Aliağa'dan Can Atalay kararına tepki geldi
Editör: Aliağa Medya
02 Şubat 2024 - 10:00
Aliağa’da Emek ve Demokrasi Platformu Can Atalay'ın vekilliğinin düşmesi üzerine basın açıklamasında bulundu.
Demokrasi meydanından gerçekleştirilen basın açıklamasını Platformu Aliağa Emek ve Demokrasi adına yapan Deniz Gültekin,t İkinci alınan kararın hukuk dışı olduğunu ifade etti.
Deniz Gültekin, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan genel seçimlerde, Hatay halkının oyları ile Türkiye İşçi Partisi'nden Hatay Milletvekili olarak seçilen Avukat Şerafettin Can Atalay’ın, 25 Mayıs 2023 tarihinde mazbatasını alarak milletvekilliği tescil edilmesine rağmen, 8 aydan uzun bir süredir Silivri Cezaevi’nde tutulduğunu belirtti.
“Anayasa Mahkemesinin kararını yok saymış”
Halkın oyları ile milletvekili seçilmesine rağmen, Can Atalay hakkında tahliye kararı verilmediğini, halkın iradesinin yok sayıldığını kaydeden Gültekin, “20 Temmuz 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesine başvuru yapılmış, Anayasa Mahkemesi Can Atalay hakkında ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma’ ve ‘kişi hürriyeti ve güvenliği’ haklarının ihlal edildiğine karar vermiştir. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi vermiş oldukları skandal kararlar ile resmen yargı yoluyla Anayasayı yok saymış, Milletvekili Can Atalay hakkında tahliye taleplerini reddetmiş ve Anayasa Mahkemesi kararına uymama kararı almıştır. Anayasamızın 153. Maddesi ‘Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete’de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.' şeklinde emredici bir düzenleme içermesine rağmen başta İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin yanı sıra Adalet Bakanı ve birçok siyasi irade de Anayasa Mahkemesinin kararını yok saymış ve resmen Anayasaya başkaldırmışlardır.” Dedi.
“Can Atalay'ın milletvekilliği düşürülmüştür”
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun, yapılan ikinci başvuru sonucunda yine Can Atalay hakkında daha önce verdiği hak ihlali kararına uyulmaması nedeniyle, Anayasa’nın 67. 19. ve 148. Maddesinde güvence altına alınan hakların ihlâl edildiğine oy birliğiyle karar verdiğini söyleyen Deniz Gültekin, “Ancak yine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi Anayasa Mahkemesi kararına uymama kararı alarak Anayasayı tanımadıklarını resmen tescil etmişlerdir. Anayasanın yok sayıldığı, yargı eliyle darbe yapıldığı böylesi bir olayda yine halkın oyları ile seçilen milletvekillerinin, yine halkın iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin, halkın iradesine ve milletvekiline sahip çıkması gerekirken 30 Ocak 2024 günü tarihe korkunç bir kara leke olarak sürülecek olaya imza atmış, Şerafettin Can Atalay hakkında verilen 2 Anayasa Mahkemesi kararına, Anayasanın 153. Maddesine rağmen Can Atalay'ın milletvekilliği düşürülmüştür. Hem de duvarında koca koca harfler ile 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' yazılı TBMM kürsüsünde, Hataylı depremzedelerin milletvekili seçme kararına karşı bir ferman ile milletvekilliği düşürülmüştür.” Diye konuştu.
“Yurttaşların hangi biri artık hukuka güven duyabilir?”
Siyasi tarihimizde Anayasa Mahkemesi tarafından CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile DEM Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'yla ilgili kararların Anayasaya uygun olarak uygulandığını kaydeden Gültekin, “Ancak Can Atalay hakkında verilen Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmaması açık bir şekilde siyasi iradenin yargıya olan müdahalesini gözler önüne sermektedir. Aynı siyasi irade yargının artık bağımsız olmadığını, siyasi iktidarın menfaatlerine göre hareket ettiğini açık açık bize dayatmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ihlal kararlarına rağmen hala tutuklu bulunan Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş için uygulanmayan hukuk, Can Atalay için uygulanmayan hukuk, yarın hiç birimize uygulanmayacaktır. Bir haksızlık ve hukuksuzluk karşısında mahkemeye yolu düşen yurttaşların hangi biri artık hukuka güven duyabilir?” ifadelerini kullandı
“Anayasamıza sahip çıkıyoruz “
Anayasa'nın iki kere yargı yoluyla yok sayılmasının, artık kimsenin hiç bir güvencesinin olmadığının ilanı olduğunu vurgulayan Deniz Gültekin, “Başta siyasi iradenin ve yargı makamlarının Anayasayı yok sayması tuzun dahi koktuğunun göstergesidir. Şu anda sahip olduğumuz haklar ve bağımsızlığımız için tarihte canını feda etmiş binlerce şehidimizin, yurttaşın fedakarlıkları sayesinde elde etmiş olduğumuz hiç bir Anayasal hakkımızdan vazgeçmiyoruz, Anayasamıza sahip çıkıyoruz. Halkın iradesinin üzerine hiç bir iradeyi kabul etmiyor, yok sayılan Anayasamıza, halkın iradesi ile seçilen milletvekilimize sahip çıkıyoruz. Can Atalay, Soma'da madende, Çorlu'da trende, Sakarya'da fabrikada; Hatay'da, Elbistan'da depremde katledilenlerin, Aladağ'da katledilen kız çocuklarının avukatlığını yapmış ve Hatay halkının iradesi ve oylarıyla milletvekili seçilmiştir. Ve öyle kalacaktır. Unutulmasın ki ferman sarayınsa, Milletin vekili olan Can Atalay da halkındır.” Dedi.
Demokrasi meydanından gerçekleştirilen basın açıklamasını Platformu Aliağa Emek ve Demokrasi adına yapan Deniz Gültekin,t İkinci alınan kararın hukuk dışı olduğunu ifade etti.
Deniz Gültekin, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan genel seçimlerde, Hatay halkının oyları ile Türkiye İşçi Partisi'nden Hatay Milletvekili olarak seçilen Avukat Şerafettin Can Atalay’ın, 25 Mayıs 2023 tarihinde mazbatasını alarak milletvekilliği tescil edilmesine rağmen, 8 aydan uzun bir süredir Silivri Cezaevi’nde tutulduğunu belirtti.
“Anayasa Mahkemesinin kararını yok saymış”
Halkın oyları ile milletvekili seçilmesine rağmen, Can Atalay hakkında tahliye kararı verilmediğini, halkın iradesinin yok sayıldığını kaydeden Gültekin, “20 Temmuz 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesine başvuru yapılmış, Anayasa Mahkemesi Can Atalay hakkında ‘seçilme ve siyasi faaliyette bulunma’ ve ‘kişi hürriyeti ve güvenliği’ haklarının ihlal edildiğine karar vermiştir. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi vermiş oldukları skandal kararlar ile resmen yargı yoluyla Anayasayı yok saymış, Milletvekili Can Atalay hakkında tahliye taleplerini reddetmiş ve Anayasa Mahkemesi kararına uymama kararı almıştır. Anayasamızın 153. Maddesi ‘Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete’de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.' şeklinde emredici bir düzenleme içermesine rağmen başta İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin yanı sıra Adalet Bakanı ve birçok siyasi irade de Anayasa Mahkemesinin kararını yok saymış ve resmen Anayasaya başkaldırmışlardır.” Dedi.
“Can Atalay'ın milletvekilliği düşürülmüştür”
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun, yapılan ikinci başvuru sonucunda yine Can Atalay hakkında daha önce verdiği hak ihlali kararına uyulmaması nedeniyle, Anayasa’nın 67. 19. ve 148. Maddesinde güvence altına alınan hakların ihlâl edildiğine oy birliğiyle karar verdiğini söyleyen Deniz Gültekin, “Ancak yine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi Anayasa Mahkemesi kararına uymama kararı alarak Anayasayı tanımadıklarını resmen tescil etmişlerdir. Anayasanın yok sayıldığı, yargı eliyle darbe yapıldığı böylesi bir olayda yine halkın oyları ile seçilen milletvekillerinin, yine halkın iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisinin, halkın iradesine ve milletvekiline sahip çıkması gerekirken 30 Ocak 2024 günü tarihe korkunç bir kara leke olarak sürülecek olaya imza atmış, Şerafettin Can Atalay hakkında verilen 2 Anayasa Mahkemesi kararına, Anayasanın 153. Maddesine rağmen Can Atalay'ın milletvekilliği düşürülmüştür. Hem de duvarında koca koca harfler ile 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' yazılı TBMM kürsüsünde, Hataylı depremzedelerin milletvekili seçme kararına karşı bir ferman ile milletvekilliği düşürülmüştür.” Diye konuştu.
“Yurttaşların hangi biri artık hukuka güven duyabilir?”
Siyasi tarihimizde Anayasa Mahkemesi tarafından CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile DEM Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'yla ilgili kararların Anayasaya uygun olarak uygulandığını kaydeden Gültekin, “Ancak Can Atalay hakkında verilen Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmaması açık bir şekilde siyasi iradenin yargıya olan müdahalesini gözler önüne sermektedir. Aynı siyasi irade yargının artık bağımsız olmadığını, siyasi iktidarın menfaatlerine göre hareket ettiğini açık açık bize dayatmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ihlal kararlarına rağmen hala tutuklu bulunan Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş için uygulanmayan hukuk, Can Atalay için uygulanmayan hukuk, yarın hiç birimize uygulanmayacaktır. Bir haksızlık ve hukuksuzluk karşısında mahkemeye yolu düşen yurttaşların hangi biri artık hukuka güven duyabilir?” ifadelerini kullandı
“Anayasamıza sahip çıkıyoruz “
Anayasa'nın iki kere yargı yoluyla yok sayılmasının, artık kimsenin hiç bir güvencesinin olmadığının ilanı olduğunu vurgulayan Deniz Gültekin, “Başta siyasi iradenin ve yargı makamlarının Anayasayı yok sayması tuzun dahi koktuğunun göstergesidir. Şu anda sahip olduğumuz haklar ve bağımsızlığımız için tarihte canını feda etmiş binlerce şehidimizin, yurttaşın fedakarlıkları sayesinde elde etmiş olduğumuz hiç bir Anayasal hakkımızdan vazgeçmiyoruz, Anayasamıza sahip çıkıyoruz. Halkın iradesinin üzerine hiç bir iradeyi kabul etmiyor, yok sayılan Anayasamıza, halkın iradesi ile seçilen milletvekilimize sahip çıkıyoruz. Can Atalay, Soma'da madende, Çorlu'da trende, Sakarya'da fabrikada; Hatay'da, Elbistan'da depremde katledilenlerin, Aladağ'da katledilen kız çocuklarının avukatlığını yapmış ve Hatay halkının iradesi ve oylarıyla milletvekili seçilmiştir. Ve öyle kalacaktır. Unutulmasın ki ferman sarayınsa, Milletin vekili olan Can Atalay da halkındır.” Dedi.