Şampiyonası’nda altın madalya alan Ege mezunu İbrahim Çolak’ı da konuşmasında takdim etti. Takdim esnasında Çolak, katılımcılardan yoğun alkış aldı.
Türkiye’de dördüncü sırada kurulan, bölgenin ilk ve en köklü yükseköğretim kurumu olan Ege Üniversitesi (EÜ), 2019-2020 Akademik Yılı Açılış Töreni Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar –MÖTBE- Kampüs Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Törene, Türkiye Büyük Millet Meclisi önceki Dönem Meclis Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti son Başbakanı, Ak Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, İzmir Milletvekilleri, protokol mensupları, vatandaşlar, kamu kurum ve kuruluşu temsilcileri, sivil toplum örgütlerinden davetliler, akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende, “EÜ Tanıtım Filmi” gösterildi. EÜ Devlet Türk Musiki Konservatuarı Halk Dansları Ekin Topluluğu tarafından sahnelenen Denizli yöresi halk oyunları ve zeybek gösterisi büyük beğeni topladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi önceki Dönem Meclis Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti son Başbakanı, Ak Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım yaptığı konuşmada “Ege Üniversitesi’nin yeni eğitim öğretim yılı hayırlı uğurlu olsun. Ege Üniversitesi, benimle yaşıt. 1955’te demokrasi şehidi Adnan Menderes’in kurduğu bir üniversite. Ege bölgesindeki diğer üniversitelerin oluşmasında büyük payı var. Bugün 17 fakülte 9 enstitü 4 yüksek okul 1 konservatuvar 10 meslek yüksek okulu 37 uygulama ve araştırma merkezine sahip. EÜ’nün tarihine baktığımızda yakın siyasi tarihimizin bir özeti gibi olduğunu görüyoruz. 1930’lu yıllara kadar kurulan genç cumhuriyetin, Atatürk önderliğinde başlattığı kalkınma hamlesinin ikinci adımı 1950’de başladı. 64 yıllık maziye sahip üniversite, Türkiye’nin gelişmesine katkı sağlamıştır. 1955’te Ege Üniversitesi kurulduğunda 66 vilayet, 493 ilçe vardı. Bugün 81 il, 913 ilçe var. O yıllarda nüfusumuz 24 milyondu bugün ise 83 milyona yaklaşmış durumdayız. Ege Üniversitesi ilk kurulduğunda 165 öğrenci ile başladı. 64 yıllık sürede büyüdü gelişti bugün 70 bine yakın öğrencisi 4 bin civarında akademik personel olmak üzere toplam 11bin idareci ve çalışanı var. Ümidimiz ve beklentimiz üniversitemizin daha da gelişip büyüyerek ülkemize ve İzmir’e katkılarının devam etmesidir” dedi.
“AKIL TERİNE DAHA FAZLA YATIRIM YAPMALIYIZ”
Üniversitenin düşünmenin önündeki engelleri ortadan kaldırma, analitik olarak ele alma ve farklı fikirlerin çatışmasından doğruyu bulma olduğunu ifade eden Yıldırım, “Rektör Budak, 2 yıllık görevi içeresinde üniversitenin hocaları ve öğrencileri ile tam bir aile ortamı oluşturmak için güzel çalışmalar yapmış. Kendilerini tebrik ediyorum. Bugün medyada çıkan bir haberde Google yeni bir bilgisayarın duyurusunu yaptı. Bu bilgisayar 10 bin yılda yapılan işi 200 saniyede yapacak. İnsanın hafızasını zorlayan bir şey. 1969 yılında aya ilk insan giderken aynı günlerde internet de icat edildi. O yılları hatırlayanlar bilir, aya gidiş aylarca yıllarca konuşuldu ama internetten kimse bahsetmedi. Ta ki milenyumun başına kadar. Bugün aya gidiş unutuldu ama internet hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bugün dünyada ülkeler, çevrimiçi ve çevrimdışı olmak üzere ikiye ayrılıyor. Bunun artısı ve eksisi var. Bilgi iletişim teknolojileri mukayeseli üstünlük sağlıyor. Alt yapıya ve teknolojik akıl yollarına sahipseniz yarışta bir adım öne çıkıyorsunuz. Çevrimdışı ülke iseniz gelişme sürecinde geri kalıyorsunuz. Artık küresel refahtan bahsederken, klasik bilinen üretim yollarını pek konuşmuyoruz. Bugün yüzlerce milyar dolarlarla bütçeleri ifade edilen şirketlerin tamamı akıl terine daha fazla yatırım yapan şirketler. O halde üniversitelerimize düşen daha çok bilgi üretmek, bilgiye sahip olmak, bilgiyi insanlığın yararına kullanmak. Bilgi artık en büyük güçtür. ABD ikinci körfez işgalinde tek kurşun atmadan ülkeyi teslim aldı. Siber savaşlar sayesinde. Oradaki silah sistemlerinin bilgisayarlarına girdiler verdikleri komutlarla hiçbir uçak kaldıramadılar. Demek ki bilgi bugün artık en büyük güç haline geldi. Bilgi nerede? Burada Ege Üniversitesi’nde, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde ve ülkenin 207 üniversitesinde. Hamdolsun ülkemizin her köşesinde üniversitemiz var. Ancak üniversitelerimizin sayısından rahatsız olanlar var. Mükemmel, iyinin düşmanıdır. Mükemmeli beklerseniz hiçbir zaman hiçbir şey yapamazsınız. Onun için daima iyiye razı olup adım atacaksınız. Mükemmel olma her zaman hedefiniz olmaya devam edecek. Artık üniversite kapılarındaki birikme azaldı. Bugün orta öğretimde mezun olanların sayısından biraz daha fazla üniversite kontenjanı var. Geçmişten gelen birikimler olmasa üniversite kapılarındaki bekleme her gün azalıyor. Herkes derece yapmak istiyor, en iyisini yapmak istiyor bu sefer diğer kazandıklarına gitmiyor. Dolayısı ile üniversiteye erişmede Türkiye dünyada ikinci sıraya yükseldi. Biz istiyoruz ki üniversite eğitimi alan öğrenci sayısını olabildiğince artıralım. Ancak üniversiteyi sadece mezun olup kamuda işe girmek için araç olarak görmeye devam edersek gelecek için hayal kırıklığı olur. Üniversiteler sizin ufkunuzu açacak. Hangi alana yönelecekseniz çok daha kapsamlı değerlendirme, düşünme, karar verme yeteneği kazandıracak. Üniversiteye bakışı böyle görmek lazım. Geleceği Türkiye’nin imkânları ile sınırlandırmadan bütün dünya penceresinden bakmanız lazım. Üniversite yılları çok güzel yıllar. Ama içine girince çok fazla göremiyoruz. Bir an önce mezun olmayı hayal ediyorsunuz. Benim size önerim üniversite yıllarında mutlaka ve mutlaka yabancı dil meselesini halledin. Üniversitede geçirdiğiniz yıllar kariyeriniz bakımından önemli yıllar” diye konuştu.
“BİN 800 TÜRK MÜHENDİS DÜNYA İÇİN AKIL TERİ DÖKÜYOR”
Bilgi iletişim teknolojilerini kullanmanın birçok yararı olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Akıl terini kullanarak halk tabiri ile yükte hafif pahada ağır bir kaynağa sahip oluyorsunuz. Yazılım, donanım, yenilikçi teknolojiler, araştırma, geliştirme ülkemizde 10 yıl öncesine kadar ihraç edilirken gümrük numarası verilmeyen şeylerdi. Ama bugün gençlerin üretip dünyaya ihraç ettikleri bilgisayar oyununun yıllık bedeli 1 milyar 100 milyona ulaştı. Bunu gençler akıl teri ile başardı. X, Y, Z kuşağı var. Z kuşağı başka bir dünyada. O dünyaya biz mutlaka girmeliyiz. Dünya artık sanal gerçekliğe, yapay zekâya, kodlamaya, robotiğe, süper bilgisayarlara gidiyor. Gelişmiş ülkelerin birçoğunda gençlere melek yatırımcı sermayesi, Ar-Ge araştırmaları için büyük fonlar ayrılıyor. Bakanlık ve başbakanlık dönemimde teknoparklara ve Ar-Ge’ye çok büyük kaynak ayırdık. Teknoparkta çalışmaların her türlü vergi yükünü devlet karşılıyor. Amacımız bilgi iletişim teknolojilerinde bulunduğu noktayı daha da ileri taşımak. Teknoloji firmaları artık çok büyük kaynağa erişebiliyor. Mesela geçtiğimiz ay silikon vadisindeydik ve burada hepimizin her gün kullandığı sosyal paylaşım sitelerinin merkezleri vardı. Orada bizim beyinlerimiz var. Bununla gurur duydum. Bin 800 Türk mühendisi bütün dünya için akıl teri döküyor. Programlar yazıyor, buluş yapıyor. Akıllı telefonların bazı yazılımları bizim mühendislerimiz tarafından yapılıyor. Ama keşke bizim bu beyinlerimiz orada değil de burada bu işleri yapsalar” diye konuştu.
“ULAŞIMDA HIZ FELAKET BİLİŞİMDE HIZ BEREKETTİR”
Bir ülkede iletişim alt yapası gelişmemiş ise bölgeler arasında fark varsa gelişmişliğin bir anlam ifade etmediğini söyleyen Yıldırım, “Bugün hem bölgesel hem küresel olarak fark var. Ama şunu bilmenizi istiyorum Türkiye’nin her yerinde internet erişimi mevcut. Biz 2004 yılından 2013 yılına kadar bu konuya çok özel önem verdik. Bütün okullarımızı geniş bant internet ağıyla buluşturduk. Akıllı tahta koyduk. Benim bir sloganım var. Ulaşımda hız felaket bilişimde hız berekettir. Dünyada maalesef sayısal uçurum dediğimiz şey artık sürdürülemez hale geldi. Bilişimin faydası var ama bu ülkeler arasındaki yarışı da hızlandırdı, mesafeyi artırdı. Bugün dünyada 270 milyon göçmen var. Yani vatansız insan var. İnsanlar doğal olarak savaş, terör veya yoksulluk sebebiyle daha iyi yerlere göç ediyorlar. Bu insanın en doğal hakkı. İşte bu noktada insanlık maalesef üzerine düşeni yapmıyor. Dün, İngiltere Essex’te bir konteynerde 39 cansız beden bulundu. Bir oraya bir ülkemize bakın. Biz ne yapıyoruz, batılı dostlarımızın yaptığını yapmıyoruz, insanlık ölmedi diyoruz darda zorda olan herkese kapımızı açıyor, aşımızı evimizi paylaşıyoruz, hayata tutunmalarını sağlıyoruz. Bu özelliğimizden dolayı da dünyanın en cömert ülkesi unvanına sahip olduk. Bu bizim geleneğimiz, geçmişimiz, tarihimiz. Bize yakışanı yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Bir yandan bunu yapacağız bir yandan ülkemizde hayatımıza tutunmaya çalışanların tekrar memleketlerine dönmeleri için operasyon yapıyoruz. Başbakanlığım döneminde 15 Temmuz’dan hemen sonra Fırat Harekâtını başlattık. 200 kilometrelik alanı DEAŞ, PYD, PKK’dan temizledik. 2018’de Zeytin Dalı operasyonu ile Afrin bölgesinde yine 200 kilometrelik alanı bütün bölücü yıkıcı terör unsularından temizledik. Şimdi de Fırat’ın doğusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi Suriye’nin kuzeyinde terör oluşumuna asla izin vermeyeceğiz. Kahraman Mehmetçiklerimizin güvenlik güçlerimizin büyük cesaretiyle o alanlara girip bütün terör yuvalarını dağıttık. Şimdi bölgedeki paydaşlar Rusya ve ABD’de ile mutabakata vardık. Bu mutabakatın amacı, sınırlarımızın hemen ötesinde oluşturulmaya çalışılan bir yapay devlet hayalini tümden ortadan kaldırmak. İki şeyi birbirinden ayırmalıyız. Kürtler, Araplar, Türkmenler bizim kardeşimiz. Bu coğrafyada yaşanan 619 yıl Osmanlının şefkatinde hayat süren herkes kardeşlerimiz. Ama bizim düşmanımız eline silah alıp gözünü kırpmandan masum insanları öldüren alçak terör örgütleridir. Bizim oradaki operasyonumuza dost bildiğimiz bazı ülkeler Türk ordusu Kürtlere saldırıyor şeklinde lanse ediyor. Bu kocaman bir yalan, büyük bir alçaklıktır. Biz Suriye’nin, Irak’ın komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılıyız. İstiyoruz ki 8 yılı aşan bu ıstırap, şiddet, terör sona ersin. Buradaki insanlar yurduna dönsün. Bunun için büyük fedakârlık yapıyoruz. Başka gayretimiz yok. Bunlar doğdukları, büyüdükleri, acı hatlı hatıraları oldukları yerleri mutlaka özleyeceklerdir. Olaya empatiyle bakmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Ar-Ge, inovatif, yenilikçi çalışmalarının üniversitelerimizde daha fazla yapılmasının en büyük dileği olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Örneğin geçen yıl gelişimde Ege Üniversitesi’nde özellikle ilaç konusunda, eş değer ilaç ve bunların molekülleri konusunda önemli çalışmalar yapıldığını öğrendim. ARGEFAR biriminde çalışmalar yapılıyor. Sağlık için yeni ilaç molekülleri geliştiriliyor. Dünyada tıp ve ilaç geliştirme ve tedavi alanında büyük değişikler var. Yeni tedavi yöntemler yeni biyoilaçlar ve moleküller sayesine birçok hastalığın önüne geçilmektedir. Bu konuda dışa bağımlılığı azaltmalıyız. Üniversitelerimize ve yöneticiler olarak bizlere büyük iş düşüyor: Akıl terine daha fazla yatırım. İnsana daha fazla yatırım. İnsana yapılan yatırım nesilden nesile devam eder. Farklılıklarımızı ayrışma olarak görmeyelim. Onlar bizim zenginliğimiz. Empati yapmaktan geri kalmayalım. Farklılıklarımızla zenginiz. Ülkemizin her köşesinde ayrı güzellikler var. İbrahim Çolak kardeşimizi bir kez daha kutluyorum. Bir ilki başardı. Dünya artistlik jimnastik halka aletinde dünya birincisi oldu. Ay yıldızlı bayrağımızı yükseklere taşıdı. İzmir’e gelişinde de İzmirliler onu yalnız bırakmadı. Büyük bir coşkuyla karşıladı ve başarısını kutladılar sevincine ortak oldular. Artık İbrahim’den beklentimiz olimpiyat şampiyonluğu. İlk dünya şampiyonunun İzmir den çıkması Ege Üniversitesi’nden çıkması da ayrı bir gurur vesilesi. Burada sizlerle beraber olmanın verdiği onuru yaşarken Ege Üniversitesi’nin eğitim-öğretim, ürün geliştirmede, girişimci çıkarma konusunda elde ettiği başarılardan dolayı bir kez daha gurur duyuyorum. Yeni akademik yılın üniversitemize, İzmir’e ve Türkiye’ye hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
“UYGULAMALARIMIZ DİĞER ÜNİVERSİTELERE ÖRNEK OLDU”
Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Biz, yükseköğretimin mihenk taşı üniversiteler olarak genç nesillerimizi yetiştirmede üstlendiğimiz tarihi rolün bilincindeyiz. Temel hedefimiz, milli ve manevi değerlerini önceleyen, vatanına ve milletine bağlı gençlerimizin, nitelikli ve kaliteli eğitim almalarını sağlamaktır. Göreve geldiğimiz ilk andan itibaren bu hedeflerimizden yola çıkarak öğrencilerimizin daha huzurlu, daha güvenli bir ortamda eğitim almalarına olanak sağlayacak öğrenci odaklı pek çok uygulamayı hayata geçirdik” dedi.
Öğrenci odaklı yönetim anlayışı doğrultusunda, öğrencilere yalnızca eğitim anlamında değil, ulaşım, beslenme, barınma, spor ve sanat gibi birçok alanda kolaylıklar sağladıklarını ifade eden Rektör Budak, “Hayata geçirdiğimiz bu uygulamalarla pek çok üniversiteye örnek olduk. Öğrencilerimizin hocalarıyla daha etkin iletişim kurmalarına olanak sağlayan Danışmanlık Sistemine geçtik. Merkez yerleşkemizdeki çevre dostu bisiklet sistemi uygulamamızdan 19 bine yakın öğrencimiz yararlandı. Yeşil Üniversite uygulamamız sonucunda Üniversitemiz, dünyadaki Yeşil Üniversiteler sıralamasında GreenMetric’te derece yaptı. Kütüphane kullanımını son iki yılda hayata geçirdiğimiz uygulamalar sayesinde 3 milyonun üzerine çıkardık. Göreve geldiğimizde 200 öğrencimize verilen yemek bursu sayımızı, şahsınızın da destekleriyle 3000’e çıkardık. Erzincan Kültür ve Eğitim Vakfı’na katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz. Öğrencilerimiz için Tıp Fakültesi Hastanesi ve Diş Hekimliği Fakültelerimizde öncelikli randevu sistemini hayata geçirdik. 25 yıl sonra Ege Üniversitesi Gençlik ve Spor Kulübümüzü faaliyete geçirdik. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın destekleri ile Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirdik ve Gençlik Merkezini kurduk. Gençlik ve Spor Bakanlığımız nezdinde sürdürdüğümüz girişimler sonucunda, merkez kampüsümüzün içerisinde toplam 8 bin kişi kapasiteli yurt inşaatına başlandı. Destekleri için Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizin huzur ve güven ortamında eğitim almalarına olanak sağlayan öğrenci odaklı bu uygulamalarımız sonucunda Üniversitemiz, Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması Raporuna göre öğrenci memnuniyetinde A Plus seçildi. Bu sonuç çalışma azmimizi daha da pekiştirdi” diye konuştu.
Öğrencilere seslenen Rektör Budak, “Dünyadaki bilimsel gelişmeleri yakından takip edin, memleketimizin önceliklerini hedefleyin ve ülkemizin hayallerini gerçek kılmak için yılmadan, usanmadan çalışın. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün gençliği olduğunuzu ve onun sizlere verdiği görevleri asla unutmayın. Bu anlamda Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kahraman şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Bu vesileyle, Suriye’nin kuzeyinde terör odaklarına karşı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın önderliğinde başarıyla yürütülen Barış Pınarı Harekâtında şehit olan askerlerimize Allahtan rahmet, yaralanan askerlerimize ise acil şifalar diliyorum. Ege Üniversitesi ailesi olarak ordumuzun her zaman yanındayız” dedi.
“ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİN FARKINDAYIZ”
Türkiye’nin küreselleşen dünyada önemli bir aktör olduğunu ifade eden Rektör Budak, “Ülke olarak büyük bir ekonomik yarışın içerisindeyiz. Bu yarışta geri kalmamak ve Ülkemizi hak ettiği noktaya taşımak için Üniversitelere, bizlere büyük sorumluluklar düşüyor. Bu yarışta yer alabilmemiz için ülkemizin hedefleri doğrultusunda bilimsel çalışmalara ve araştırmalara ağırlık vermemiz gerekiyor. Ege Üniversitesi olarak üstümüze düşen görevin farkındayız ve hedeflerimize giden yolda Araştırma Üniversitesi olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye’nin en girişimci ve yenilikçi üniversiteleri sıralamasında ilk kez ilk 10 üniversite içerisinde yer aldık. LABSİS, AVESİS, BAPSİS gibi otomasyonları hayata geçirdik ve dış paydaşlarımızın da kullanımına sunduk. YÖK-100/2000 Projeleri kapsamında 180 bursiyeriyle tüm devlet üniversiteleri arasında ilk sırada yer aldık. TÜBİTAK’a en fazla proje yapan üniversite olduk. Eğitim Teknolojileri Koordinatörlüğünü ve Toplum Merkezi’ni kurduk. Üniversitede ürettiğimiz bilgiyi, ürün ve hizmete dönüştürecek olan üniversite- sanayi ve özel sektör işbirliğini önemsiyoruz. Bu anlamda tüm Türkiye’ye model olacak, yeni bir Üniversite-Sanayi işbirliğini hayata geçirdik. Biz bu modele Ege Modeli diyoruz. Bu model ile döner sermaye üzerinden Ar-Ge’ye ayırdığımız bütçemizi sanayicilerin ortak kullanımına açtık” dedi.
Sunduğu hizmetlerle bölgenin ve ülkenin en önemli hastanelerinden biri olan Ege Üniversitesi Hastanesini Sağlık Bakanlığı nezdinde hak ettiği noktaya taşımak için tüm sağlık çalışanlarıyla tek yürek olduklarını belirten Prof. Dr. Budak, “Sağlık Bakanlığı Verimlilik ve Kalite Daire Başkanlığı tarafından yapılan değerlendirmelerde 96.28 puan alarak A Plus hastane olduk. Üniversite hastanemizin yerinde sıfırdan yenilenmesi ve merkezi ameliyathanemizin açılması için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın talimatıyla Üniversitemize, toplam 80 milyon TL ek ödenek tahsis edildi. Üniversitemize desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’a ve Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’a Ege Üniversitesi adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
EÜ Öğrenci Konsey Başkanı Mehmet Tok, öğrenciler adına gerçekleştirdiği konuşmada, “Güçlü akademik kadrosu, bilimsel ve kültürel alt yapısı ile güvenli ve huzurlu bir ortamda bizleri geleceğe hazırlamak için yoğun çaba sarf eden başta Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak olmak üzere ihtiyaç duyduğumuz her an yanımızda olan tüm akademik ve idari personelimize teşekkürlerimi sunuyorum. Biz, öğrenciler olarak, Üniversitemizde bize sunulan kıymetli imkanların, akademik ve kültürel donanımımız için sarf edilen yoğun çabanın farkındayız. Bu bilinçten hareketle üniversitemizin bizlere kazandırdığı değerleri ürüne dönüştürmek, vatanımıza ve milletimize faydalı bireyler olmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız” diye konuştu.
Program sonunda Türkiye Cumhuriyeti son Başbakanı, Ak Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, 2019-2020 Eğitim Öğretim Yılında Ege Üniversitesi’ni yüksek puanla kazanan Tıp Fakültesi Öğrencisi Ramazan Burak Sarıtaş, Eğitim Fakültesi Öğrencisi Ümran Ecem Yüksel ve Edebiyat Fakültesi öğrencisi Yusuf Eker’e ödül verdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından enerji alanında “Enerji Akademi Ödülü” alan EÜ Güneş Enerjisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şule Ertan Ela’ya ve YÖK tarafından “Yılın Doktora Tezi Ödülü” ile İlaç ve Eczacılık Sektöründe Araştırma Alanında “Altın Havan” ödülü alan Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Petek Ballar Kırmızıbayrak’a Binali Yıldırım tarafından ödül verildi.
Almanya’nın Stuttgart kentinde düzenlenen Artistik Cimnastik Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanarak ülkemize büyük gurur yaşatan Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi Öğretmenliği mezunu Artistik Cimnastik Milli Takım sporcusu İbrahim Çolak da törende Binali Yıldırımın elinden ödül aldı.
Rektör Budak, ayrıca törene katılan Artistik Cimnastik Dünya Şampiyonası’nda altın madalya alan Ege mezunu İbrahim Çolak’ı da konuşmasında takdim etti. Takdim esnasında Çolak, katılımcılardan yoğun alkış aldı.
Türkiye’de dördüncü sırada kurulan, bölgenin ilk ve en köklü yükseköğretim kurumu olan Ege Üniversitesi (EÜ), 2019-2020 Akademik Yılı Açılış Töreni Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar –MÖTBE- Kampüs Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Törene, Türkiye Büyük Millet Meclisi önceki Dönem Meclis Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti son Başbakanı, Ak Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, İzmir Milletvekilleri, protokol mensupları, vatandaşlar, kamu kurum ve kuruluşu temsilcileri, sivil toplum örgütlerinden davetliler, akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende, “EÜ Tanıtım Filmi” gösterildi. EÜ Devlet Türk Musiki Konservatuarı Halk Dansları Ekin Topluluğu tarafından sahnelenen Denizli yöresi halk oyunları ve zeybek gösterisi büyük beğeni topladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi önceki Dönem Meclis Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti son Başbakanı, Ak Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım yaptığı konuşmada “Ege Üniversitesi’nin yeni eğitim öğretim yılı hayırlı uğurlu olsun. Ege Üniversitesi, benimle yaşıt. 1955’te demokrasi şehidi Adnan Menderes’in kurduğu bir üniversite. Ege bölgesindeki diğer üniversitelerin oluşmasında büyük payı var. Bugün 17 fakülte 9 enstitü 4 yüksek okul 1 konservatuvar 10 meslek yüksek okulu 37 uygulama ve araştırma merkezine sahip. EÜ’nün tarihine baktığımızda yakın siyasi tarihimizin bir özeti gibi olduğunu görüyoruz. 1930’lu yıllara kadar kurulan genç cumhuriyetin, Atatürk önderliğinde başlattığı kalkınma hamlesinin ikinci adımı 1950’de başladı. 64 yıllık maziye sahip üniversite, Türkiye’nin gelişmesine katkı sağlamıştır. 1955’te Ege Üniversitesi kurulduğunda 66 vilayet, 493 ilçe vardı. Bugün 81 il, 913 ilçe var. O yıllarda nüfusumuz 24 milyondu bugün ise 83 milyona yaklaşmış durumdayız. Ege Üniversitesi ilk kurulduğunda 165 öğrenci ile başladı. 64 yıllık sürede büyüdü gelişti bugün 70 bine yakın öğrencisi 4 bin civarında akademik personel olmak üzere toplam 11bin idareci ve çalışanı var. Ümidimiz ve beklentimiz üniversitemizin daha da gelişip büyüyerek ülkemize ve İzmir’e katkılarının devam etmesidir” dedi.
“AKIL TERİNE DAHA FAZLA YATIRIM YAPMALIYIZ”
Üniversitenin düşünmenin önündeki engelleri ortadan kaldırma, analitik olarak ele alma ve farklı fikirlerin çatışmasından doğruyu bulma olduğunu ifade eden Yıldırım, “Rektör Budak, 2 yıllık görevi içeresinde üniversitenin hocaları ve öğrencileri ile tam bir aile ortamı oluşturmak için güzel çalışmalar yapmış. Kendilerini tebrik ediyorum. Bugün medyada çıkan bir haberde Google yeni bir bilgisayarın duyurusunu yaptı. Bu bilgisayar 10 bin yılda yapılan işi 200 saniyede yapacak. İnsanın hafızasını zorlayan bir şey. 1969 yılında aya ilk insan giderken aynı günlerde internet de icat edildi. O yılları hatırlayanlar bilir, aya gidiş aylarca yıllarca konuşuldu ama internetten kimse bahsetmedi. Ta ki milenyumun başına kadar. Bugün aya gidiş unutuldu ama internet hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bugün dünyada ülkeler, çevrimiçi ve çevrimdışı olmak üzere ikiye ayrılıyor. Bunun artısı ve eksisi var. Bilgi iletişim teknolojileri mukayeseli üstünlük sağlıyor. Alt yapıya ve teknolojik akıl yollarına sahipseniz yarışta bir adım öne çıkıyorsunuz. Çevrimdışı ülke iseniz gelişme sürecinde geri kalıyorsunuz. Artık küresel refahtan bahsederken, klasik bilinen üretim yollarını pek konuşmuyoruz. Bugün yüzlerce milyar dolarlarla bütçeleri ifade edilen şirketlerin tamamı akıl terine daha fazla yatırım yapan şirketler. O halde üniversitelerimize düşen daha çok bilgi üretmek, bilgiye sahip olmak, bilgiyi insanlığın yararına kullanmak. Bilgi artık en büyük güçtür. ABD ikinci körfez işgalinde tek kurşun atmadan ülkeyi teslim aldı. Siber savaşlar sayesinde. Oradaki silah sistemlerinin bilgisayarlarına girdiler verdikleri komutlarla hiçbir uçak kaldıramadılar. Demek ki bilgi bugün artık en büyük güç haline geldi. Bilgi nerede? Burada Ege Üniversitesi’nde, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde ve ülkenin 207 üniversitesinde. Hamdolsun ülkemizin her köşesinde üniversitemiz var. Ancak üniversitelerimizin sayısından rahatsız olanlar var. Mükemmel, iyinin düşmanıdır. Mükemmeli beklerseniz hiçbir zaman hiçbir şey yapamazsınız. Onun için daima iyiye razı olup adım atacaksınız. Mükemmel olma her zaman hedefiniz olmaya devam edecek. Artık üniversite kapılarındaki birikme azaldı. Bugün orta öğretimde mezun olanların sayısından biraz daha fazla üniversite kontenjanı var. Geçmişten gelen birikimler olmasa üniversite kapılarındaki bekleme her gün azalıyor. Herkes derece yapmak istiyor, en iyisini yapmak istiyor bu sefer diğer kazandıklarına gitmiyor. Dolayısı ile üniversiteye erişmede Türkiye dünyada ikinci sıraya yükseldi. Biz istiyoruz ki üniversite eğitimi alan öğrenci sayısını olabildiğince artıralım. Ancak üniversiteyi sadece mezun olup kamuda işe girmek için araç olarak görmeye devam edersek gelecek için hayal kırıklığı olur. Üniversiteler sizin ufkunuzu açacak. Hangi alana yönelecekseniz çok daha kapsamlı değerlendirme, düşünme, karar verme yeteneği kazandıracak. Üniversiteye bakışı böyle görmek lazım. Geleceği Türkiye’nin imkânları ile sınırlandırmadan bütün dünya penceresinden bakmanız lazım. Üniversite yılları çok güzel yıllar. Ama içine girince çok fazla göremiyoruz. Bir an önce mezun olmayı hayal ediyorsunuz. Benim size önerim üniversite yıllarında mutlaka ve mutlaka yabancı dil meselesini halledin. Üniversitede geçirdiğiniz yıllar kariyeriniz bakımından önemli yıllar” diye konuştu.
“BİN 800 TÜRK MÜHENDİS DÜNYA İÇİN AKIL TERİ DÖKÜYOR”
Bilgi iletişim teknolojilerini kullanmanın birçok yararı olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Akıl terini kullanarak halk tabiri ile yükte hafif pahada ağır bir kaynağa sahip oluyorsunuz. Yazılım, donanım, yenilikçi teknolojiler, araştırma, geliştirme ülkemizde 10 yıl öncesine kadar ihraç edilirken gümrük numarası verilmeyen şeylerdi. Ama bugün gençlerin üretip dünyaya ihraç ettikleri bilgisayar oyununun yıllık bedeli 1 milyar 100 milyona ulaştı. Bunu gençler akıl teri ile başardı. X, Y, Z kuşağı var. Z kuşağı başka bir dünyada. O dünyaya biz mutlaka girmeliyiz. Dünya artık sanal gerçekliğe, yapay zekâya, kodlamaya, robotiğe, süper bilgisayarlara gidiyor. Gelişmiş ülkelerin birçoğunda gençlere melek yatırımcı sermayesi, Ar-Ge araştırmaları için büyük fonlar ayrılıyor. Bakanlık ve başbakanlık dönemimde teknoparklara ve Ar-Ge’ye çok büyük kaynak ayırdık. Teknoparkta çalışmaların her türlü vergi yükünü devlet karşılıyor. Amacımız bilgi iletişim teknolojilerinde bulunduğu noktayı daha da ileri taşımak. Teknoloji firmaları artık çok büyük kaynağa erişebiliyor. Mesela geçtiğimiz ay silikon vadisindeydik ve burada hepimizin her gün kullandığı sosyal paylaşım sitelerinin merkezleri vardı. Orada bizim beyinlerimiz var. Bununla gurur duydum. Bin 800 Türk mühendisi bütün dünya için akıl teri döküyor. Programlar yazıyor, buluş yapıyor. Akıllı telefonların bazı yazılımları bizim mühendislerimiz tarafından yapılıyor. Ama keşke bizim bu beyinlerimiz orada değil de burada bu işleri yapsalar” diye konuştu.
“ULAŞIMDA HIZ FELAKET BİLİŞİMDE HIZ BEREKETTİR”
Bir ülkede iletişim alt yapası gelişmemiş ise bölgeler arasında fark varsa gelişmişliğin bir anlam ifade etmediğini söyleyen Yıldırım, “Bugün hem bölgesel hem küresel olarak fark var. Ama şunu bilmenizi istiyorum Türkiye’nin her yerinde internet erişimi mevcut. Biz 2004 yılından 2013 yılına kadar bu konuya çok özel önem verdik. Bütün okullarımızı geniş bant internet ağıyla buluşturduk. Akıllı tahta koyduk. Benim bir sloganım var. Ulaşımda hız felaket bilişimde hız berekettir. Dünyada maalesef sayısal uçurum dediğimiz şey artık sürdürülemez hale geldi. Bilişimin faydası var ama bu ülkeler arasındaki yarışı da hızlandırdı, mesafeyi artırdı. Bugün dünyada 270 milyon göçmen var. Yani vatansız insan var. İnsanlar doğal olarak savaş, terör veya yoksulluk sebebiyle daha iyi yerlere göç ediyorlar. Bu insanın en doğal hakkı. İşte bu noktada insanlık maalesef üzerine düşeni yapmıyor. Dün, İngiltere Essex’te bir konteynerde 39 cansız beden bulundu. Bir oraya bir ülkemize bakın. Biz ne yapıyoruz, batılı dostlarımızın yaptığını yapmıyoruz, insanlık ölmedi diyoruz darda zorda olan herkese kapımızı açıyor, aşımızı evimizi paylaşıyoruz, hayata tutunmalarını sağlıyoruz. Bu özelliğimizden dolayı da dünyanın en cömert ülkesi unvanına sahip olduk. Bu bizim geleneğimiz, geçmişimiz, tarihimiz. Bize yakışanı yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Bir yandan bunu yapacağız bir yandan ülkemizde hayatımıza tutunmaya çalışanların tekrar memleketlerine dönmeleri için operasyon yapıyoruz. Başbakanlığım döneminde 15 Temmuz’dan hemen sonra Fırat Harekâtını başlattık. 200 kilometrelik alanı DEAŞ, PYD, PKK’dan temizledik. 2018’de Zeytin Dalı operasyonu ile Afrin bölgesinde yine 200 kilometrelik alanı bütün bölücü yıkıcı terör unsularından temizledik. Şimdi de Fırat’ın doğusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi Suriye’nin kuzeyinde terör oluşumuna asla izin vermeyeceğiz. Kahraman Mehmetçiklerimizin güvenlik güçlerimizin büyük cesaretiyle o alanlara girip bütün terör yuvalarını dağıttık. Şimdi bölgedeki paydaşlar Rusya ve ABD’de ile mutabakata vardık. Bu mutabakatın amacı, sınırlarımızın hemen ötesinde oluşturulmaya çalışılan bir yapay devlet hayalini tümden ortadan kaldırmak. İki şeyi birbirinden ayırmalıyız. Kürtler, Araplar, Türkmenler bizim kardeşimiz. Bu coğrafyada yaşanan 619 yıl Osmanlının şefkatinde hayat süren herkes kardeşlerimiz. Ama bizim düşmanımız eline silah alıp gözünü kırpmandan masum insanları öldüren alçak terör örgütleridir. Bizim oradaki operasyonumuza dost bildiğimiz bazı ülkeler Türk ordusu Kürtlere saldırıyor şeklinde lanse ediyor. Bu kocaman bir yalan, büyük bir alçaklıktır. Biz Suriye’nin, Irak’ın komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılıyız. İstiyoruz ki 8 yılı aşan bu ıstırap, şiddet, terör sona ersin. Buradaki insanlar yurduna dönsün. Bunun için büyük fedakârlık yapıyoruz. Başka gayretimiz yok. Bunlar doğdukları, büyüdükleri, acı hatlı hatıraları oldukları yerleri mutlaka özleyeceklerdir. Olaya empatiyle bakmamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Ar-Ge, inovatif, yenilikçi çalışmalarının üniversitelerimizde daha fazla yapılmasının en büyük dileği olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Örneğin geçen yıl gelişimde Ege Üniversitesi’nde özellikle ilaç konusunda, eş değer ilaç ve bunların molekülleri konusunda önemli çalışmalar yapıldığını öğrendim. ARGEFAR biriminde çalışmalar yapılıyor. Sağlık için yeni ilaç molekülleri geliştiriliyor. Dünyada tıp ve ilaç geliştirme ve tedavi alanında büyük değişikler var. Yeni tedavi yöntemler yeni biyoilaçlar ve moleküller sayesine birçok hastalığın önüne geçilmektedir. Bu konuda dışa bağımlılığı azaltmalıyız. Üniversitelerimize ve yöneticiler olarak bizlere büyük iş düşüyor: Akıl terine daha fazla yatırım. İnsana daha fazla yatırım. İnsana yapılan yatırım nesilden nesile devam eder. Farklılıklarımızı ayrışma olarak görmeyelim. Onlar bizim zenginliğimiz. Empati yapmaktan geri kalmayalım. Farklılıklarımızla zenginiz. Ülkemizin her köşesinde ayrı güzellikler var. İbrahim Çolak kardeşimizi bir kez daha kutluyorum. Bir ilki başardı. Dünya artistlik jimnastik halka aletinde dünya birincisi oldu. Ay yıldızlı bayrağımızı yükseklere taşıdı. İzmir’e gelişinde de İzmirliler onu yalnız bırakmadı. Büyük bir coşkuyla karşıladı ve başarısını kutladılar sevincine ortak oldular. Artık İbrahim’den beklentimiz olimpiyat şampiyonluğu. İlk dünya şampiyonunun İzmir den çıkması Ege Üniversitesi’nden çıkması da ayrı bir gurur vesilesi. Burada sizlerle beraber olmanın verdiği onuru yaşarken Ege Üniversitesi’nin eğitim-öğretim, ürün geliştirmede, girişimci çıkarma konusunda elde ettiği başarılardan dolayı bir kez daha gurur duyuyorum. Yeni akademik yılın üniversitemize, İzmir’e ve Türkiye’ye hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
“UYGULAMALARIMIZ DİĞER ÜNİVERSİTELERE ÖRNEK OLDU”
Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Biz, yükseköğretimin mihenk taşı üniversiteler olarak genç nesillerimizi yetiştirmede üstlendiğimiz tarihi rolün bilincindeyiz. Temel hedefimiz, milli ve manevi değerlerini önceleyen, vatanına ve milletine bağlı gençlerimizin, nitelikli ve kaliteli eğitim almalarını sağlamaktır. Göreve geldiğimiz ilk andan itibaren bu hedeflerimizden yola çıkarak öğrencilerimizin daha huzurlu, daha güvenli bir ortamda eğitim almalarına olanak sağlayacak öğrenci odaklı pek çok uygulamayı hayata geçirdik” dedi.
Öğrenci odaklı yönetim anlayışı doğrultusunda, öğrencilere yalnızca eğitim anlamında değil, ulaşım, beslenme, barınma, spor ve sanat gibi birçok alanda kolaylıklar sağladıklarını ifade eden Rektör Budak, “Hayata geçirdiğimiz bu uygulamalarla pek çok üniversiteye örnek olduk. Öğrencilerimizin hocalarıyla daha etkin iletişim kurmalarına olanak sağlayan Danışmanlık Sistemine geçtik. Merkez yerleşkemizdeki çevre dostu bisiklet sistemi uygulamamızdan 19 bine yakın öğrencimiz yararlandı. Yeşil Üniversite uygulamamız sonucunda Üniversitemiz, dünyadaki Yeşil Üniversiteler sıralamasında GreenMetric’te derece yaptı. Kütüphane kullanımını son iki yılda hayata geçirdiğimiz uygulamalar sayesinde 3 milyonun üzerine çıkardık. Göreve geldiğimizde 200 öğrencimize verilen yemek bursu sayımızı, şahsınızın da destekleriyle 3000’e çıkardık. Erzincan Kültür ve Eğitim Vakfı’na katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz. Öğrencilerimiz için Tıp Fakültesi Hastanesi ve Diş Hekimliği Fakültelerimizde öncelikli randevu sistemini hayata geçirdik. 25 yıl sonra Ege Üniversitesi Gençlik ve Spor Kulübümüzü faaliyete geçirdik. Gençlik ve Spor Bakanlığımızın destekleri ile Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirdik ve Gençlik Merkezini kurduk. Gençlik ve Spor Bakanlığımız nezdinde sürdürdüğümüz girişimler sonucunda, merkez kampüsümüzün içerisinde toplam 8 bin kişi kapasiteli yurt inşaatına başlandı. Destekleri için Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizin huzur ve güven ortamında eğitim almalarına olanak sağlayan öğrenci odaklı bu uygulamalarımız sonucunda Üniversitemiz, Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması Raporuna göre öğrenci memnuniyetinde A Plus seçildi. Bu sonuç çalışma azmimizi daha da pekiştirdi” diye konuştu.
Öğrencilere seslenen Rektör Budak, “Dünyadaki bilimsel gelişmeleri yakından takip edin, memleketimizin önceliklerini hedefleyin ve ülkemizin hayallerini gerçek kılmak için yılmadan, usanmadan çalışın. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün gençliği olduğunuzu ve onun sizlere verdiği görevleri asla unutmayın. Bu anlamda Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kahraman şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Bu vesileyle, Suriye’nin kuzeyinde terör odaklarına karşı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan’ın önderliğinde başarıyla yürütülen Barış Pınarı Harekâtında şehit olan askerlerimize Allahtan rahmet, yaralanan askerlerimize ise acil şifalar diliyorum. Ege Üniversitesi ailesi olarak ordumuzun her zaman yanındayız” dedi.
“ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVİN FARKINDAYIZ”
Türkiye’nin küreselleşen dünyada önemli bir aktör olduğunu ifade eden Rektör Budak, “Ülke olarak büyük bir ekonomik yarışın içerisindeyiz. Bu yarışta geri kalmamak ve Ülkemizi hak ettiği noktaya taşımak için Üniversitelere, bizlere büyük sorumluluklar düşüyor. Bu yarışta yer alabilmemiz için ülkemizin hedefleri doğrultusunda bilimsel çalışmalara ve araştırmalara ağırlık vermemiz gerekiyor. Ege Üniversitesi olarak üstümüze düşen görevin farkındayız ve hedeflerimize giden yolda Araştırma Üniversitesi olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye’nin en girişimci ve yenilikçi üniversiteleri sıralamasında ilk kez ilk 10 üniversite içerisinde yer aldık. LABSİS, AVESİS, BAPSİS gibi otomasyonları hayata geçirdik ve dış paydaşlarımızın da kullanımına sunduk. YÖK-100/2000 Projeleri kapsamında 180 bursiyeriyle tüm devlet üniversiteleri arasında ilk sırada yer aldık. TÜBİTAK’a en fazla proje yapan üniversite olduk. Eğitim Teknolojileri Koordinatörlüğünü ve Toplum Merkezi’ni kurduk. Üniversitede ürettiğimiz bilgiyi, ürün ve hizmete dönüştürecek olan üniversite- sanayi ve özel sektör işbirliğini önemsiyoruz. Bu anlamda tüm Türkiye’ye model olacak, yeni bir Üniversite-Sanayi işbirliğini hayata geçirdik. Biz bu modele Ege Modeli diyoruz. Bu model ile döner sermaye üzerinden Ar-Ge’ye ayırdığımız bütçemizi sanayicilerin ortak kullanımına açtık” dedi.
Sunduğu hizmetlerle bölgenin ve ülkenin en önemli hastanelerinden biri olan Ege Üniversitesi Hastanesini Sağlık Bakanlığı nezdinde hak ettiği noktaya taşımak için tüm sağlık çalışanlarıyla tek yürek olduklarını belirten Prof. Dr. Budak, “Sağlık Bakanlığı Verimlilik ve Kalite Daire Başkanlığı tarafından yapılan değerlendirmelerde 96.28 puan alarak A Plus hastane olduk. Üniversite hastanemizin yerinde sıfırdan yenilenmesi ve merkezi ameliyathanemizin açılması için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın talimatıyla Üniversitemize, toplam 80 milyon TL ek ödenek tahsis edildi. Üniversitemize desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’a ve Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım’a Ege Üniversitesi adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.
EÜ Öğrenci Konsey Başkanı Mehmet Tok, öğrenciler adına gerçekleştirdiği konuşmada, “Güçlü akademik kadrosu, bilimsel ve kültürel alt yapısı ile güvenli ve huzurlu bir ortamda bizleri geleceğe hazırlamak için yoğun çaba sarf eden başta Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Budak olmak üzere ihtiyaç duyduğumuz her an yanımızda olan tüm akademik ve idari personelimize teşekkürlerimi sunuyorum. Biz, öğrenciler olarak, Üniversitemizde bize sunulan kıymetli imkanların, akademik ve kültürel donanımımız için sarf edilen yoğun çabanın farkındayız. Bu bilinçten hareketle üniversitemizin bizlere kazandırdığı değerleri ürüne dönüştürmek, vatanımıza ve milletimize faydalı bireyler olmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız” diye konuştu.
Program sonunda Türkiye Cumhuriyeti son Başbakanı, Ak Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, 2019-2020 Eğitim Öğretim Yılında Ege Üniversitesi’ni yüksek puanla kazanan Tıp Fakültesi Öğrencisi Ramazan Burak Sarıtaş, Eğitim Fakültesi Öğrencisi Ümran Ecem Yüksel ve Edebiyat Fakültesi öğrencisi Yusuf Eker’e ödül verdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından enerji alanında “Enerji Akademi Ödülü” alan EÜ Güneş Enerjisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şule Ertan Ela’ya ve YÖK tarafından “Yılın Doktora Tezi Ödülü” ile İlaç ve Eczacılık Sektöründe Araştırma Alanında “Altın Havan” ödülü alan Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Petek Ballar Kırmızıbayrak’a Binali Yıldırım tarafından ödül verildi.
Almanya’nın Stuttgart kentinde düzenlenen Artistik Cimnastik Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanarak ülkemize büyük gurur yaşatan Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi Öğretmenliği mezunu Artistik Cimnastik Milli Takım sporcusu İbrahim Çolak da törende Binali Yıldırımın elinden ödül aldı.