Başkan Celal Süslü "Unutmadık, unutturmayacağız!"
Editör: Aliağa Medya
23 Aralık 2021 - 02:43
Alevi Kültür Dernekleri Aliağa Şube Başkanı Celal Süslü, Maraş Katliamı’nın yıl dönümünde açıklamada bulundu .Başkan Süslü , "İyi bilinmelidir ki bizler her zaman olduğu gibi bundan sonraki yıllarda da toplumsal acıları ve yaraları hatırlatmaya devam edeceğiz. Bu davaların takipçisi olacağız." Dedi.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Başkan Celal Süslü Maraş katliamı 19-26 Aralık 1978’de meydana gelen ve Alevilere yönelik yapılmış en büyük katliamlardan biri olduğunu dile getiren başkan süslü şunları söyledi;
”Yakın tarihimizin insanlık adına en utanç verici katliamı olan Maraş katliamı devletin gözü önünde yaşanan ve basit bir Alevi Sünni düşmanlığı ile açıklanamayacak kadar alçakça yapılmış planlı bir saldırıdır.
Resmi kayıtlara göre 111 canımızın katledildiği 550’ye yakın evin ve 300 civarında işyerinin yakılarak tahrip edildiği, yüzlerce canımızın yaralandığı ve evlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kaldıkları yerdir Maraş.
Maraş’ta yaşanan bu katliamı anlatmaya ne yürek dayanır nede sözcükler yeterli olur. İşkence ile öldürülen insanlar, karnında bebeğiyle öldürülen kadınlar, kazanlara atılan çocuklar, satırla, baltayla kesilen insanlar ve dövülerek öldürülen yaşlılar… Peki, ne değişti? Üzerinden 43 yıl geçmesine rağmen olayda ismi geçenler, sorumluluğu olanlar ya hiç yargılanmadı yada göstermelik dava dosyalarıyla yargılanıp beraat ettirildiler.
Maraş katliamı sonrasında faillerinin cezalandırılmaması Çorum’u ve ardından Sivas’ı yaşattı. Bu saldırılar faili meçhul kaldığı sürece bir yenisi eklenmeye devam edecektir.
Bizler bu katliamdan ders alınsın, aynı acılar tekrar yaşanmasın desek de Alevi toplumu üzerinde oynanan kirli oyunlar Kerbeladan günümüze devam ettirilmektedir. Ancak şu iyi bilinmelidir ki bizleri yok etmeye sindirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Birliğimizi ve beraberliğimizi büyüterek yarınlara daha güçlü çıkacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın!.
Laik, demokratik, özgür bir ülkede eşit haklarla, eşit koşullarda, barış içinde bir arada yaşama inadından vazgeçmeyen bizler; Demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün yeşermesini istediğimiz bu coğrafyada katliamlarla yüzleşmenin şart olduğunu düşünüyoruz.
Bizler Maraş’ta kocasına “Beni sen öldür, onların eline bırakma” diyen Ümmühan Doğan’ı, parçalandıktan sonra kazana atılıp, yakılan 14 yaşındaki Ali Tıraş’ı, karnında 8 aylık bebeğiyle katledilen Esma Suna’yı, kendi düğün gününde öldürülen Mehmet Ali’yi, Sivas’a türküleri ve semahlarından başka bir şey götürmedikleri halde yakılarak katledilen otuz üç canımızı, Ankara’da barış istedikleri için katledilen canları da, katledenleri de, bu katliamlara seyirci kalanları da unutmadık.
İyi bilinmelidir ki bizler her zaman olduğu gibi bundan sonraki yıllarda da toplumsal acıları ve yaraları hatırlatmaya devam edeceğiz. Bu davaların takipçisi olacağız. Kerbeladan günümüze kadar süregelen katliamlarda yitirdiğimiz canlarımızı rahmetle anıyoruz ve önlerinde saygıyla eğiliyoruz. Devirleri daim olsun..
Katliamları unutmak, sessiz kalmak bir insanlık suçudur. Unutmadık, unutturmayacağız!” ifadelerini kullandı.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Başkan Celal Süslü Maraş katliamı 19-26 Aralık 1978’de meydana gelen ve Alevilere yönelik yapılmış en büyük katliamlardan biri olduğunu dile getiren başkan süslü şunları söyledi;
”Yakın tarihimizin insanlık adına en utanç verici katliamı olan Maraş katliamı devletin gözü önünde yaşanan ve basit bir Alevi Sünni düşmanlığı ile açıklanamayacak kadar alçakça yapılmış planlı bir saldırıdır.
Resmi kayıtlara göre 111 canımızın katledildiği 550’ye yakın evin ve 300 civarında işyerinin yakılarak tahrip edildiği, yüzlerce canımızın yaralandığı ve evlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kaldıkları yerdir Maraş.
Maraş’ta yaşanan bu katliamı anlatmaya ne yürek dayanır nede sözcükler yeterli olur. İşkence ile öldürülen insanlar, karnında bebeğiyle öldürülen kadınlar, kazanlara atılan çocuklar, satırla, baltayla kesilen insanlar ve dövülerek öldürülen yaşlılar… Peki, ne değişti? Üzerinden 43 yıl geçmesine rağmen olayda ismi geçenler, sorumluluğu olanlar ya hiç yargılanmadı yada göstermelik dava dosyalarıyla yargılanıp beraat ettirildiler.
Maraş katliamı sonrasında faillerinin cezalandırılmaması Çorum’u ve ardından Sivas’ı yaşattı. Bu saldırılar faili meçhul kaldığı sürece bir yenisi eklenmeye devam edecektir.
Bizler bu katliamdan ders alınsın, aynı acılar tekrar yaşanmasın desek de Alevi toplumu üzerinde oynanan kirli oyunlar Kerbeladan günümüze devam ettirilmektedir. Ancak şu iyi bilinmelidir ki bizleri yok etmeye sindirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Birliğimizi ve beraberliğimizi büyüterek yarınlara daha güçlü çıkacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın!.
Laik, demokratik, özgür bir ülkede eşit haklarla, eşit koşullarda, barış içinde bir arada yaşama inadından vazgeçmeyen bizler; Demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün yeşermesini istediğimiz bu coğrafyada katliamlarla yüzleşmenin şart olduğunu düşünüyoruz.
Bizler Maraş’ta kocasına “Beni sen öldür, onların eline bırakma” diyen Ümmühan Doğan’ı, parçalandıktan sonra kazana atılıp, yakılan 14 yaşındaki Ali Tıraş’ı, karnında 8 aylık bebeğiyle katledilen Esma Suna’yı, kendi düğün gününde öldürülen Mehmet Ali’yi, Sivas’a türküleri ve semahlarından başka bir şey götürmedikleri halde yakılarak katledilen otuz üç canımızı, Ankara’da barış istedikleri için katledilen canları da, katledenleri de, bu katliamlara seyirci kalanları da unutmadık.
İyi bilinmelidir ki bizler her zaman olduğu gibi bundan sonraki yıllarda da toplumsal acıları ve yaraları hatırlatmaya devam edeceğiz. Bu davaların takipçisi olacağız. Kerbeladan günümüze kadar süregelen katliamlarda yitirdiğimiz canlarımızı rahmetle anıyoruz ve önlerinde saygıyla eğiliyoruz. Devirleri daim olsun..
Katliamları unutmak, sessiz kalmak bir insanlık suçudur. Unutmadık, unutturmayacağız!” ifadelerini kullandı.