"ASGARİ ÜCRET VERGİDEN MUAF TUTULMALI"

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri, Aliağa Demokrasi Meydanı’nda toplanarak asgari ücret tespiti hakkında bir basın açıklaması düzenledi

"ASGARİ ÜCRET VERGİDEN MUAF TUTULMALI"
Editör: Aliağa Medya
17 Aralık 2019 - 10:42
Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri, Aliağa Demokrasi Meydanı’nda toplanarak asgari ücret tespiti hakkında bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını Genel İş 5 Nolu Şube Yöneticisi Sinan Uğur okudu. Uğur, “Her yıl Aralık ayında olduğu gibi bu yıl da, Asgari Ücret Tespit Komisyonu yeni yılda geçerli olacak asgari ücretin tespiti için toplantılar yapıyor. Hükümet, işveren sendikaları ve en çok üyeye sahip işçi konfederasyonunun temsilcilerinden oluşan bu komisyondan şimdiye kadar, reel olarak işçilerin yaşamını iyileştirecek bir sonuç çıkmadı. İşveren kurumları her zaman olduğu gibi asgari ücreti en dipte tutmaya gayret ederken, Devlet ve Hükümeti temsil edenler, tarafsız olmak bir yana hep işverenlerden yana tutum içinde oldular. Gerçekleşen değil ama, hiçbir zaman tutmayan hedeflenen enflasyon üzerinden emekçiler sefalet zammına mahkum edildi. Asgari ücret görüşmeleri, Türkiye’nin en büyük toplu sözleşme görüşmesidir. 10 milyona yakın işçi ya asgari ücretle ya da onun da altında bir ücretle çalışmaktadır. Toplu sözleşmeyle çalışan az sayıda işçi için de asgari ücretin düzeyi belirleyici önemdedir. Asgari ücret ne kadar dibe çekilirse, toplu sözleşmeler de o kadar baskı altına alınmakta, enflasyona endeksli komik rakamlarla sözleşmeler bağıtlanmaktadır. Yakın geçmişteki kamu işçilerinin sözleşmesi hala akıllardadır. Yanı sıra, emeklilerin ve memurların maaşlarına yapılacak zamları da büyük oranda asgari ücret belirlemektedir.” İfadelerini kullandı.

“Halkın yararına olmayan, Türkiye ekonomisinin de yararına değildir”

Son bir yıldır, Türkiye’nin derin bir ekonomik kriz süreci içinde olduğunu belirterek sözlerine devam eden Sinan Uğur, “Bu krizde hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen krizin faturası emekçilere çıkarılmaktadır. Ardı sıra gelen zamlarla, Türk Lirasının değer kaybıyla birlikte, çalışanların alım güçleri yarıya yakın oranda azalmıştır. Krizden çıkış adına açıklanan ekonomik programlar da yine fatura halka kesilmekte, vergiyi tabana yaymak adına, açlık ve işsizlik dayatılmaktadır. Tekelci patronlara sürekli olarak vergi afları, teşvikler açıklanırken, çalışanlar üzerindeki vergi yükü her geçen gün ağırlaştırılmaktadır. Artan oranlı gelir vergisi uygulamasıyla, aldığımız ücretler yılsonuna doğru kuşa çevrilmektedir. Ekonomik krizin en önemli sebeplerinden birisi halkın alım gücünün azalmasıdır. Ancak, Hükümetin krizi önleyici tedbirleri halkın alım gücünü daha da azaltmaktan başka bir işe yaramamakta ve krizi derinleştirmektedir. Halkın yararına olmayan, Türkiye ekonomisinin de yararına değildir. Ekonomiden kastınız bir avuç kodaman, bir avuç tekelci sermaye grubu ise elbette yapılanlar anlaşılır olmaktadır.” Şeklinde konuştu.

“Vergide adalet sağlanmalı”

Son olarak Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri olarak taleplerini sıralayarak açıklamasına devam eden Genel İş 5’Nolu Şube Yöneticisi Sinan Uğur, “Bizler, Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenlerinin talepleri açıktır, sermaye için değil halk için bütçe uygulamaları hayata geçirilmeli ve bu amaçla; Asgari ücret, dört kişilik bir ailenin insanca yaşayacağı bir seviyeye çekilmelidir. Asgari ücret vergiden muaf tutulmalıdır. Hedeflenen değil, gerçekleşen ve pazarda halkın hissettiği enflasyon dikkate alınmalıdır. En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmalı, yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş emeklilere huzur içinde yaşamlarını sürdürebilecekleri ekonomik koşullar sağlanmalıdır. Vergide adalet sağlanmalı, çalışanlar üzerindeki vergi yükü azaltılarak, gelir vergisi en fazla yüzde 15’te sabitlenmelidir. Milyonerlere, milyarderlere servet vergisi getirilmeli, vergi aflarına son verilmelidir. Temel tüketim ürünlerine yapılan zamlar geri alınmalı, dışa bağımlı politikalar terk edilmeli, çiftçiler desteklenerek yerli ürünlere ağırlık verilmelidir. Özellikle sağlık ve eğitim alanındaki piyasacı yaklaşım terkedilmeli herkese eşit koşullarda ve kalitede ücretsiz olarak bu hizmetler verilmelidir. Kıdem tazminatının fona devrinden vazgeçilmeli, kıdem tazminatı devlet güvencesine alınarak, kıdem tavanı uygulaması kaldırılmalıdır. Başta metal ve petrokimya sözleşmeleri olmak üzere, bütün sözleşme görüşmelerinde işçilerin kayıpları telafi edilerek iyileştirme zamları uygulanmalı, 3 yıllık sözleşme dayatmasına son verilerek, kazanılmış haklara el uzatılmamalı, esnek çalışma dayatmasından vazgeçilmelidir. Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri olarak, kendi gündemlerini halka dayatanlara inat, işçilerin ve bütün emekçilerin gerçek gündemlerini esas alarak bu taleplerimiz için bütün işçi ve emekçileri birleşmeye, örgütlü bir güçle bu saldırıları püskürtmeye davet ediyoruz.” Dedi.