Aliağa'da, okullara 'manevi danışman' tepkisi!

İzmir genelinde 842 okula vaiz, imam-hatip ve kuran kursu öğreticileri görevlendirilmesine Aliağa ’da tepki gösterildi.

Aliağa'da, okullara 'manevi danışman' tepkisi!
Editör: Aliağa Medya
17 Haziran 2023 - 02:54
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İzmir Müftülüğü arasında “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES) adıyla bir protokol imzalandı. Protokol kapsamında ise okullarda “manevi danışman” görevlendirilmesi yapıldı. İzmir’deki 842 okulda imam, Kur’an kursu öğreticisi, vaiz ve din hizmetleri uzmanı görevlendirildi. Aliağa’daki okullarda da yapılan bu görevlendirmelere Eğitim Sen Aliağa sendikası  tepki gösterdi.
Eğitim Sen Aliağa Temsilcisi Yalçın Aydın, sendikanın temsilcilik binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Eğitim Sen Aliağa Temsilcisi Yalçın Aydın Yaptığı basın açıklmasında  “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesi kapsamındabir süredir ülke çapında toplantılar yapıldığını ve çeşitli kararlar alındığını belirten Aydın “ “Türkiye’de siyasi iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda, dini kural ve referanslara göre biçimlendirme isteği yetkili konumlardaki kişiler tarafından sıklıkla ifade edilmiştir, çeşitli uygulamalarla bu istek yaşama geçirilmiştir. Son yıllarda, Millî Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı, dini vakıf ve dernekler arasında çok sayıda iş birliği protokolü imzalanmıştır. Bu ortak projeler üzerinden eğitimi dinselleşme süreci hızlandırılmış, doğrudan laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan uygulamalar hayata geçirilmiştir.Milli  Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaokullar ve imam hatip okulları, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı il/ilçe spor müdürlükleri/gençlik merkezleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet Gençlik Merkezleri iş birliğinde yürütülmekte olan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” (ÇEDES) projesi kapsamında bir süredir ülke çapında toplantılar yapılmakta ve çeşitli kararlar alınmaktadır.”dedi.
“Laikliği Ve Laik Eğitimi Hedef Alan Politika Ve Uygulamalara Derhal Son Verilmelidir!”
Çocuklarımız, ÇEDES ve benzeri projelerle siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilemez  diyen  Eğitim Sen Aliağa Temsilcisi Yalçın Aydın” Milli Eğitim bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı, bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanlarının birbirine karıştırılmasına yönelik ÇEDES ve benzeri uygulamalardan derhal vazgeçmelidir.Çocuklarımız, ÇEDES ve benzeri projelerle siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilemez! Bu konuda eğitim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu birlikte tavır almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz.”ifadelerini kullandı


“Yoksul çocukların eğitime erişimi gittikçe zorlaşıyor”

2022-2023 eğitim-öğretim yılında eğitimin durumunda değerlendiren Aydın, ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen iki büyük depremin 10 ilde büyük bir yıkıma ve can kaybına neden olduğunu belirterek, depremin ilk gününden itibaren dört bir koldan dayanışmanın parçası olarak imkanlarını seferber ettiklerini, depremzedelerin yardımlarına koştuklarını, ellerinden tutup güç vermeye çalıştıklarını, bu zorlukların üstünden elbirliğiyle gelmek için dayanışmayı büyütüp, mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
 
İçinde bulunduğumuz ekonomik yıkım koşullarında özellikle yoksul çocukların eğitime erişiminin gittikçe zorlaştığını vurgulayan Aydın, “Kamusal eğitimimin gereği olarak devlet; ülkesel, bölgesel, kentsel, kır-kent gibi ayrımlar olmadan her çocuk ve gencin eğitimden eşit koşullarda yararlanabilmesini, eğitim hizmetinin her çocuk ve genç için eşit, parasız, nitelikli ve ulaşılabilir olmasını güvenceye alan eğitim hakkını yaşama geçirmek zorundadır.  Bu nedenle acilen ihtiyaç duyan ailelere okul masrafları için nakit desteği yapılmalı, başta dezavantajlı bölgeler olmak üzere öğrencilere okula ücretsiz ulaşım hakkı tanınmalı, barınma ihtiyacı olanlara ücretsiz kamusal barınma olanağı sağlanmalıdır. Öğrencilerin okul da en az bir öğün yemek ve içme suyuna erişimi sağlanmalı, çalışmak zorunda kalan öğrencilere okula devamları için karşılıksız burs verilmelidir. Devlet okullarına, yurtlarına ayrılmayan eğitim ödeneklerinin özel okullara, dinci vakıf ve derneklere çeşitli adlar altında transfer edilmesi ülkenin tüm yurttaşlarının vergilerinin kamu yararına aykırı bir şekilde kullanılması ve bütçe hakkının ihlal edilmesi anlamına gelmektedir.” Diye konuştu.