BAL-GÖÇ Aliağa Şubesinden Birlik Beraberlik Buluşması

Bulgaristan Devletinin 1984 yılında Türklere yönelik başlattığı asimilasyon ve yok etme politikası sonucu 1989 yılında gerçekleşen Zorunlu Göç'ün 34. yılında Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) Aliağa Şubesi Aliağa'da anlamlı bir buluşmaya imza attı.
Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) Aliağa Şubesi, tanışma ve dayanışma kahvaltısı düzenledi.
Aliağa İlçesinde  bir  otelde düzenlen kahvaltıya siyasi parti temsilcileri, İzmir Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) Başkanı  Abdurrahim Nursoy,  Aliağa’da  yaşayan Balkan Göçmenleri büyük ilgi gösterdi.

BAL-GÖÇ Aliağa Şube Başkanı Güneş, “Ata mirasına sahip çıkıyoruz”

Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) Aliağa Şubesi, tanışma ve dayanışma kahvaltısının açılış konuşmasını Dernek Başkanı Rukiye Güneş yaptı. “Birlik Beraberlik buluşmamıza katılımınız, bir pazar sabahını bizlere ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. Bizleri Onore ettiniz. Sağolunuz” diyen Güneş konuşmasında şunları söyledi:

“1984 yılında Bulgaristan Devleti  Türkleri asimile ve yok etmek için baskılara başlamıştı.  Bu insanlık dışı baskıları Türk ve dünya kamuoyuna duyurmak amacıyla 1985 yılında İzmir'de Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) kuruldu. Derneğimizin genel merkezi İzmir'dedir. Aliağa Şubemiz de Nisan 2022'de kurularak BAL-GÖÇ ailesine dahil olmuştur. Balkanlardan Anavatana göç etmiş ve Balkanlarda yaşamaya devam eden Türklerin ve Müslüman toplumların birlik beraberlik içinde, yaşam standartlarını yükseltilmesi için çalışmaya, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda karşılaştıkları sorunlara çözüm üretmeye, Balkanlarda Ata mirasına sahip çıkarak gelenek ve göreneklerin sürdürülmesi için faaliyet göstermeye devam ediyoruz”

Başkan  Abdurrahim Nursoy, “Ne mutlu Türküm Diyene”

Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu (BGF) Başkanı  ve İzmir Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) Başkanı  Abdurrahim Nursoy da yaptığı konuşmada katılımcılara teşekkür etti. BAL-GÖÇ'ün kamusal yararı olan bir dernek olduğunu belirterek “Bizler en büyük hemşehrimiz olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin o bütün ortak değerlerini muhafaza ederek, koruyarak O'nun da bizlere işaret ettiği gibi ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak için canla başla çalışacağız, çalışmaya devam edeceğiz. Her zaman Balkan Türk'ünün en derininde yatan bir sözle, yüreğinin en derininde yatan bir sözle sözlerimi bitirmek istiyorum; Ne mutlu Türk'üm diyene! Sağ olun, var olun.” dedi.