Aliağa'da asbestli gemiye karşı eylem " Zehirlenmek istemiyoruz"
Editör: Aliağa Medya
21 Temmuz 2022 - 00:58
Brezilya Donanması'na ait São Paulo adlı savaş gemisinin söküm işlemler Aliağa’da yapılmaması için çevreciler eylem düzenledi.
Aliağa Demokrasi Meydanı'nda yapılan açıklamada, “Havama suyuma toprağıma dokunma”, “Kanser olmak istemiyoruz” sloganları atıldı. Eyleme HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu da katıldı.
ALÇEP, Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu, Ankara Kent Ekoloji Ağı, Ayvalık Tabiat Platformu, Bergama Çevre Platformu, Burhaniye Çevre Platformu, Çandarlı Halk Meclisi, Çeşme Çevre Platformu, Çiğli-Der, Çiğli Kent Konseyi, Çevre Dostu Platformu, DİKÇEP, EGEÇEP, Ege Su Platformu, FOÇEP, Foça Forum, Foça Kent Konseyi, GÜLDER, Güzelbahçe Emek ve Demokrasi Platformu, Ilgın Çevre Platformu, İZÇEP, İzmir Yeşil Gelecek Derneği, İzmir Dersim Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi, Polen Ekoloji, Salda Gölü Koruma Derneği, Van Çevre Derneği. Tarafından ortak olarak hazırlanan basın açıklamasında Aliağa, İzmir, Ege Denizi ve çevredeki tüm tarım havzalarının, o geminin gelmesi halinde, gemiden çıkacak asbest nedeniyle olumsuz etkileneceğinin altının çizildiği ortak açıklamayı, ALÇEP Başkanı Özgül Çağlar okudu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Aliağa Halkı, Çevre Platformları ve Basın Emekçileri; Bu kent bu hayat bizim. Zehirlenmek istemiyoruz. Evet zehirlenmek istemiyoruz. Çünkü hayatı seviyoruz, çünkü gelecek kuşaklara yaşanabilir bir kent bırakmayı hedefliyoruz. Aliağa’mıza, hatta İzmir', Ege Denizi'ne ve çevredeki tüm tarım havzalarına kıyılıyor. Çocuklarımıza kıyılıyor. Geleceğimiz karartılmak isteniyor. Ülkemiz, dünya gemilerinin çöplüğü değildir! Kamuoyuna yansıdı. Şu anda Brezilya donanmasının sattığı, orijinal ismi FOCH adlı Fransa'da tam altmış iki sene önce inşa edilmiş askeri geminin Aliağa’daki SÖK Denizcilik ve Tic. Ltd. Şti. adlı gemi söküm tersanesi tarafından satın alındığını öğrendik. Gemide; asbestin yanı sıra tonlarca özellikle kurşun başta olmak üzere ağır metaller, ağır yağlar, zehirli gazlar, hidrokarbonlar, radyoaktif maddeler, vektörler, balast suyu, PCB, PPB, PC ve daha birçok insan sağlığı ve çevreyi olumsuz yönde etkileyecek madde olduğu biliniyor. Bizler bunu bu geminin ikizi olan ve 2007 yılında güvenli bir şekilde İngiltere Hartlepool Tersanesinde sökülen Clemenceau’ya ait Greenpeace’in bağımsız bir raportörden aldığı ve gemide yaklaşık 1000 tona yakın asbestli ve sair pek çok tehlikeli madde olduğunu belirten raporundan biliyoruz. Sao Paulo gemisi son dönemde kısmen bazı toksik maddelerden arındırılmış olduğunu farz etsek bile, kalan toksik maddelerin bakiyesi Aliağa'da her gün tüm canlıları hastalık ve ölüme götüren koşulları daha da ağırlaştıracaktır. Daha önceki sökümlere bakıldığında, bu tehlikeli maddelerin, gemi söküm tesislerine güvenli bir şekilde sökülüp bertaraf edileceğine, çıkan hurda metallerin ergitilme sürecinde yaşam ve tarım havzalarına zehir saçmayacağına dair inancımız yok. Ölüm gemisinin Aliağa’ya gelmesi; tehlikeli atıklardan ilk olarak doğrudan etkilenecek olan gemi söküm emekçilerinin, Aliağa, İzmir ve hurda metal fabrikalarının olduğu havzalarda yaşayan tüm yurttaşların, tüm canlıların sağlıklı çevrede insanca yaşam haklarının ihlali anlamına gelmektedir."
“Standart IHM denetimi dışında bağımsız uzmanlar tarafından denetimi sağlansın”
"Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 20 Mayıs 2021’de TBMM ‘de verilen bir soru önergesine vermiş olduğu cevap, bu şüphemizi destekler niteliktedir. Bakanlık, “Aliağa’da son 5 yılda 714 geminin söküldüğü ve bunun sonucunda yaklaşık 250 tonu asbest olmak üzere 74 bin 325 ton tehlikeli atığın bertaraf edildiğini” açıklamıştı. Özellikle mevzuata uygun bertaraf edilmiş asbest rakamının bu kadar düşük olması, usulsüzce hafriyatlara karıştırılan ciddi bir kısım olduğunu düşündürtmektedir. Şüphelerimizi destekleyen başka bir araştırma da ASTA ve ALÇEP iş birliği ile Aliağa’da 50 farklı noktadan alınan toz numunelerinden, sadece gemi söküm bölgesinde alınan numunelerde asbest liflerine rastlanmasıdır. Bu gemi, içindeki asbest tonaj ne olursa olsun, diğer tüm tehlikeli maddeleri ile senelerce nükleer denemelerde kullanılmış, yüzen tehlikeli bir atıktır. Taleplerimiz açık ve nettir. Öncelikli talebimiz, her geminin, üretilen ülkede, kullanan ve kar eden şirket ve devletin bedellerini ödeyerek sökülmesidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başta olmak üzere vatandaşın yaşam, sağlık ve çevre hakkını korumak ile mesul Bakanlıklar, kamu faydası için tüm tehlikeli malzemelere dair tüm şüpheleri ortadan kaldıracak tüm delilleri talep etmeli ve kamuoyu ile paylaşmalıdırlar. Bu Geminin Tehlikeli Madde Envanteri, uluslar arası bağımsız gözlemcilerce incelenerek sonuçları kamuoyu ile paylaşılsın. Geminin yaşı ve nükleer özellikleri dikkate alındığında standart IHM denetimi dışında bağımsız uzmanlar tarafından denetimi sağlansın. Adı geçen ölüm gemisi, Türk karasularına yolculuğuna başlandığı durumda bile, geri gönderilsin. Her sene 100'den fazla, tonlarca tehlikeli malzeme içeren gemilerin söküldüğü gemi söküm tesisleri, kapalı kutu olmaktan çıkarılsın, sivil örgütlerin de katılımıyla denetlensin. Takipçisi olacağız." Şeklinde konuştu
Aliağa Demokrasi Meydanı'nda yapılan açıklamada, “Havama suyuma toprağıma dokunma”, “Kanser olmak istemiyoruz” sloganları atıldı. Eyleme HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu da katıldı.
ALÇEP, Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu, Ankara Kent Ekoloji Ağı, Ayvalık Tabiat Platformu, Bergama Çevre Platformu, Burhaniye Çevre Platformu, Çandarlı Halk Meclisi, Çeşme Çevre Platformu, Çiğli-Der, Çiğli Kent Konseyi, Çevre Dostu Platformu, DİKÇEP, EGEÇEP, Ege Su Platformu, FOÇEP, Foça Forum, Foça Kent Konseyi, GÜLDER, Güzelbahçe Emek ve Demokrasi Platformu, Ilgın Çevre Platformu, İZÇEP, İzmir Yeşil Gelecek Derneği, İzmir Dersim Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Mülkiyeliler Birliği İzmir Şubesi, Polen Ekoloji, Salda Gölü Koruma Derneği, Van Çevre Derneği. Tarafından ortak olarak hazırlanan basın açıklamasında Aliağa, İzmir, Ege Denizi ve çevredeki tüm tarım havzalarının, o geminin gelmesi halinde, gemiden çıkacak asbest nedeniyle olumsuz etkileneceğinin altının çizildiği ortak açıklamayı, ALÇEP Başkanı Özgül Çağlar okudu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Aliağa Halkı, Çevre Platformları ve Basın Emekçileri; Bu kent bu hayat bizim. Zehirlenmek istemiyoruz. Evet zehirlenmek istemiyoruz. Çünkü hayatı seviyoruz, çünkü gelecek kuşaklara yaşanabilir bir kent bırakmayı hedefliyoruz. Aliağa’mıza, hatta İzmir', Ege Denizi'ne ve çevredeki tüm tarım havzalarına kıyılıyor. Çocuklarımıza kıyılıyor. Geleceğimiz karartılmak isteniyor. Ülkemiz, dünya gemilerinin çöplüğü değildir! Kamuoyuna yansıdı. Şu anda Brezilya donanmasının sattığı, orijinal ismi FOCH adlı Fransa'da tam altmış iki sene önce inşa edilmiş askeri geminin Aliağa’daki SÖK Denizcilik ve Tic. Ltd. Şti. adlı gemi söküm tersanesi tarafından satın alındığını öğrendik. Gemide; asbestin yanı sıra tonlarca özellikle kurşun başta olmak üzere ağır metaller, ağır yağlar, zehirli gazlar, hidrokarbonlar, radyoaktif maddeler, vektörler, balast suyu, PCB, PPB, PC ve daha birçok insan sağlığı ve çevreyi olumsuz yönde etkileyecek madde olduğu biliniyor. Bizler bunu bu geminin ikizi olan ve 2007 yılında güvenli bir şekilde İngiltere Hartlepool Tersanesinde sökülen Clemenceau’ya ait Greenpeace’in bağımsız bir raportörden aldığı ve gemide yaklaşık 1000 tona yakın asbestli ve sair pek çok tehlikeli madde olduğunu belirten raporundan biliyoruz. Sao Paulo gemisi son dönemde kısmen bazı toksik maddelerden arındırılmış olduğunu farz etsek bile, kalan toksik maddelerin bakiyesi Aliağa'da her gün tüm canlıları hastalık ve ölüme götüren koşulları daha da ağırlaştıracaktır. Daha önceki sökümlere bakıldığında, bu tehlikeli maddelerin, gemi söküm tesislerine güvenli bir şekilde sökülüp bertaraf edileceğine, çıkan hurda metallerin ergitilme sürecinde yaşam ve tarım havzalarına zehir saçmayacağına dair inancımız yok. Ölüm gemisinin Aliağa’ya gelmesi; tehlikeli atıklardan ilk olarak doğrudan etkilenecek olan gemi söküm emekçilerinin, Aliağa, İzmir ve hurda metal fabrikalarının olduğu havzalarda yaşayan tüm yurttaşların, tüm canlıların sağlıklı çevrede insanca yaşam haklarının ihlali anlamına gelmektedir."
“Standart IHM denetimi dışında bağımsız uzmanlar tarafından denetimi sağlansın”
"Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 20 Mayıs 2021’de TBMM ‘de verilen bir soru önergesine vermiş olduğu cevap, bu şüphemizi destekler niteliktedir. Bakanlık, “Aliağa’da son 5 yılda 714 geminin söküldüğü ve bunun sonucunda yaklaşık 250 tonu asbest olmak üzere 74 bin 325 ton tehlikeli atığın bertaraf edildiğini” açıklamıştı. Özellikle mevzuata uygun bertaraf edilmiş asbest rakamının bu kadar düşük olması, usulsüzce hafriyatlara karıştırılan ciddi bir kısım olduğunu düşündürtmektedir. Şüphelerimizi destekleyen başka bir araştırma da ASTA ve ALÇEP iş birliği ile Aliağa’da 50 farklı noktadan alınan toz numunelerinden, sadece gemi söküm bölgesinde alınan numunelerde asbest liflerine rastlanmasıdır. Bu gemi, içindeki asbest tonaj ne olursa olsun, diğer tüm tehlikeli maddeleri ile senelerce nükleer denemelerde kullanılmış, yüzen tehlikeli bir atıktır. Taleplerimiz açık ve nettir. Öncelikli talebimiz, her geminin, üretilen ülkede, kullanan ve kar eden şirket ve devletin bedellerini ödeyerek sökülmesidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı başta olmak üzere vatandaşın yaşam, sağlık ve çevre hakkını korumak ile mesul Bakanlıklar, kamu faydası için tüm tehlikeli malzemelere dair tüm şüpheleri ortadan kaldıracak tüm delilleri talep etmeli ve kamuoyu ile paylaşmalıdırlar. Bu Geminin Tehlikeli Madde Envanteri, uluslar arası bağımsız gözlemcilerce incelenerek sonuçları kamuoyu ile paylaşılsın. Geminin yaşı ve nükleer özellikleri dikkate alındığında standart IHM denetimi dışında bağımsız uzmanlar tarafından denetimi sağlansın. Adı geçen ölüm gemisi, Türk karasularına yolculuğuna başlandığı durumda bile, geri gönderilsin. Her sene 100'den fazla, tonlarca tehlikeli malzeme içeren gemilerin söküldüğü gemi söküm tesisleri, kapalı kutu olmaktan çıkarılsın, sivil örgütlerin de katılımıyla denetlensin. Takipçisi olacağız." Şeklinde konuştu