Aliağa'da Kadınlar 8 Mart'ta Sokaklarda: "Şiddete ve Eşitsizliğe Karşı Mücadelemiz Sürecek!"
Editör: Aliağa Medya
08 Mart 2025 - 22:21
Aliağa’da, Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yürüyüş gerçekleştirdi. Petrol-İş Sendikası önünden başlayan yürüyüş, Demokrasi Meydanı’nda son buldu. Yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında, kadınların eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesinin her gün devam ettiği vurgulandı.
“Kadın Cinayetleri ve Şiddet Son Bulsun!”
Basın açıklamasını platform adına Başak Gürer Karadayı okudu. Karadayı, 8 Mart’ın sadece bir anma günü değil, aynı zamanda kadınların eşitlik, özgürlük ve adalet için verdiği mücadelenin simgesi olduğunu belirtti. Kadın cinayetlerine, erkek şiddetine ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çeken Karadayı, “Kaç kadının daha ölmesi gerekiyor? Kaç kadın sadece kendi hayatına dair bir karar almak istediği için şiddetin hedefi olacak? Biz artık tek bir kadının daha eksilmesini istemiyoruz!” dedi.
Kadın Cinayetlerinin Acı Tablosu
Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin arttığına dikkat çeken Karadayı, 2024 yılında 394 kadının öldürüldüğünü, bu kadınların büyük çoğunluğunun evlerinde ve aile içindeki erkekler tarafından katledildiğini ifade etti. Kadınların boşanmak istemek, ilişkiyi reddetmek gibi nedenlerle öldürüldüğünü belirten Karadayı, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanmamasının kadınları daha savunmasız bıraktığını vurguladı.
Ekonomik Kriz ve Kadınlar
Ekonomik krizin kadınlar üzerindeki etkilerine de değinen Karadayı, özellikle gıda fiyatlarındaki artış, enerji maliyetlerinin yükselmesi ve genel enflasyonun kadınların alım gücünü hızla erittiğini söyledi. Çalışan kadınların düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kaldığını belirten Karadayı, “Yoksullukla, şiddetle, işsizlikle, güvencesizlikle boğuşurken, kadınlara ‘üç çocuk’, ‘erken yaşta evlilik’ dayatmaları devam ediyor” dedi.
Çocukların Beslenme Sorunu
Çocukların beslenme yetersizliği ve artan bodurluk oranlarına da dikkat çeken Karadayı, Türkiye’de her dört çocuktan birinin okula aç gittiğini belirtti. Kadınların kendi ihtiyaçlarından kısarak çocukları arasında tercih yapmak zorunda kaldığını ifade eden Karadayı, okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilmesi talebini yineledi.
“Mücadelemiz Her Gün Devam Edecek!”
Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmasının toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılması için kritik bir adım olduğunu vurgulayan Karadayı, “Kadınların iş gücüne katılım oranlarının artırılması, erkeklerle eşit maaş alabilmesi ve şiddetten arınmış bir toplumda yaşamaları, ancak toplumsal dönüşümle mümkündür” dedi. Karadayı, kadınların eşit haklarla var olabilmesinin tüm toplumun daha adil, eşitlikçi ve özgür bir yaşam sürmesi anlamına geldiğini belirtti.
Talepler ve Mücadele Kararlılığı
Aliağa’da bir araya gelen kadınlar, güvencesiz, esnek ve düşük ücretle çalıştırılmaya karşı insanca yaşam, güvenceli iş ve insanca bir ücret talep etti. İşyerlerinde mobbing ve tacize karşı ILO 190’ın uygulanmasını, kadınların sendikal hak özgürlükleri önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istedi. Kadın cinayetlerinin son bulması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için caydırıcı cezalar, 6284 sayılı yasanın etkili bir şekilde uygulanması ve sığınma evlerinin sayısının artırılması taleplerini yineledi.
“Bu Mücadele Bir Gün Değil, Her Gün!”
Yapılan açıklamada, kadınların mücadelesinin sadece bir gün değil, her gün sürdürülmesi gerektiği vurgulandı. Kadınların toplumsal hayatta daha fazla söz sahibi olması, şiddetin ve ayrımcılığın son bulduğu bir Türkiye için mücadelenin her alanda sürdürüleceği belirtildi.
Haber: İsmail Hakkı Ergün
“Kadın Cinayetleri ve Şiddet Son Bulsun!”
Basın açıklamasını platform adına Başak Gürer Karadayı okudu. Karadayı, 8 Mart’ın sadece bir anma günü değil, aynı zamanda kadınların eşitlik, özgürlük ve adalet için verdiği mücadelenin simgesi olduğunu belirtti. Kadın cinayetlerine, erkek şiddetine ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çeken Karadayı, “Kaç kadının daha ölmesi gerekiyor? Kaç kadın sadece kendi hayatına dair bir karar almak istediği için şiddetin hedefi olacak? Biz artık tek bir kadının daha eksilmesini istemiyoruz!” dedi.
Kadın Cinayetlerinin Acı Tablosu
Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin arttığına dikkat çeken Karadayı, 2024 yılında 394 kadının öldürüldüğünü, bu kadınların büyük çoğunluğunun evlerinde ve aile içindeki erkekler tarafından katledildiğini ifade etti. Kadınların boşanmak istemek, ilişkiyi reddetmek gibi nedenlerle öldürüldüğünü belirten Karadayı, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanmamasının kadınları daha savunmasız bıraktığını vurguladı.
Ekonomik Kriz ve Kadınlar
Ekonomik krizin kadınlar üzerindeki etkilerine de değinen Karadayı, özellikle gıda fiyatlarındaki artış, enerji maliyetlerinin yükselmesi ve genel enflasyonun kadınların alım gücünü hızla erittiğini söyledi. Çalışan kadınların düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kaldığını belirten Karadayı, “Yoksullukla, şiddetle, işsizlikle, güvencesizlikle boğuşurken, kadınlara ‘üç çocuk’, ‘erken yaşta evlilik’ dayatmaları devam ediyor” dedi.
Çocukların Beslenme Sorunu
Çocukların beslenme yetersizliği ve artan bodurluk oranlarına da dikkat çeken Karadayı, Türkiye’de her dört çocuktan birinin okula aç gittiğini belirtti. Kadınların kendi ihtiyaçlarından kısarak çocukları arasında tercih yapmak zorunda kaldığını ifade eden Karadayı, okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilmesi talebini yineledi.
“Mücadelemiz Her Gün Devam Edecek!”
Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmasının toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılması için kritik bir adım olduğunu vurgulayan Karadayı, “Kadınların iş gücüne katılım oranlarının artırılması, erkeklerle eşit maaş alabilmesi ve şiddetten arınmış bir toplumda yaşamaları, ancak toplumsal dönüşümle mümkündür” dedi. Karadayı, kadınların eşit haklarla var olabilmesinin tüm toplumun daha adil, eşitlikçi ve özgür bir yaşam sürmesi anlamına geldiğini belirtti.
Talepler ve Mücadele Kararlılığı
Aliağa’da bir araya gelen kadınlar, güvencesiz, esnek ve düşük ücretle çalıştırılmaya karşı insanca yaşam, güvenceli iş ve insanca bir ücret talep etti. İşyerlerinde mobbing ve tacize karşı ILO 190’ın uygulanmasını, kadınların sendikal hak özgürlükleri önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istedi. Kadın cinayetlerinin son bulması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için caydırıcı cezalar, 6284 sayılı yasanın etkili bir şekilde uygulanması ve sığınma evlerinin sayısının artırılması taleplerini yineledi.
“Bu Mücadele Bir Gün Değil, Her Gün!”
Yapılan açıklamada, kadınların mücadelesinin sadece bir gün değil, her gün sürdürülmesi gerektiği vurgulandı. Kadınların toplumsal hayatta daha fazla söz sahibi olması, şiddetin ve ayrımcılığın son bulduğu bir Türkiye için mücadelenin her alanda sürdürüleceği belirtildi.
Haber: İsmail Hakkı Ergün
