68 yaşında elinde bastonuyla Menemen'den Çanakkale'ye yürüyor
Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de şehit olan oğlunun mezarını göremeyen babaannesinin vasiyetini gerçekleştirmek isteyen Kudbettin Aksak (68), amcasının mezarını ziyaret etmek için elinde bastonuyla İzmir’in Menemen ilçesinden Çanakkale’ye yürüyerek gidiyor. Bergama ilçesini geçen Aksak, yürüyüşüne devam ediyor.
Editör: Aliağa Medya
11 Mart 2022 - 16:56
Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de şehit olan oğlunun mezarını göremeyen babaannesinin vasiyetini gerçekleştirmek isteyen Kudbettin Aksak (68), amcasının mezarını ziyaret etmek için elinde bastonuyla İzmir’in Menemen ilçesinden Çanakkale’ye yürüyerek gidiyor. Bergama ilçesini geçen Aksak, yürüyüşüne devam ediyor.
İzmir’in Menemen ilçesinde yaşayan 4 çocuk babası Erzurumlu Kudbettin Aksak (68), 1. Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de şehit olan oğlu Hasan Aksak’ın mezarını görmek için Erzurum’dan Çanakkale’ye gitmek isteyen babaannesine bunun mümkün olmadığını söyledi. Bunun üzerine babaannesinin ‘onlar savaşa yürüyerek gitti. Biz de yürüyerek gideriz’ dediğini aktaran Aksak, babaannesinin vasiyeti üzerine amcasının mezarını ziyaret etmek için bir sırt çantası ve bastonuyla İzmir Menemen’den yollara düştü.
1959 yılında Erzurum’da yaşadıkları dönemde babaannesinin kendisiyle vasiyet niteliğinde bir konuşma yaptığını söyleyen Kudbettin Aksak, “Bir gün dedemin torunları için getirmiş olduğu kitaplara göz atarken, babaannem bana doğru dönerek haritalardan Türkiye şehirlerini gösteren sayfayı açmamı ve harita üzerinden ‘Dardanalles’ ya da ‘Dardanos’ yazan şehirleri göstermemi istedi. Baktığımda öyle bir şehri bulamadığımı söyleyince, babaannem, ‘iyice bak. Amcan Hasan oraya gitti ve şehit oldu’ dedi. Babaannemin gözlerinden yaşlar akarken, odaya dedem ve babam girdi. Onlar da ‘Dardanalles’ diye bir şehir yok. O senin dediğin Osmanlı zamanıydı, şimdi orasının ismi Çanakkale’dir dediler. Dedem ve babam odadan çıkınca babaannemle baş başa kalıp konuşmaya başladık” dedi.
"Hasan’ıma ve oradaki diğer şehit evlatlarına Fatiha okuyacağım"
Aksak, yaptıkları sohbetin devamında babaannesinin kendisine, "Gel seninle önümüzdeki sene o şehre gidelim. Hasan’ıma ve oradaki diğer şehit evlatlarına Fatiha okuyacağım. Amcan Hasan nasıl oraya yürüyerek gittiyse biz de gideriz hem belki bir komutan oraya köprü yapmıştır. Biz de o köprüden geçeriz belki o komutanı bulur ellerinden öperim. Çünkü; Hasan’ımın o boğaz dedikleri yerin diğer tarafında şehit olduğunu biliyorum" demesi üzerine, orasının çok uzak olduğunu ve gidemeyeceklerini söylediğini aktardı.
“Allah izin verirse 9 günde gideceğim”
"Ben de şimdi babaannemin vasiyetini yerine getirmek için Çanakkale’ye yaya olarak yürümek istiyorum" diyen Aksak, “18 Mart Çanakkale Köprüsü’nün açılışına yetişmek ve açılış kurdelesini kesecek olan Cumhurbaşkanımızın ellerini babaannemin vasiyeti üzerine öpmek istiyorum. Allah izin verirse 9 günde oraya ulaşmaya çalışacağım. Umarım babaannemin vasiyetini gerçekleştirip geri dönerim” diye konuştu.
Aksak, başlamış olduğu 300 kilometrelik yolculuğunda Bergama ilçesini geçerek yürüyüşüne devam etti.
İzmir’in Menemen ilçesinde yaşayan 4 çocuk babası Erzurumlu Kudbettin Aksak (68), 1. Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de şehit olan oğlu Hasan Aksak’ın mezarını görmek için Erzurum’dan Çanakkale’ye gitmek isteyen babaannesine bunun mümkün olmadığını söyledi. Bunun üzerine babaannesinin ‘onlar savaşa yürüyerek gitti. Biz de yürüyerek gideriz’ dediğini aktaran Aksak, babaannesinin vasiyeti üzerine amcasının mezarını ziyaret etmek için bir sırt çantası ve bastonuyla İzmir Menemen’den yollara düştü.
1959 yılında Erzurum’da yaşadıkları dönemde babaannesinin kendisiyle vasiyet niteliğinde bir konuşma yaptığını söyleyen Kudbettin Aksak, “Bir gün dedemin torunları için getirmiş olduğu kitaplara göz atarken, babaannem bana doğru dönerek haritalardan Türkiye şehirlerini gösteren sayfayı açmamı ve harita üzerinden ‘Dardanalles’ ya da ‘Dardanos’ yazan şehirleri göstermemi istedi. Baktığımda öyle bir şehri bulamadığımı söyleyince, babaannem, ‘iyice bak. Amcan Hasan oraya gitti ve şehit oldu’ dedi. Babaannemin gözlerinden yaşlar akarken, odaya dedem ve babam girdi. Onlar da ‘Dardanalles’ diye bir şehir yok. O senin dediğin Osmanlı zamanıydı, şimdi orasının ismi Çanakkale’dir dediler. Dedem ve babam odadan çıkınca babaannemle baş başa kalıp konuşmaya başladık” dedi.
"Hasan’ıma ve oradaki diğer şehit evlatlarına Fatiha okuyacağım"
Aksak, yaptıkları sohbetin devamında babaannesinin kendisine, "Gel seninle önümüzdeki sene o şehre gidelim. Hasan’ıma ve oradaki diğer şehit evlatlarına Fatiha okuyacağım. Amcan Hasan nasıl oraya yürüyerek gittiyse biz de gideriz hem belki bir komutan oraya köprü yapmıştır. Biz de o köprüden geçeriz belki o komutanı bulur ellerinden öperim. Çünkü; Hasan’ımın o boğaz dedikleri yerin diğer tarafında şehit olduğunu biliyorum" demesi üzerine, orasının çok uzak olduğunu ve gidemeyeceklerini söylediğini aktardı.
“Allah izin verirse 9 günde gideceğim”
"Ben de şimdi babaannemin vasiyetini yerine getirmek için Çanakkale’ye yaya olarak yürümek istiyorum" diyen Aksak, “18 Mart Çanakkale Köprüsü’nün açılışına yetişmek ve açılış kurdelesini kesecek olan Cumhurbaşkanımızın ellerini babaannemin vasiyeti üzerine öpmek istiyorum. Allah izin verirse 9 günde oraya ulaşmaya çalışacağım. Umarım babaannemin vasiyetini gerçekleştirip geri dönerim” diye konuştu.
Aksak, başlamış olduğu 300 kilometrelik yolculuğunda Bergama ilçesini geçerek yürüyüşüne devam etti.
